23 Nisan 2024 Salı   

TÜRK SOLU NEREDE?

 

HER geçen gün biraz daha eriyen ve iyiden iyiye azalan Türkiye siyasetinin sol kanadı artık tamamen tükenme noktasına geldi. Ülke yönetimindeki en önemli unsur hiç kuşkusuz dengeli bir iktidar ve muhalefet yapılanmasıdır. Bu çoğu zaman siyasetin iki farklı kanadı arasında gerçekleşir oysaki bir süreden beri ülkemizde bu sistem çalışmıyor.
1977 seçimlerinde yüzde 41’den fazla oy alan CHP son 20 yıldır yüzde 25’i geçebilmiş değil. Hal böyle olunca iktidar karşısında bir türlü muhalefet bulamıyor. Yaptığı icraatlarda kendisini yeterli düzeyde eleştirebilecek bir muhalefet olmadığı gibi günden güne seçmeninden kopan halktan uzak bir muhalefet partisi portresi ile karşı karşıya kalıyoruz.
Seçimler yine yaklaşıyor ve Türkiye de yaşayan herkes bu seçimlerle ilgili CHP’nin ne yapacağı. Peki iktidar olmaktan uzak bir siyasi partinin varlığı Türkiye için bir kazanç mı yoksa bir kayıp mıdır?
CHP ye gönül vermiş herkese yıllardır söylediğim bir sözü tekrar ederek daha anlaşılır bir mesaj vermek istiyorum. "Eğer Türkiye'de iktidarı değiştirmek istiyorsanız ilk önce iktidarı yıllardır değiştirme becerisi gösteremeyen muhalefeti değiştirmelisiniz."
CHP kaybediyor çünkü yıllardır hep halkçı olmaktan ve halka gitmekten bahsetti, halkın sorunlarını anlamaya çalıştı ama hiçbir zaman onun bir parçası olamadı. Yoksulluk ve yolsuzluk örneğin, seçim dönemlerinin temel söylemlerinden biridir ve CHP o dönemlerde "halka gitmek" diyerek, yoksul bölgelere, iç bölgelere ve kırsala bir iki günlük ziyaretler yapmayı anlamaktadır. Ama halk ne salaktır, ne de bu riyakarlığa pirim verecek kadar saf.
Halkçılığın kameraların önünde kendi yer sofrasına çöküp yemek yemek olmadığını çok iyi bilir.
CHP'li halka gitmeye çalışır çünkü halkla birlikte yaşamaz. O, güvenlikli sitede, uydukentte ya da sahil şeridindeki yazlıktadır. Hatta geçtiğimiz günlerde basına yansıdığı gibi oturdukları sitenin girişlerine "Burada Atatürkçü laik ve demokrat insanlar yaşamaktadır." yazacak kadar işin dozunu kaçırmakta, kendisi gibi olmayanlara karşı duvar örmektedir.
Bakış açıları ise buraların dışını göremeyecek kadar sığlaşır bir süre sonra. Hatta için için AKP'ye kimlerin oy verdiğini anlamaya çalışır, "Ben vermedim, o vermedi, peki kim verdi?" diye sorarlar. Ülke çünkü sadece o kameralarla çevrili sitenin duvarlarıyla sınırlı hale gelmiştir. CHP'linin "Misak-ı Millisi"dir bu duvarlar.
Öylesine daralmıştır ki ufku, değil bölünme problemini, özerkliği ya da Kürt istilasını görmek, halkın kendisi dışındaki yaşamından ve tercihlerinden bile bihaberdir.
Kılıçdaroğlu halkla buluşmak adına Kağıthane'den ev tutar ama bir iki kez uğramak dışında orayla bile alakası olmamıştır, hatta o nedenle "hayır" oyu kullanamayacak kadar dışında kalmıştır" halk"ın.
Kısacası CHP'nin halkla buluşma söylemi hep fos çıkmıştır. O nedenle kaybetmektedir.

Tarih: 17 Nisan 2018 Salı    Hit: 1284




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol