Sol virüs

KÖŞE YAZARLARI

Cemil SAĞLAM
Seçimlere genel bir bakış... Naser ŞİMŞEK
Hani borçlanmak ihanetti! Muhammed SANCAKTAR
İsrail’in Gazze soykırımına İran’ın tavrı Leyla ALTINTAŞ
Neden yüzme önemli! Refika BAĞCI
Başarılı iletişim için SEN dili yerine BEN dili Eda Yıldız Karadağ
Saç ile ilgili en yaygın yanılgılar Av. Ali Kahraman
Yeni Türkiye’ye uyan(ama)mak Bekir Taner ATEŞ
Bayrampaşa’da yeni dönem Fatih ŞENGÜLER
Sen ağa, ben ağa bu ineği kim sağa? Muammer KÜTÜK
Günlüğü 2 bin liradan işçi bulunamıyor Mustafa HATİPLER
İran’ın İsrail’e füze ve dron saldırısına dair Ali Rıza ŞEREN
Değişim Necmettin Sönmez
Milli değerler Mustafa SÖNMEZ
Dikkat dikkat... İbrahim GÜLLE
Ağızdan başlayan serüven: Mide rahatsızlıklarının sessiz tetikleyicisi olabilir mi? Sadık KAHRAMAN
İktidar ilk kez ikinci Rafet ULUTÜRK
Kuzu, Kurt’a teslim edildi İlyas ÇAĞLAYAN
Kandırılıyormuyuz yoksa... Ümit ALBAYRAK
Güzel günlere olan inancımız bitmedi Ercan GÜL
Sporcular besinlerine dikkat etmek zorunda!

Sadık KAHRAMAN / Gazeteci Yazar / Şehir ve İnsan

SOL VİRÜS

BİR HAFTAYI geçti İdlib’den gelen acı haberleri alalı. Şehidlerimizin mekanı cennet, ruhları şad olsun. Şehirlerimizin meydanlarında bombalar patlamıyorsa, katiller ülkemizin göbeğinde kol gezemiyorsa, rejim terör devletini sınırlarımızda kuramamışsa, yıllardır alttan alta propagandası yapılan Hatay’ın rejimin şehri olacağı hayali gerçekleşememişse bu İdlib’de verdiğimiz mücadele sayesindedir. Kaybettiğimiz o kahraman yiğitlerin azmi sayesindedir.

Birileri Peygamber Ocağı’nın neferleri Mehmetçiğimiz için heba olmuş algısı oluşturmaya çalışsa da vatanını seven, ülkesinin bekası için çalışan her bir vatandaşın da İdlib’de memleketi için, dini için şehid olan her bir canın da tek gerçeği devletimize zeval gelmemesi için kıran kırana uğraş verildiğidir. Ama bizim ülkemizde konu şehitler iken bile, ülkenin kendisi iken bile bir olunamıyor. Ortak düşünülüp beraberce hareket edilemiyor. Öyle yorumlar yapılıyor ki, askerlerimiz bir hiç uğruna canlarını dişlerine takıyormuş havası veriliyor. İstisnalar hariç bizim sol cenahımız ne yazık ki milli olamıyor böyle zamanlarda dahi. Bir bakıyorsunuz, ”Bir subayı için Menemen’i yakan Mustafa Kemal’i özledik.” diyorlar, bir de bakıyorsunuz ki “Savaşa hayır!” diye ağlayıp güya barış romantizmi kusuyorlar. İnsan kaç yüzleri olduğunu anlamakta zorluk çekiyor. Daha düne kadar Suriyelilere etmediği laf kalmayan adamlar hükümetin sınır kapılarını açma restinin üzerine mültecilere zulmediliyor, diyerek ajitasyon yapıyorlar. Sahi, siz değil miydiniz bunları ülkeye almayın diyen? Siz değil miydiniz, “Defolup gitsinler, ülkemde Suriyeli istemiyorum!” diyen? Sınırda güvenli bölge oluşturulmaya çalışılırken “Suriye’de ne işimiz var?” diyenler şimdi de devleti insan sürmekle, mültecileri güvensiz yollarla ülkeden yollamakla suçluyor. Kapıyı açıp isteyeni tutmamak ne zamandan beri sürmek, yollamak oldu bilinmez ama bunları söyleyenler haftalardır, aylardır gündemi meşgul eden virüsle ilgili bile, “Neden Türkiye’den hiç vaka haberi gelmiyor, neden hala kimsede görülmedi?” diye neredeyse isyan eden insanlar oldukları için mantık, nizam, sağduyu beklemek ütopik olacak doğrusu. Sağlık Bakanlığı’nın yönettiği başarılı süreç tebrik edilesi iken adeta buna bile üzülüp hırslanacak kadar içleri nefret dolu. Yazık ki ne yazık.

***

Bununla birlikte bir kez daha Batı’nın ne kadar ikiyüzlü olduğuna diliyorum ki artık herkes şahit olmuştur. Bizim ülkemizde Gezi Parkı dolayısıyla sokak olayları yaşanırken polisin orantısız güç(!) uyguladığından atıfla endişeli mesajlar yayınlayan Avrupa, mülteciler konusunda inanılmaz ve şaşırtmayan bir vicdan yoksunluğu neticesinde sahtekarca tavır sergiliyor.

***

Kentin tüm bileşenlerinin, objektif yer bulduğu Gazeteniz Paşavizyon 12 yıl olmuş. Cemil Sağlam yönetiminde tüm emeği geçenlere ve okurlarımıza ilkeli, seviyeli, dürüst bir gazete için çok teşekkür ediyorum. Yayın hayatında başarılar ve daha uzun ömürler diliyorum.

Tarih: 15 Mart 2020 Pazar Hit: 2123

Yorumlar
Yorum Ekle

Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol