26 Nisan 2024 Cuma   

ÜRİNER SİSTEM TAŞ HASTALIĞI

ÜRİNER SİSTEM TAŞ HASTALIĞI
 

Üriner Sistem Taş Hastalığı
(Böbrek ve İdrar Yolları Taş Hastalığı)

İnsanlık tarihi kadar eski olan taş hastalığı yurdumuzda (ortalama %15) diğer ülkelere nazaran daha sık görülmektedir. Yapılan çalışmalar sonucunda taş oluşumunda etkili olan faktörler şöyle sıralanabilir: Genetik yatkınlık, yaş ve cinsiyet, coğrafik dağılım, iklim
  ve beslenme olarak sayabiliriz.
Taş hastalığı olanların ailerinde %10-40 gibi değişen oranlarda böbrek ve idrar yolu taş hastalığı vardır. Taş hastalığı erkeklerde daha sık görülür, çocukluk yaşından itibaren görülebiliyor. Ayrıca dağlık ve tropikal  bölgelerde daha çok görülür, dünyada en fazla Sudi Arabistan’da, İtalya ve Çin’de, ülkemizde ise en çok Güneydoğu Anadolu bölgesinde görülüyor.    
Beslenme şekli  taş oluşumunda önemlidir. Özellikle az su tüketilmesi, hayvansal gıdalardan ve proteinden zengin beslenme ve lifli gıdalardan fakir beslenme,  taş oluşum riskinin artırmaktadır.

TAŞ ÇEŞİTLERİ
Taşlar kimyasal yapılarına göre kabaca kalsiyum içeren ve içermeyen taşlar olmak üzere 2 grupta incelenirler. Kalsiyum içeren taşlar tüm taşların % 85’i olup, genellikle 2 şekilde bulunur; Kalsiyum oxalat ve kalsiyum fosfat. Kalsiyum içermeyen taşlar daha nadir olup, bunlar arasındaki en sık görülenler ürik asit, sistin ve enfeksiyon taşlarıdır. 

KLİNİK BULGULAR
İdrar yolları taşları eninde sonunda sıklıkla ağrıya neden olurlar. Ağrı genellikle iki şekilde oluşur. Bunlardan en sık görüleni ve en önemlisi renal kolik dediğimiz, böğüre veya kasığa bıçak saplanır tarzda olan ağırlardır. Bu ağrılar çok şiddetli olup, genellikle bulantı-kusmayla beraberdir. Taşların yaptığı diğer ağrı şekli kolik tarzı olmayan künt ağrılardır. Bu ağrılar hafif ağrılar olup, genellikle devamlılık arz ederler.    

TEŞHİS YÖNTEMLERİ NELERDİR
Yukarıdaki   şikayetlerle bize gelen hastalara  ilk olarak direkt üriner sistem grafisi ve ultrasonografi yapıyoruz. Bu şekilde taşların % 90-95’ine tanı konulabilir. İhtiyaç olması durumunda bazen ilaçsız tomografi yada İVP dediğimiz renkli böbrek filmi gibi diğer teşhis yöntemlerini de kullanabiliyoruz.   

TEDAVİ
Taş kırma (ESWL), cerrahi (açık cerrahi, endoskopik yani kapalı cerrahi) yada  medikal tedavi şeklindedir. Bu tedavi şekillerinden hangisinin uygulanacağı taşın büyüklüğüne ve yerine göre üroloji uzmanı tarafından  karar verilerek uygulanır.
Günümüzde eğer cerrahi uygulanacaksa çoğunlukla yeni kapalı yöntemler uygulanır. (PNL ,URS, RIRS gibi) bu yöntemlerle tedavinin mümkün olmadığı çok az bir hasta grubunda hala açık cerrahi yöntemde bir tedavi seçeneği olarak uygulanabilmektedir. Böbrek taşlarının tedavisinde gecikilmesi durumunda böbreğin kaybedilmesine kadar giden  ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalınabilir.

 

Op. Dr. Veli Şimşek
Bayrampaşa Kolan Hospital
Üroloji Bölümü

 

Tarih: 25 Kasım 2020 Çarşamba    Hit: 9077

Fotoğraflar
  • #
  • #
Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol