29 Mart 2024 Cuma   

UYKU APNESİYLE İLGİLİ TÜM BİLİNMEYENLER

UYKU APNESİYLE İLGİLİ TÜM BİLİNMEYENLER
 

Uyku apnesi tedavi edilmez ise kalp krizi, inme ve depresyona neden olabilir

Erişkinlerde uyku bozukluğuna yol açan yüz kadar hastalık vardır. Bunlardan en önemlisi uyku apnesidir. Apne en sık rastlanan uyku hastalığıdır. Bu hastalığın önemi, ölüme yol açabilmesine ve sinsi seyretmesine bağlıdır. Uyku apnesi, kişinin hayatiyetini, sağlığını bazen de yaşamını yok eder. Uyku apneli hastanın yaşam kalitesi bozulur. Her zaman, her yerde, hatta direksiyon başında bile uyuyabilir. Yüksek şiddette horlaması çevreyi rahatsız eder: Ses o kadar yüksektir ki bazen kendisi bile horlama sesinden uyanır. İşe yorgun gider, dikkatini toplamakta güçlük çeker. Çalışma zevki yok olur. Eve çok yorgun döner, televizyon karşısında uyuklamaya başlar. Ailesi ve çevresiyle iletişimi bozulur. Tedavi edilmemiş uyku apnesi, kişiyi; hipertansiyon, enfarktüs ve kalp ritmi bozukluklarında yüksek risk grubuna sokar.
Trafik kazası da bir diğer risktir. Uyku apnesinin tedavisi mümkündür, temel sorun, tanıdır. Dünyadaki uyku apnesi hastalarının %80-90’ına henüz tanı konulamadığı tespit edilmiştir.

UYKU APNESİ NEDİR?
Uykuda nefesin 10 saniye ve daha uzun süreyle kesilmesi apne olarak adlandırılır. Solunumun yavaşlamasına ise hipopne denir. Uykuda nefes kesilmelerinin sayısı saatte 5’in üstünde ise, tıkayıcı tipte uyku apnesi sendromu söz konusudur. Hastalığın mekanizması fiziksel kurallara uygundur: Uykuda nefesin kısmi kesilmesi horlama olarak ortaya çıkar, tamamen kesilmesi apneye neden olur.
Burada horlamaya çok fazla değinmeyeceğiz. Çünkü tek başına horlama sosyal bir şikayettir ve tedavisi de sosyaldir. Yorgun olan, alkol ve sigara içen insanlar horlayabilirler. Kulak-burun-boğaz hekimi olarak bizim savaşımız daha çok horlama ile beraber ortaya çıkan, uykudaki nefes kesilmeleridir. Çünkü bu insanlar bu hastalık tablosu ile birlikte bir çok hayati risk taşırlar.

UYKU APNESİ’NİN BELİRTİLERİ
- Horlama

- Uykuda nefes kesilmesi

- Sabah yorgunluğu

- Sabah baş ağrısı

- Gün içinde uyuklama isteği

- Dikkati toplama bozukluğu

- Sosyal hayatın etkilenmesi

- İşte başarısızlık

- Trafik kazalarında artış

- Kalp sorunları ve hipertansiyon

- Gastroözofageal ve larengofarengeal röflü

- Cinsel isteksizlik gibi belirtiler obstrüktif uyku apne sendromunu akla getirmelidir.

UYKU APNESİNDE TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Tedavide öncelikle hastanın kilo vermesi, yaşam koşullarını düzenlemesi, sigara ve alkolü bırakması, spor yapması önerilir. Hastalık son 20 yılda daha iyi tanınmış, hastalıkla ilgili birçok bilinmeyen olduğu için, bu süre zarfında tedavi bir çok değişiklikler göstermiştir. Bu konuyla ilgili ilk cerrahi tedavi 1979’da uygulanmıştır.
Hastalığın hafif ve orta derecedeki tipleri cerrahi ile tedavi edilebilirken, hastalığı ileri derecede olanlara genellikle basınçlı hava maskesi önerilir. Başarı şansı %100 olan tek uygulama sürekli pozitif hava basıncı CPAP denilen maske yöntemidir. Bu yöntemi hastaların ancak %50’si uzun süre kullanabilmektedir: 20 yıl önce bulunan yöntem bu süre zarfında çok geliştirilmiş, çeşitli tipleri değişik pozitif basınç vererek hastaların apne ve horlamalarından kurtulmalarını sağlamıştır. Ancak bu rahatlama maske kullanıldığı sürece devam etmekte, maske kullanılmadığında hasta kendisini eski durumunda, yani horlayan, uykuda nefesi duran ve ertesi gün yorgun gezer bir halde bulmaktadır.
Uyku apnesinde çok sayıda cerrahi teknik bulunmaktadır.Ancak günümüzde kullanılan en akılcı teknik uyku endoskopisi denilen yöntem sonrasında uygulanan cerrahi tedavidir. Hasta ameliyathane de uygun ilaçlarla uyutularak horlaması ortaya çıkarılır.Bu arada burundan bir kamera vasıtası ile girilerek uyku apnesine yani tıkanıklığa neden olan bölge tespit edilir. Bu alan geniz bölgesi, küçük dil ,damak,bademcikler yada dil kökü olabilir. Hangi bölge nedeni ile horlama ve uyku apnesi oluşmakta ise o bölgeye uygun ameliyat yapılarak tedavi sağlanabilmektedir.

 

 

Baypark Hospital 
Kulak Burun Boğaz Uzmanı
Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Oğuz

Tarih: 18 Ekim 2016 Salı    Hit: 2382

Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol