20 Nisan 2024 Cumartesi   

TRAFİK VAKFI’NI ŞİKAYETİMDİR!

 

İSTANBUL’da 1995 yılında kurulan İstanbul Trafik Vakfı’nın görevi park yasağı olan ve kaldırımlara park eden araçları çekmek.
İstanbul Valisi’nin başkanlık ettiği vakfın yönetiminde Büyükşehir Belediye Başkanı, İl Emniyet Müdürü, Defterdar, İl Milli Eğitim Müdürü gibi bürokrasiyi temsil eden kişiler yer alıyor. Kuruluş amacı olarak ise, çekilen araçlardan oluşan fonla emniyet araçlarını yenilemek, kırtasiye malzemesi almak gibi bir takım görevler addedilmiş.
Peki niye böyle bir oluşuma gerek görüldü.
Devlet, polisine niçin araç alamıyor da böyle bir vakfa gerek görüyor.
Böyle bir sistemin varlığından ziyade sistemin işleyişine itirazımız var. 
Geçtiğimiz günlerde başımıza enteresan bir olay geldi.
Topkapı bölgesinde, çıkmaz sokak benzeri bir ara sokağa aracımızı bıraktık.
Döndüğümüzde ise yerinde bulamadık.
Etrafta çekiciler arı kovanı misali çalışıyordu.
Otoparka 10 TL, çekiciye yani vakfa 80 TL, devlete de park cezası ödeyerek aracımızı geri alabildik.
Sonrasında ise yaptığımız araştırma bize ilginç gelmeye başladı.
İnternette yaptığı araştırmada, bu sokak üzerinde UKOME tarafından alınmış bir park yasağı bulamadım. Ancak polis memuru kaldırım olarak yazmış.
Ben ise kaldırıma çıkmadığıma adım kadar eminim.
Bu işi şahsileştirdiğimi zannetmeyin. 
Araç ne ana cadde üzerinde, ne de trafik akışını etkileyecek bir şekilde park edilmişti.
Ama her ne sebepledir ki,çekilmişti. 
İnanıyorum ki, bu yazıyı okuyan birçok kişi de bu haksızlığa uğramıştır.
Bu vakfın kuruluş maksadı, iyi niyetli olabilir ancak bugün geldiği nokta bana göre çok düşündürücüdür.
Çünkü, işleyen sistem çok da sağlıklı değil.
Otoparklar ve çekiciler, ihale sürecinin ardından bu sisteme dahil oluyorlar. İhale demek bir maliyet demektir. 
Böyle haksız yere araçların çekilmesi, otopark ve çekicilerin günlük yevmiyelerini çıkarmak için yapılmış bir iştir bana göre.
Tabirimiz caizse “devlet içinde devlet” denilebilecek bir yapı. Bana burada birilerinin prim usulü çalışmadığını kim ispatlayacak.
İstanbul’daki araç çekme sistemi derhal belediyelere verilmeli. Yıllardır konuşulan polis trafikten çekilecek, trafik düzenlemesi ve akışı belediyelere bırakılacak sözleri derhal yerine getirilmelidir.
Trafik Vakfı’nı ve İSPARK’ı kuranlar hep aynı sloganla yola çıkmışlardı. İstanbullunun başına bela olan değnekçileri sona erdirmek. Peki bu iki kurum niçin birleştirilmiyor. 
Birçok ilçede İSPARK’a ait otoparklar mevcut. Gerekiyorsa, çekici tedariki de İSPARK tarafından yapılmalı kâr-zarar hesapları sona erdirilmelidir. 
Yoksa, keyfi araç çekenlerin önüne geçmek imkansız hâle gelir.

Tarih: 15 Temmuz 2015 Çarşamba    Hit: 1225




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol