19 Nisan 2024 Cuma   

RECEP TAYYİP ERDOĞAN’I ÖLDÜRMEK...

 

AK PARTİ iktidarı döneminde bir dediği iki olmayan ve devletin en kritik noktalarına kendilerine en yakın isimleri yerleştirmeyi başaran Paralel Çete artık tamamen köşeye sıkışmış durumda. Yaptıkları kirli oyunlar, telefon dinlemeleri, gizli kamera kayıtları zaten bu çetenin ne denli karanlık bir yüzü olduğunu gösterdi. 
2002 yılından bu yana Recep Tayyip Erdoğan’a defalarca suikast girişiminde bulunuldu. Bunlardan bazılarından dönemin Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü görevini yapan çok sevdiğim bir dostum sayesinde haberim olmuştu. Genelde basından gizlendi. Ancak bugün görülüyor ki Recep Tayyip Erdoğan’ı öldürme girişimleri önceden ortaya çıkartılarak Erdoğan’ın gözünde güven kazanma operasyonlarıymış. Bu sayede daha da önemli görevlerin kilidini açmayı başarmışlar.
Emniyet müdürlüklerinin koridorlarında, adliye odalarında Recep Tayyip Erdoğan’ı aşağılayan, hakaretler eden ve koluna kelepçe takacağım diyenler uzun yıllardır ördükleri kara bir kumpasın gücüne güvenmektedirler. Yalanlara, iftiralara, şantajlara bel bağlayan paralel çete; halkın Recep Tayyip Erdoğan’a verdiği destek karşısında neye uğradığını şaşırdı. Çetenin yasadışı faaliyetlerini devletin gücünü kullanarak uyguladığı ortaya çıktıkça devlet içinde ki bu yapılanmanın da ne denli örgütlü ve güçlü olduğunu gördük. 
Paralel çete ilk olarak siyasette şansını denedi. Zaten CHP ve MHP milletvekillerinin tutuklanan ya da gözaltına alınan paralelci polisleri canhıraş savunması da gösterdi ki CHP ve MHP paralel elinde oyuncak olmuştu. Bir de üstüne Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cemaate yakınlığı ile bilinen ortak bir aday çıkartınca anladık ki Türkiye’yi bu darbeci çeteden sadece Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi temizleyebilir. 
Peki AK Partinin hataları yanlışları yok mu? Binlerce. Bıraksanız günlerce eleştirebilirim. Ama bugün Türkiye’nin bekası bu paralel çetenin yok edilmesine bağlıdır. Hemen her yolu denemiş ve Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtulmayı başaramamış olan bu paralel çetenin korkarım önünde en aşağılık ve en tehlikeli seçenek duruyor. Amaçları için her türlü kötülüğü mubah gören bu anlayış Recep Tayyip Erdoğan’ı öldürmeyi çare olarak görebilir. 
İşte tam da burada, bu noktada AK partili, CHP’li, MHP’li, BDP’li ya da her ne partiden olursa olsun tek yürek, tek akıl olmalıdır. Fettullah Gülen cemaatine gönül vermiş her birey Recep Tayyip Erdoğan’ı öldürmenin, Türkiye’nin huzuruna, geleceğine, ekonomisine, bütünlüğüne kastetmek olduğunu bilmelidir. Sayın Cumhurbaşkanını koruyanlar sadece korudukları kişinin bir makam sahibi olmadığını ve aynı zamanda Türkiye’nin huzurunu, bütünlüğünü koruduğunu da bilmelidir. 
Recep Tayyip Erdoğan sadece eşi için, çocukları için, yakınları için yaşamak ve yaşatılmak zorunda değildir. O Türkiye’nin istikrarı için yaşamalı ve korunmalıdır. Kimsenin şundan kuşkusu olmasın, bir gün AK Parti’de, Recep Tayyip Erdoğan da girdiği bir seçimden mağlubiyetle çıkacak ve iktidar el değiştirecektir. Tek yol ve yöntem budur ve bu olmalıdır.  Bu değişim bugün gerçekleşmiyorsa tek sorumlusu Muhalefet partileri ve ortaya koydukları politikalardır.
Keşke CHP vaat edilen özgürlükleri veren, ülkenin her insanını kucaklayan, Türkiye’nin geleceği için projeler  sunan, her kesimle barışık bir parti olabilseydi. Ekranlara çıkıp yalvaran cümlelerle bir kere de beni iktidar yapın ifadelerinin artık ilkokulda sınıf başkanı seçimlerinde bile kullanılmadığını fark edebilseydi.

Tarih: 22 Kasım 2014 Cumartesi    Hit: 2528




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol