YAZARIMIZIN EŞİNE PARALEL MOBBİNG!

Paşavizyon gazetesinin kurulduğu günden beri yazılarıyla toplumu aydınlatma konusunda müthiş yazılar kaleme alan usta gazeteci-yazar Kadir Usta’nın huzurevi müdiresi olan eşine Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan tebrik telgrafı aldı diye Paralel Yapı denilen cemaat mensubu kişilerce fişlendiği ve 2 yıl boyunca mobbinge uğradığı ortaya çıktı.

Sabah gazetesinde yer alan habere göre; Edirne ve Tekirdağ'da Paralel Yapı'nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın düğününe telgraf yolladı diye hedef yaptığı Çorlu Huzurevi Müdiresi Emine Ebru Baydak Usta'ya uyguladığı mobbing’in (bir kişi yada gruba sosyal baskı yapılması) detayları netleşiyor. Paralel Yapı'ya mensup Tekirdağ Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Resul Darama, Usta'nın görevden alınması için akla hayale gelmeyen yöntemlere başvurdu. Devletin verdiği 22 takdir belgesini yırttı.

'BİZ DAHA GÜÇLÜYÜZ'

Ebru Usta bu esnada Darama'nın, il başkanlığını yaptığı kurumunun bulunduğu binadaki yangın sensörlerinin içine kamera koyduğunu tespit etti. Savcılık araştırdı. İl müdürü Drama, devlet kurumuna gizli kamera koymaktan 15 ay hapis cezası aldı. Bunun üzerine Ebru Usta'ya tamir ettirdiği bozuk tuvalet için ‘lüks’ olmuş gerekçesiyle dava açıldı. Ardından, huzurevi bahçesindeki yeşillendirme çalışması için "Çimene boşuna masraf yaptığı, kamuyu zarara uğrattığı" gerekçesiyle ikinci bir dava daha açıldı. Sabah’a konuşan müdirenin eşi olan Paşavizyon gazetesi yazarı Kadir Usta, "Sayın Erdoğan'ın telgrafından sonra, nikaha katılan bütün memurlar Gülen'e yakın müfettişler tarafından sorgulandı. Sorguladıkları kişilere ‘Başbakan'ın telgrafı okundu mu’ diye sormuşlar. Hatta 'Siz onun Başbakan olduğuna bakmayın. Biz daha güçlüyüz' demişler" dedi. Kadir Usta, Paralel Yapı'nın eşine hayatını nasıl zehrettiğini de anlattı. Eşinin, Çorlu'daki huzurevi ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'la tanıştığını ve düğün davetiyesi verdiğini söyledi. Usta şunları anlattı: "Nikahımız 26 Mayıs 2012'de Kadıköy Evlendirme Dairesi'nde yapıldı. O dönem Başbakan olan Erdoğan kutlama için bir telgraf gönderdi. İşte o telgraftan sonra eşim ile ilgili davalar peş peşe açılmaya başlandı. Eşim, benim üzerime kayıtlı telefon numarasını kullanıyordu. Mülkiye müfettişleri aradı.  ‘Hukuk dışı olarak telefonunuzun dinlendiğini tespit ettik' dediler. Biz de İstanbul Emniyeti ve savcılığa, paralel çetenin yaptığı hukuk dışı telefon dinlemeleri konusunda şikâyetçi olduk."

CEMAAT ABİSİ GELENE KADAR DİNLEMİŞLER

Kadir Usta, Tekirdağ Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Resul Darama'nın göreve gelir gelmez Paralel Yapılanma uygulamaya başladığını da belirterek, "Eşim Ebru'yu huzurevi müdireliği görevinden alıp, cemaatin ağabeyi olarak adlandırılan birini onun yerine müdür yapana kadar yasa dışı dinlemelerini sürdürmüşler. Eşime yaptıkları mobbing yaklaşık 2 yıl sürdü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan adına mağduriyet yaşadıysam bundan ancak onur duyarım" diye konuştu.

Olayı Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür de köşesine taşıdı.

Övür’ün yazısı şöyle;

Paralel yapı nasıl kadrolaştı?

Birkaç gündür medya, Edirne ve Tekirdağ'da "Paralel Yapı"nın kurduğu mobbing ve şantaj tezgâhıyla ilgili haberlere yer veriyor. Sabah'ta yer alan haberde şöyle deniyor: "İki kentte 2008-2012 arasında bazı siyasi parti yöneticileriyle belediye ve kamu çalışanlarını yasadışı şekilde dinleyip şantaj yapan, mobbing uygulayıp işten çıkarttırdıkları kişilerin yerine de Paralel Yapı'ya mensup kişileri aldıran, 16 istihbaratçı polis gözaltına alındı."

Bu kısa özetin ayrıntıları ve insanların neler yaşadığı yargı sürecinde ortaya çıktığında eminim paralel yapının sadece siyasileri değil, her kesimden insanı nasıl hedef yaparak kadrolaştığı ve ne kadar büyük günahlara imza attığı çok daha net anlaşılacak.

O insanlardan birini yakından tanıyorum. Kadir Usta'nın eşi Emine Ebru Usta...

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nda çalışan Usta, 2009 yılında Tekirdağ'a bağlı Çorlu Huzur Evi'ne müdür olarak atanır.

İşini iyi yapan Usta, "Paralel yapı"nın hedefi olur ve başına gelmeyen kalmaz.

Bu da öyle gizli kapaklı yapılmaz. 2011 yılında Tekirdağ Sosyal Hizmetler Müdürü olan Resul Darama, herkesin duyacağı bir biçimde adeta meydan okur:

"Artık bizim dönemimiz başladı. Buraya geldik ve ekibimizi kurduk çok şükür. Biz hoca efendinin hizmetindeyiz. Bundan sonra biz ne dersek o olacak..."

Dediği gibi de olur. Bütün müdür yardımcıları değişir ve değiştiremedikleri üzerinde de müthiş bir baskı kurulur. Ve iş o kadar ileri götürülür ki, müdür Darama, Usta ve eşinin telefonlarını emniyetteki paralelcilere dinletir, o da kesmeyince gizli kamerayla izletir.

Usta, bu tezgaha boyun eğmez ve direnir. Hatta müdür Darama'yı gizli kamera koydurtmaktan yakalatır ve 15 ay hapis cezası almasını sağlar.

Ancak Ebru Usta'nın bu çabası görevde kalmasına yetmez.

Peki, nasıl görevden alınır?

İşin püf noktası da burası... Parelel yapı herkesi sindirdiği için Ebru Usta'nın feryadını yönetim ve siyasiler duymaz. Yaptığı her işe bir kulp bulunup soruşturulur.

Usta'nın dosyasında onlarca böyle uyduruk soruşturma var. Bunlarla da yetinmezler, dönemin Başbakanı Erdoğan'ın Emine Ebru Usta'nın nikah törenine tebrik mesajı göndermesi bile sorgulanır, hatta aldığı başarı ödülleri yok edilir.

Ve sonunda Usta görevden alınır ve yerine "Paralel Müdür" atanır.

İşte Tekirdağ ve Edirne'de başlatılan polis operasyonlarının arkasında böyle onlarca "hakkı gasp edilen" insan öyküsü var. Bu soruşturmalar derinleştikçe Türkiye'nin nasıl bir paralel tezgaha düşürüldüğü çok daha net anlaşılacak.