Ümit ALBAYRAK / Gazeteci Yazar / Yiğitçe

YA EVDE YOKSAN!

MİSLİ.com 3. Lig 4. Grup’ta aldığı sonuçlarla taraftarlarını üzen Bayrampaşaspor, son olarak 30. hafta maçında kendi sahasında Kırıkkale Büyük Anadoluspor’a 1-0 mağlup olarak kötü gidişini sürdürdü.
Sezona fırtına gibi giren ancak daha sonra aldığı sonuçlarla inişli-çıkışlı bir grafik çizen Bayrampaşaspor’da gerek kadro gerekse teknik adam değişiklikleri de çare olamadı…
3. Lig 4. Grup’ta 39 puanla 7. sırada bulunan Bayrampaşaspor bu sezon şu ana kadar oynadığı 28 maçta 11 galibiyet, 6 beraberlik ve 11 yenilgi alırken, 38 gol attı ve 30 gol yedi.  
Kırmızı-yeşilli takım, deplasmanda oynadığı 14 maçta, 7 galibiyet, 3 beraberlik ve 4 yenilgi alırken, 21 gol attı, 11 gol yedi ve 23 puan topladı. Temsilcimiz evinde oynadığı 14 maçta ise 4 galibiyet, 3 beraberlik ve 7 yenilgi aldı. 17 gol attı, 19 gol yedi ve 16 puan topladı. Görünen o ki Bayrampaşaspor deplasmanda daha iyi sonuçlar alıyor.
Sonuçta koronavirüs pandemisi nedeniyle maçlar taraftarsız oynanıyor. İçeride ve dışarıda oynanan maçlarda tribünlerde taraftar olmadığına göre hiçbir takım için kendi evi ya da deplasman farketmiyor.
Ama Bayrampaşaspor için durum farklı. Son 5 maçında da galibiyet alamayan, üstelik son 4 karşılaşmada gol dahi atamayan kırmızı-yeşilli takımda sorun ne bunu teknik adamlar ve yönetimler çözmeli. Hem de biran önce. Çünkü ligin bitimine 6 hafta kaldı ve lider Dila Gıda Adıyamanspor ile arasında Bayrampaşaspor’un 11 puan fark var.
Bu durum sadece Bayrampaşaspor özelinde yazdık ama bir çok takımın durumu da pek parlak değil.
Sezonun bitimine çok az kaldı. Bakalım Bayrampaşa bayram yapacak mı, yoksa umutlarını gelecek sezona mı bırakacak…
***
Gelelim diğer konumuza…
Türk futbolunda her dönem olan olaylar bu sezon da tam gaz devam ediyor. Hakem hataları ve VAR sistemi hala tartışılıyor. Yöneticilerin ortamı geren açıklamaları, teknik adam değişiklikleri… Liste böyle uzar gider.
Türk futbolu yönetsel, hukuksal, iktisadi, mali ve sosyal anlamda ciddi bir kaosun içinde yolunu bulmaya çalışıyor. Her kafadan, kulüpten ve futbol idaresinden çıkan farklı ve çatlak sesler, bu kargaşa ve kaosu biraz daha arttırıyor.
Türk futbolu olarak bir türlü endüstriyel futbol aşamasına geçemedik. Futbolumuzu geliştirecek dengeli rekabet ortamını oluşturamadık. Tam başarıya yaklaşırken uzaklaşmaya başlıyoruz. Yöneticilerin ben merkezci egolar sorunları algılamayı engelliyor. Üretim yerine hala tüketime bakıyoruz. Kısaca günü kurtarma derdindeyiz. Hata üstüne hata yapıyoruz.
Sonumuz hayırlısı olsun inşallah.
Malum nisan ayı içerisindeyiz. Şimdiden tüm okuyucularımızın Ramazan ayını tebrik ediyorum. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı da kutluyorum.
Herkese sağlıklı günler diliyorum.