29 Mart 2024 Cuma   

SEÇİM VE SİYASİ PARTİLER

 

İNSANOĞLU toplu yaşadığı sürece yönetim onun en genel sorunu olmaya devam edecektir.Yönetim sorunu demokrasilerde bunu en iyi şekilde gerçekleştirebileceğine dair kanaat uyandıran yapılar aracılığı ile çözülür. Bu yapılar siyasi partilerdir ve seçimler partilere yetki verir.
75 milyonluk koskoca bir insan kitlesiyiz. Bu kitle bu güne ortak acılar ve sevinçlerle dolu bir geçmişte kader birliği yaparak geldi. Şimdiyi birlikte yaşıyor, sorunlara birlikte katlanıyor, mdaha mutlu ve huzurlu geleceğe beraberce özlemle bakarak bir seçime doğru gidiyoruz.
Demokrasiler; yönetme ve karar verme hakkını niceliklere veya sayılara veren bir yönetim şeklidir. Seçimler bu yönetim Hakk'ını belirli bir süre için, talip olan partilerden en çok oy alana verir.
Seçim öncesi ülkemizin genel durumu sağlıklı bir görüntü çizmemektedir. Sorunlar bilinmekte fakat korkarım sorunlara duygusal yaklaşımlar hakim olmakta; kin, nefret, empati yoksunluğu ve taassup iyiden iyiye kendini hissettirmektedir. Temelsiz ön yargılarla dolu zihinler, çıkar peşinde  koşan maskeli kimlikler, belki de gelecekteki mutluluk beklentilerimize ağır darbe vurmak istercesine gündemi gerdikçe germektedir. Din ve milliyet eksenli yarıklar derinleşmekte, aynı dinden kaynak alan yapılar arasında bile dudak uçuklatacak düşmanlıklar oluşmakta, çözüm için adalet ve hak yerine güç ve kurnazlığa başvurulmaktadır. Seçimler, demokrasilerde düdüklü tencerenin buhar valfi gibidir. Çıkan buhar tencerenin içini nasıl rahatlatıyorsa toplum da seçimle rahatlar. Daha  çok özeleştiri ve düşünme iklim ve imkanı doğar. Seçimlerin bu olumlu doğasını zedeleyebilecek, bizi doğrudan alıkoyacak unsurların en önemlisi belki de taassuplarımızdır.
Bayrampaşa'mızın  en güzel caddelerinden birine adını veren Ali Fuat Başgil "Taassup bir kimsenin, kendi inancından ve kendince hakikat kabul ettiği görüş ve kanaatin dışındaki tüm görüş ve kanaatlere düşmanlık besleyip, onu boğup susturmaya kalkmasıdır" der.
Taassup, sahiplerini rasyonellikten uzaklaştırırken, böyle bireylerin sayıları arttıkça seçimlerin olumlu doğası ortadan kalkar ve seçimleri anlamsızlaştırır. Bu illet karşımıza din ve siyaset gibi iki önemli alanda çıkar. Siyasi taassup, bireysel ve toplumsal hayata dair görüşlerin mutlak suretle doğru, başkalarınınkini ise yanlış görüp düşmanlık yapmaktır. Dini taassup ise dindar görünümlü cahillerin, başka din, mezhep ve görüştekilerin tamamına düşman olmasıdır.
Siyasi ve dini taassubun aklı örttüğü, her geçen gün belirsiz ve karanlık bir kitle ruhu ile daha fazla karşı karşıya olduğumuz Türkiye'mizin sorunlarına, daha çok aklıselim ve daha çok empatiye baş vurarak yaklaşma gerekliliği iyiden iyiye kendini hissettirmektedir.
Unutulmamalıdır ki eylem ve düşünceler, yaşanan çağa bir ruh verir ve bu ruh gelecek kuşaklara sunulur ve onlar tarafından anlaşılır. 
Seçimlere yaklaşırken, en temel arzum; taassup ve temelsiz ön yargılardan sıyrılan, çağın ruhunu arayan ve katkı sunan, havada rüzgâra, suda dalgaya göre hareket eden cisimcikler gibi olmayan, aklını hayatının rehberi yapmış, yepyeni bir düşünce iklimine ve sağduyuya sahip bir gelecek kuşağın özlemiyle...
Saygılar sunarım.

Tarih: 16 Nisan 2015 Perşembe    Hit: 1057




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol