25 Nisan 2024 Perşembe   

Mustafa HATİPLER / Prof. Dr. / Rumeli Mektupları

ŞEFAAT YA RASULALLAH...

 

MİLADİ takvime göre,  Nisan ayı, Cenab-ı Hakk’ın: “Habibim seni yaratmasaydım, kainatı yaratmazdım” diye övdüğü,  Peygamber Efendimizin (S.A.V.)  dünyaya teşrif  ettikleri aydır. Fuzuli’nin:
“Yâ Habîballah yâ Hayre'l beşer müştakunam 
Eyle kim leb-teşneler yanup diler hemvâra su” 
(Ey Allah'ın sevgilisi! Ey insanların en hayırlısı! Susamışların, susuzluktan dudağı kurumuşların yanıp dâimâ su diledikleri gibi ben de seni özlüyorum.) diye yazdığı Fahri Kainat olan Hz. Peygamber (S.A.V.)’in  doğumunu, yaşadıklarını,  hayatını, insanlığa verdiği evrensel mesajı ve ölümünü hangi kalem yazsa eksik kalacaktır.  Bu eksikliği baştan beyan ederek ve şefaatına nail olmayı ümid ederek, sözü sözün sultanı sayılan şiire, O’nun için nacizane tarafımızdan yazılmış bir şiire bırakalım: 
BİR HATTATIN YAZILMAMIŞ GÜN
Bana adını yazmak düşmüş bu beyaz kağıtlara ey sevgili... 
Adını yazmak; 
Rezzak-ı alemin gönüllerin gergefine ebem kuşağı renkleriyle nokta nokta, harf harf işlediği adını... 
Adını yazmak, 
Adem’in müjdelediği, 
Bahira’nın beklediği 
“Veda Tepesi’nden doğan ay” gibi 
“İsmuhû Ahmet” deryasının dalgalarının parlattığı adını... 
Adını yazmak, 
Gemisinde Nuh’un 
Süleyman’ın rüzgarlarında 
Cömertliğinde İbrahim’in 
Teslimiyetiyle İsmail’in 
Yunus’un balığıyla 
Yakub’un Külbe-i Ahzân’ında 
Yalnızlığının kuyusunda Yusuf’un... 
Mizmarlarıyla Davut’un 
Musa’nın “Yed-i Beyzâ”sıyla 
Meryem’iyle İsa’nın... 
Adını yazmak... 
Adını yazacak olmamdandır titreyişlerim.. 
Yüreğimde, 
Bu hep taze, 
Bu hep buruk ürperiş ondan… 
Kalemimdeki, divitimdeki heyecan 
Kağıdımdaki intizar, 
Mürekkebimdeki 
Sönmek bilmez yangını vuslat ateşinin hep bundan... 
Bana adını yazmak düşmüş bu beyaz kağıtlara ey sevgili.... 
Yani ki seni yazmak... 
Sevda tohumunun çatladığı, 
Tutku filizinin boy attığı, 
Sadakat meşalesinin yandığı 
Evlerin en güzeli 
Erkam’ın Evi’yle seni yazmak... 
Seni yazmak... 
“And içeriz..” 
“Sevinçte ve tasada,” 
“Sıkıntıda ve rahatlıkta” 
“Seninle birlikte olacağımıza” “and içeriz...” diyen 
Akabe erlerinin parmaklarıyla seni yazmak... 
Sürekâ’nın geri dönen atının tutkusuyla seni yazmak... 
İşte nakşediyorum , 
İşte yazıyorum adını, titreyen, paramparça bir yürekle... 
İşte yazıyorum adını, mahcupluğuyla senden utanmanın... 
İşte, işte yazıyorum adını, bu beyaz kağıtlara... 
Herkes öyle sanıyor, 
Herkes adını bu beyaz kağıtlara yazdım diye biliyor, 
-Anam babam sana feda olsun ya Habiballah- 
Ben aslında; senin adını, kağıtlara değil, harf harf, lime lime, nokta nokta, 
Kalbime... Kalbime yazıyorum....

Tarih: 16 Nisan 2015 Perşembe    Hit: 906




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol