Mustafa SÖNMEZ / Araştırmacı / Yazar / İSAR

YENİ SLOGAN: TERÖRSÜZ TÜRKİYE

Çocukluğunu Asala’nın yurtiçi ve özellikle dışında Türk diplomat ve mülki idarecilerine yaptığı saldırılarla, ergenliğini Pkk’nın kadın, çocuk, bebek, sivil, asker demeden yolda, bayırda, mezrada, şehirlerde gerçekleştirdiği saldırılarla eşzamanlı geçiren bizim nesil bu kötü hatıraları iyi hatırlar. Bizden bir önceki nesiller enosisçilerin Eoka’larının Kıbrıs’ta soydaşlarımıza uyguladığı zulmü ve soykırımı. O dönem Türkiye’ye uygulanan ambargoların sonuçlarını bugünün yaylı ve milli iktidarı hiç utanmadan, sıkılmadan seçmenlerini sömürme aracı olarak kullanırken sebebinin cumhuriyetin ilanından sonra Türk Ordusu’nun ilk kez Türklere yurt yapacakları toprak kazandırmış olmasına hiç değinmedi. Hem de tüm dünya bizi “işgalci” ilan ederken.
Mustafa Kemal’de Bandırma vapuruna binerek yoluna çıktığı Samsun’a kendisinden cebinde Pontus çetelerinin bölgede giriştiği terör faaliyetlerini sonlandırması istenen görevlendirme yazısı ile varmıştı. Ülkenin doğusunda ve güneyinde taşnak çetelerinin Fransızlarla ortaklaşa yürüttüğü katliamlar ise bugün bölgenin folklörüne bile yansımıştır. Uzun lafın kısası burası Türkiye ve biz tam bir yakın veya ortadoğu ülkesiyiz. Nereden baktığınızın hiç önemi yok. Nerede olduğumuz önemli.
Bu topraklar Rum’un Pontus, Taşnağın Ermenistan hayallerine, Yahudilerin mitlerine Siyonizmin temel ilkelerine ilham kaynağı olan arzı mev’ud hedeflerine kucak olan topraklar. Bu hayal ve hedefler ilk günkü kadar canlılığını koruyor ve besleniyorlar. Görüyoruz.
En uzun sınır komşumuz Suriye’nin güneyinin İsrail , batısının CİA ürünü HTŞ, doğusunun Pentagon mamülü YPG-PYD-SDG veya (ABC-XYZ her ne zıkkımsa) tarafından işgal edilerek şimdilik üçe bölünmüş olduğu  fakat yakın gelecekteki gelişmelerden sonra dört veya küçük bir ihtimalle  beşinci parçasına kavuşacağı dönemde güzel yurdumda gündem değiştirmek, kafa bulandırmakta mahir yaylı ve milli ittifak mensupları “Terörsüz Türkiye” diye bir kampanya başlattılar. Hem de biri Apo’yu diğeri Golani’yi kahramanlaştırma sorumsuzluğunun sonuçlarını düşünmeden.  Ömrü sona ermiş Pkk’nın Amerika tarafından tasfiye edilerek yerine yeni üç harflileri hem de örgüt değil ordu düzeyinde eğitip donattığı dönemde. Böyle hayati bir meseleyi bile iç politik piyasada mübadele aracı olarak kullanmak üzere tedavüle hazırlarcasına.
Suriye’de aybaşında gerçekleşen etnik-mezhebi ötekilerin, etnik-mezhebi berikilerin saldırılarında katledilmelerinden hemen sonra Pentagon YPG’si ile CİA HTŞ’sinin baş teröristleri (ki başkanları diyen de var;) arasında anlaşmalar yapıldığı sıralarda. Bizden Apo’nun sözünün üzerine Amerika’nın ve onun ileri karakolu İsrail’in çıkarlarından vazgeçeceğini inanmamızı isteyerek. Ülkeyi milyonlarca ne idüğü belirsiz sığınmacılarla, kaçak göçmenlerle tıka basa doldurmuşken. Hem de kulağa göze hitap ederken, karşısında durabilmenin de zor olacağı bir sloganla.
Sokaklarından işkembeciden, berberden, galericiden haraç isteyen alamayınca işyerlerini kurşunlayan çeteleri temizlemeden, hastanelerine doktor bulundurma mecburiyeti getiremeden, adliyelerinde halkın vicdanını rahatlatacak adaleti tesis edemeden, okullarında tüccarına, sanayicisine, çiftçisine mezun ya da işgücü yetiştiremeden, partilisine, yandaşına sinyalcisine, değnekçisine gösterdiği  ayrıcalığı bu ülkenin asli unsuru ve gerçek sahibi olan milleti için sıradanlığa dönüştürmeden, tüm bunların üstüne Apo’yu iktidar bloğunun  ikinci büyük ortağı yaptıktan sonra “Terörsüz Türkiye” kampanyası ile toplumun duygularını sömürüp siyasi ikbal edinme gayretine girmek mevcut zulüm iktidarı-ittifakı  için bile fazla ayıp oluyor.  Hem de Apo’yu ve Yeni Apoculuğu gölgede bırakacak kadar.
Tarihin en büyük devrimini gerçekleştiren Hz Muhammed’in bugünün benzer koşullarında oluşturduğu ümmet bilincini, kendisinden 600 yıl sonra peydah olan bir sapkın fetvasıyla mezhepçilikle bulandıranların, bugün iktidar ittifakını destekleyen gazetelerde köşe tutmasıdır “Terörsüz Türkiye” idealinin önündeki en büyük engel.
Nasıl bir antiemperyalist söylemse.  daha altı ay önce 82 Halep 83 Şam diye plaka sayarken üç ay sonra birinci çinkoyu Golani’nin, ikinci çinkoyu Kobani’nin tombalayı da İsrail’in yaptığı çekilişin sonuçlarını Türkiye’de fetih şenlikleriyle kutlayan kafanın cari olmasıdır bir başka engel.
Gazetelerden Moskova’nın ele geçirildiğini okurken Berlin’den olan Almanlara benzetmeyin bizi. Bugüne kadar beceremediniz tamam. Bundan sonra samimi olun. Terörsüz Türkiye’nin önündeki bir başka engel olan politik kurnazlığınızı yerli ve milli samimiyetle ikame edin. Hiç olmazsa bundan sonra. Gelecek 40 yıl son 40 yıla asla benzemeyecek çünkü. Ve bu kafalarla hiç olmayacak.