Postpartum depresyon olarak da bilinen doğum sonrası
depresyon, doğum yapmış annelerin % 10-20’sinde görülebilen bir ruhsal
hastalıktır. Belirtiler çoğunlukla doğum sonrası ilk 4-6 hafta içerisinde
gözlenir ve tanı koymak için bu belirtilerin en az 2 hafta sürmesi gerekir.
Depresyon sık rastlanan bir ruhsal problem olup, sıklığı
kadınlarda erkeklerden 2 kat daha fazladır. Özellikle kadın üreme hormonlarında
değişimin fazla olduğu dönemlerde
depresyonun daha sık görüldüğü bilinmektedir. Doğum sonrası dönem, kadınlarda
hormonal, fiziksel ve kimyasal değişikliklerin yoğun olduğu bir süreçtir. Bu
durum yeni doğum yapmış annelerde postpartum depresyon riskini arttırmaktadır.
Postpartum depresyonun oldukça geniş bir spektrum içinde olan belirtileri
arasında; ilgi ve istek kaybı, boşluk duygusu, mutsuzluk, uyku bozuklukları,
değersizlik, öz bakımda azalma, ağlama nöbetleri, iştahsızlık, cinsel isteksizlik,
konsantrasyon güçlüğü ve intihar düşünceleri sayılabilir.
Postpartum depresyon; doğum sonrası sık karşılaştığımız
annelik hüznü ile karıştırılmamalıdır. Bu durum depresyon tanısının atlanmasına
neden olabilir. Annelik hüznü duygusallıkta artma, hassasiyet ve sık ağlama
nöbetlerinin görüldüğü bir tablodur. Ancak depresyonda ağlama nöbetleri çok
daha yoğun ve çevre tarafından daha farkedilebilir düzeydedir.
Unutmamak gerekir ki; hamilelik öncesince ve hamilelik
sürecinde yaşanan bazı durumlar doğum sonrası depresyona zemin hazırlayabilir.
Bunlar;
• Mükemmeliyetçi kişilik yapısı,
• Daha önce kaygı bozukluğu, depresyon gibi ruhsal sorunlara
sahip olmak,
• Öz saygısı azalmış olmak,
• Mutsuz evlilik,
• Eşinden ve çevresinden yeterli destek alamamak,
• İstenmeyen ve planlanmamış gebelik,
• Daha önce kürtaj ve gebelik kaybı öyküsü,
• Genç yaşta hamile kalmış olmak,
• Başka çocuklara sahip olmak,
Doğum sonrası dönemde anne ile bebek arasında gelişecek olan
ruhsal bağ, bebeğin ruhsal gelişimi ve kişilik oluşumu için çok önemlidir.
Depresyonda olan anne, bebek ile arasında oluşması gereken güvenli bağı
kurmakta zorluklar yaşar. Bu durum
çocukta iler de bir takım ruhsal bozuklukların oluşmasına neden olabilir.
Ruhsal olarak sağlıklı bir anne ruhsal olarak sağlıklı bir çocuk demektir. Bu
yüzden yeni doğum yapmış, postpartum depresyon tanısı almış annelerin
psikolojik destek almaları çok önemlidir. Bir psikiyatri uzmanı ya da psikolog
ile görüşmek, gereğinde ilaç tedavisi ve psikoterapi alınması annenin bu zor durumdan
kurtulmasını sağlayacaktır.
Peki postpartum depresyondan kurtulmak için psikolojik
destek dışında alınması gereken önlemler nelerdir?
• Sosyal destek; yakınlarınızdan ve çevrenizden destek
istemekten kaçınmayın. Yalnızlık depresyon riskini artırır.
• Egzersiz ve spor çok önemli; her gün 30 dakika yürümeye
çalışın.
• Alkol ve kafeinden uzak durun.
• Beslenmenize dikkat edin. Beslenme programı ile ilgili bir
diyetisyenden yardım alabilirsiniz.
• Bebeğiniz uyuduğunda siz de dinlenmeye ve uyumaya çalışın.
Uykusuzluk ve yorgunluk depresyonu tetikler.
• Bebeğinizle yakından ilgilenin. Onunla aranızda
kuracağınız güvenli bağ, hem size hem bebeğinize iyi gelecektir.
Op. Dr. Betül Atakan
Baypark Hospital
Kadın Hastalıkları ve
Doğum Bölümü