28 Mart 2024 Perşembe   

Mustafa HATİPLER / Prof. Dr. / Rumeli Mektupları

PETROL FİYATLARI VE RUSYA

 

ŞAİR İsmet Özel “Zor Zamanda Konuşmak” adlı kitabında "Bir şey zıddıyla kaimdir ancak.” diye yazar. Bu düşünceye göre yani bir şey zıddıyla kaim ise, son petrol düşüşleri Rusya için tehlike çanlarının çalmış olmasını geride bıraktığı anlamına geliyor. Nasıl mı? Şöyle: 2002 yılında Finlandiya Merkez Bankası bir çalışma yayımlamıştı. O çalışmada, petrol fiyatlarındaki her bir yüzde 10’luk artışın, Rusya’nın ekonomik büyüklüğüne yüzde 2,2 oranında etki ettiğini açıklamıştı. Zaman içinde, petrol fiyatlarında artış yaşandıkça bu etki analizinin doğruluğu da onaylanmış oldu. Bu durumun altında yatan temel etkinin Rusya ekonomisinin petrol ve doğal gaza aşırı bağımlı olması yattığı bilinmektedir. Çünkü çok uzun bir zamandan bu yana Rusya’nın milli gelirinin yüzde otuzu, bütçe gelirlerinin de yüzde 60’ı enerji kaynaklı getirilerden oluşuyor. Bunun zıddı ne peki? Bunun zıddı, petrol fiyatlarının düşmesi ve belki de düşmeye devam edecek olması ve dolayısıyla Rusya ekonomisinin buna bağlı olarak küçülmesi. Finlandiya Merkez Bankası’nın etki-analizi çerçevesinde, petrol fiyatlarında her yüzde onluk düşüşün Rusya ekonomisinde yüzde 2.2’lik bir küçülme meydana getirme ihtimali. 
Rusya uzun zamandır savaş, müdahale ve topraklarına katma (Gürcistan, Ukrayna, Kırım, Suriye) gibi yöntemlerle bile isteye petrol fiyatlarının tırmanışı için mücadele etmekteydi. Ancak bu mücadele 2011 yılından beri Rusya’nın arzu ettiği neticeyi vermemeye başladı. Bu anlamda ona yarım eden bir diğer ülke de İran’dı. İran’ın 2012 yılında ürettiği petrole yaptırım uygulanması halinde Hürmüz Boğazı'nı kapatmak tehdidi bile, ham petrol fiyatını 100 dolar seviyesinden 125 dolara yükseltmişti. Sonrası malum. Bu savaş yanlısı tavır ve saldırganlıkların petrol fiyatlarının düşmesini engellemeye gücünün yetmediği dönemin başlangıcı: Petrol fiyatlarında düşüş. Takip edenlerin bildiği üzere, 2014 yılı Haziran’ından bu yana petrol fiyatları düşüyor. 1 Haziran 2014 tarihinde, Brent petrol  111,8 dolardan işlem görüyordu. 2014 sonunda yüzde 65 oranında değer kaybederek  Ocak 2015’te 46 dolara düşmüştü. Ardından o yılın Aralık ayında gerçekleşen OPEC toplantısı sonrasında, Brent petrol fiyatı yüzde 20 oranında değer kaybederek 37,93 dolara (aynı zamanda ham petrol fiyatında yüzde 12 oranında ciddi bir düşüş daha yaşandı ve ham petrol fiyatı da 36,71 dolara) düştü.
Birkaç gün önce Suudi Arabistan Rusya'ya karşı bir hamle yaptı ve ham petrol fiyatlarında indirime gittiğini ve günlük petrol üretimini 10 milyon varil seviyesinin üzerine yükselteceğini  duyurdu. Bunun üzerine enerji sektöründe yer alan firmaların hisselerinde, özellikle BP'de yüzde 20, Shell'de yüzde 14,  Total’de yüzde 12.6 değer kaybı yaşandı. Bu gelişmelerin sonucunda, 2007’de 140 doları gören petrol fiyatı 10 Mart itibarıyla (Brent petrol) yaklaşık yüzde 30’luk değer kaybıyla 30 dolara düştü. Bu düşüşlerde Rusya’nın çabalarını etkisiz bırakan faktörlerin başında aşırı büyüyen petrol arzı gelmektedir. Bu petrol arzı -ilginçtir- hem Suudi Arabistan hem de İran tarafından gerçekleştirilmektedir. 2016 yılında İran, günlük 500 bin varil petrol arzı ilave etmişti. Ayrıca Çin ekonomisinin birkaç yıldan bu tarafa büyümeyi yavaşlatması,  zayıflamış olması ve bunun üzerine Corona Virüsü durumunun eklenmesi de önemli bir faktör.  Bütün bu gelişmelerin yanı sıra 2016 yılında -ajanslarda pek fazla arz-ı endam etmemiş olsa da- Amerikan Kongresinin 40 yıl sonra Amerika’nın petrol ihracat yasağını kaldıran düzenlemeleri onaylamamış olduğunu da yazmış olalım. 
Petrol fiyatlarındaki düşüş Rusya ekonomisi neden bu kadar çok etkiliyor? Konu sadece petrole dayalı gelirlerin azalması mı?  Sorunun birkaç yönü var şüphesiz. En kolay olanını yazalım. Petrol üreten bütün ülkelerde olduğu gibi Rusya’da da petrol üretim maliyeti var. Bu maliyet Suudi Arabistan’da 5-6 dolar civarında. Rusya’da ise petrol üretim maliyeti; 18-20 dolar civarında. Malum olduğu üzere maliyet ne kadar az olursa satış fiyatına göre karlılık o kadar yüksek oluyor. Petrol fiyatlarındaki düşme öncelikle Rusya’nın karlılığını azalttı, azaltıyor. Bu düşme devam ederse, Rusya maliyetine petrol satma durumuna düşecek ki bunun da pratikteki karşılığı batmak olur. Düşme devam ederse ne olur? Bu soruya petrol fiyatlarının 25 dolara düşmesi durumunda ne olacağını açıklayan Rus ekonomisti Vladislav Zhukovsky şöyle cevaplıyor: Petrol fiyatları 25 dolara düşmesi demek  dolar/ruble paritesinin 125’e çakılması ve Rusya’da tüketici fiyat artışının yüzde 30’lara yükselmesi demektir. 
Şimdi; petrol fiyatlarındaki düşüşün ne anlama geldiği daha iyi anlaşıldı mı?  


Tarih: 15 Mart 2020 Pazar    Hit: 16130




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol