Türkiye 14 Mayıs'ta bütün dünya tarafından ''yüz yılın seçimi'' olarak adlandırılan tarihi bir seçime girdi. Son yıllarda Macaristan ve Bosna-Hersek'te yapılan seçimlerde mevcut iktidarı devirmek adına Macaristan'da altılı, Bosna-Hersek'te Bakir İzetbegoviç'e karşı onbirli masa oluşturuldu. Macaristan seçimlerinde kurgulanan altılı masa ittifakı mağlup oldu. Bosna-Hersek'te ise onbirli masa galip geldi.
Batılı güçler masa kurmayı başarıya giden yolda olmazsa olmazlardan bir proje haline getirdiler. Kurdukları masaların her aşamasında ''büyükelçilerine'' gelen raporlar ile strateji belirlediler. Nedense kurdukları masanın bileşenleri benzemezlerden oluşturuluyordu.
Türkiye'de kurdukları masa da her toplantısında ayda bir ''altın günü'' gibi toplanıp önemli bir karar almadan dağılıyordu. Aldıkları hiçbir prensip kararını uygulamadan dağılıyorlardı. Altılı olarak başlayan masa iki belediye başkanı ve cezaevinde tutuklu Demirtaş ile dokuzlu masa haline geldi.
Parti başkanlarından hiç birinin aday olmayacağına dair mutabakat Kılıçdaroğlu ABD'ye gidip ''dokuz'' saat boyunca kaybolduğu ''hamburger'' molasında bozuldu.
CHP Parti Genel Başkanı olarak Kılıçdaroğlu, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı 10 seçim kaybetmiş olarak 14 Mayıs seçimlerine Cumhurbaşkanı adayı oldu.
Seçim süreci boyunca hiçbir kalıcı vaatte bulunmadan % 60 ile seçimi kazanacağız hayal balonu ile seçmenlerine seslendi. Tamamen batılı dostlarının istediği şekilde konuştu. Ortakları ile güçlendirilmiş parlamenter sistemine geçeceğiz şeklinde olmayacak bir hayal sattı.
Diğer taraftan 30 yıl boyunca girdiği her seçimi kazanarak dünya siyaset tarihinde bir daha zor görülecek bir rekor gerçekleştiren ''dünya lideri'' Recep Tayyip Erdoğan ''Cumhur İttifakı'' adına aday oldu.
Kılıçdaroğlu'nun seçim beyannamesi kimsenin hatırında kalmaz iken Recep Tayyip Erdoğan ''yaparsa AK Parti yapar”, ''yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır'' sözü doğrultusunda 486 sayfadan oluşan seçim beyannamesi ile vatandaşa ne yapacağını anlattı.
Vatandaşımız; verdiği hiçbir sözü tutmayan, söylediği itham ettiği birçok konu yalan olarak mahkemece tescil edilen Kılıçdaroğlu ile verdiği her söz senet olan Erdoğan arasında tercihini kullandı.
Türkiye Yüzyılı karşısında olan tüm güçler, yurtdışı kaynaklı basın ve yayın kuruluşları, pkk, fetö vb yapılar millet ittifakı ile el ele vererek çalıştı.
Türk Milletinin iradesi buna geçit vermedi.
Millet ittifakına sana inanmıyorum dedi.
Cumhur ittifakına meclis çoğunluğunu verdi.
Kılıçdaroğlu'na 11. seçim mağlubiyetini yaşattı. Sırada 12. mağlubiyet görünüyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimini de ikinci tura bırakarak Recep Tayyip Erdoğan'a daha güçlü bir şekilde Cumhurbaşkanı olması fırsatını verdi.
Seçim sonuçlarından dünyadaki Türkiye dostları sevindi.
Kandil, Pensilvanya, batılı malum güçler eş cümle Türkiye'nin yükselişine dur demek isteyenler üzüldü.
Önümüzde 28 Mayısta yapılacak ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak.
Türkiye dostu iseniz, Türkiye'yi dünyada seven dostları ile beraber olacaksınız oyunuzu ona göre, Türkiye Yüzyılına dur demek isteyen batılı, kandil ve pensilvanya gibi yerleri sevindirmek istemiyorsanız buna göre oy verin.
Unutmayın vereceğiniz oy TÜRKİYE'nin geleceğini, çocuklarımızın, gelecek nesillerimizin güçlü ve tam bağımsız bir Türkiye'de mi yoksa batının sözünden çıkmayan vesayet altındaki bir Türkiye'de mi yaşayacaklarına karar vereceksiniz.
Tam bağımsız ve güçlü bir Türkiye için Recep Tayyip Erdoğan'a oy verin.
Vesayet sistemi altında batılı güçlerin direktifleri doğrultusunda güçlü olamayan bir Türkiye için Kılıçdaroğlu'na oy verecekseniz tekrar düşünün derim.
Karar sizin...