23 Nisan 2024 Salı   

YUNANİSTAN’A BAK YUNANİSTAN’A

 

BU ÜLKEYE iki defa gittim. Kendimi, İstanbul’da dolaşırmış gibi hissettim. Daha çok alış-veriş merkezlerinde tanıştığımız Yunanlıların çoğu, tam bir İstanbul sevdalısıydı.
Sordum, bu “çoğu” dediklerim İstanbul’a defalarca gelmiş, dostluklar edinmiş. Kimileri de, aile olarak İstanbul’dan buraya göç etmişler. Ancak İstanbul özlemleri hiç bitmemiş.
Kenar semtlerini görmedim, ama gördüğüm yerlerde halkın sosyal yaşamı ve ekonomik durumu, normalin çok üstündeydi.
Eğlenceye düşkün olan Yunanlılar, her gece eğlence mekanlarını dolduruyor, gönüllerince bir hayat yaşıyorlardı. Kimin ne kazandığı bilinmez, ama bu eğlence ve bu lüks hayat, öyle bilek gücüyle kazanılacak paralarla yaşanamazdı.
Nitekim, ülke Avrupa Birliği’ne girdikten sonra işler değişti. Konuştuğum Yunanlılar bu kere, “Birlik bize yaramadı. Drahmi ile daha çok kazanıyor ve daha iyi yaşıyorduk. Avrupa Birliği, ülkemize pahalılık getirdi.” demeye başladılar.
YUNANİSTAN, BORÇLANIYOR
Altı ay öncesine kadar iktidarda olan hükümetler, kötü bir para politikası izlediler. Ülkeyi, hesapsız-kitapsız borca soktular.
Yunanistan’a en çok borcu, Birliğin “ağa babası” konumunda olan Almanya ve Fransa verdiler. Borç veren üçüncü ülke, İtalya oldu.
Söylenenlere göre, Yunanistan’ın toplam borcunun, 216 milyar Avro olduğu anlaşılıyor. Büyük para. Öyle kolay kazanılacak ve ödenebilecek bir para değil.
Geçen yıldan itibaren alacaklılar sıkıştırmaya başlayınca, ilk seçimde mevcut iktidar koltuğu kaybetti. Siriza Partisi iktidar olunca, lideri Alex Çipras’ı da büyük umutlarla Başbakan yaptılar.
ÇİPRAS, TER ATIYOR
Çipras’ın ilk yaptığı, taktığı kravatı çıkarmak oldu. Çünkü, o koltuğa oturur oturmaz, kravat boğazını sıkmaya başladı. Nasıl sıkmasın ki, önüne baktığında, 216 milyarlık faturayı masanın üstünde buluverdi.
Çipras, akıllı adamdı. Önce, halkın arasına karıştı ve halkın nabzını yokladı. Önüne gelenin fikrini aldı. Halk, “Sakın bu parayı bizden isteme, kemer sıktırmaya filan da kalkma” deyince, Çipras’a, alacaklılara dönüp, “Borcumuz borç, ama nah alırsınız!” demek kaldı.
Oysa, Çipras öyle kaba-saba bir adam değildi. “Bir de halka soralım.” deyip, geçtiğimiz Pazar günü halk oylaması yaptırdı.
Halkın % 39’u, “Borç, namustur, ödenmesi gerekir. Ödemek için, kemer sıkmaya, daha az harcamaya, lüksten kaçmaya ve biraz sıkıntı çekmeye razıyız” derken, % 61’i, “Biz, kemer filan sıkamayız. Alacaklılar anlayış göstersin.” dediler.
Borcu namus olarak görenler çoğunlukta olsaydı, Çipras bu görevinden istifa edecekti. Ancak, aksi oldu ve Çipras görevinde kalmaya devam ediyor.
ÇİPRAS’IN UYKULARI, ARTIK RAHAT
Gelen haberlere göre; Merkel ve Hollade, Çipras’ı arayıp “Borcunu öde” dedikçe, Çipras’ın uykuları kaçıyormuş. Halkoylamasından sonra Çipras onları arayıp ödemeyeceğini söyleyince, karısı son durumu sormuş.
Çipras, karısına gülerek; “Vallahi, şimdiye kadar hep ben düşünüyordum. Bundan sonra, onlar düşünsün.” deyince, karı-koca rahat bir uyku uyumuşlar.

Tarih: 15 Temmuz 2015 Çarşamba    Hit: 1181




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol