SAYIN Cumhurbaşkanı Hiç kuşku yok ki büyük bit mücadele adamı. İnandığı degerler adına uzun ve meşakkatli süreçler yaşadı. Gün oldu cezaevinde kaldı, gün oldu Türkiye’nin en tepesinde oturdu. Seveni kadar sevmeyeni de oldu. Hatta sevmeyeni seveninde daha çok oldu. Tayyip Erdoğan’ın icraatlarından beğenmediklerinizi elbette sorgulayabilirsiniz. Bende yer yer eleştiriler getiriyorum. Ancak öyle bir konu var ki tüm Türkiye tek yürek olmalı ve Erdoğan’a destek vermeli, onu hiçbir konuda anlamayanlar bile bu konuda kesinlikle anlamalıdır.

Mesele Paralel devlet. 

Ülkenin hemen her kademesinde bürokrasiyi tekeline bağlamış ve belli bir gurubun hizmetinde olan bu yapı mutlaka ülkemizin damarlarından temizlenmelidir. Bir kanser virüsü gibi ülkemizi saran bu yapıyı temizleyebilecek tek cerrah bence Tayyip Erdoğan’dır.

Bu paralel yapının emellerine ulaşmak için her türlü yalanı, iftirayı, karalamayı hiç tereddüt etmeden yapabildiğini çok yakından biliyorum. Geçtiğimiz günlerde 2 Mülkiye Başmüfettişinin bana gelerek usulsüz olarak hukuk dışı telefonumun dinlendiğini söylemeleri üzerine bende derhal şikayetçi oldum. Paralel ellerin bana kadar uzandığını bilmek içimi rahatlattı. Zira doğru yolda gidenin elbette yanlış yapan düşmanları olacaktır. 

Birilerinin artık bu yasadışı yapılanmaya dur demesi gerekiyordu. Kaset skandallarıyla CHP’yi ve MHP’yi dizayn edecek kadar kirli ellerini Türkiye’nin damarlarına kadar sokanlara hiç kuşkusuz en net tavrı Recep Tayyip Erdoğan gösterdi. 

Herkesin şunu net biçimde anlaması gerekiyor ki bu bir siyasi mesele değildir. Bu bir ülkenin temizlenmesi, devlet kurumlarının yabancı güçlerin emreine girmesinin önüne geçilmesi meselesidir. CHP’li MHP’li yada hangi partili olunursa olunsun paralel yapı ile mücadelede tek yürek olunmalı ve Erdoğan’a tam destek verilmelidir.

***

BİRAZDA GÜLELİM

Tayyip ile Obama ilk buluşmalarında birbirlerine hava atarlar.

Obama, Tayyip'e 

“Bizde öyle bir teknoloji var ki, ölüyü diriltiriz" der.

Tayyip altta kalmaz ve o da;

“Bizdeki teknoloji çok farklı, partimizin bütün elemanları 100 metreyi 3 saniyede koşmayı beceriyor" der.

Türkiye'ye dönen Tayyip'i bir düşünce alır. Danışmanlarını çağırır ve attığı palavrayı anlatır.

-”Haftaya Obama geliyor, yalanımız ortaya çıkarsa ne yaparız?" diye sorar.

Danışmanlardan biri hemen cevap verir:

“Onlara ölüyü nasıl dirilttiğini sordunuz mu?"

“Hayır sormadık."

“O halde hiç korkmayın, alın Obama'yı Anıtkabir'e götürün. Atatürk'ü diriltmesini isteyin. Diriltemezse o rezil olur. Yok eğer diriltirse, siz zaten 100 metreyi 3 saniyede koşarsınız!..."