Av. Ali Kahraman / Avukat / Hukukçu Gözüyle /

ÖMÜR SERMAYESİNİN AZIĞI, DOSTLUK

6 Şubat tarihi Türkiye coğrafyasında yeni bir hayatın tanımlandığı gün olarak hafızalarımıza kazındı. Depremin yıkıcı etkisi ve kaybettiğimiz dostlarımızın boşluğu ruhlarımızda derin bir iz bıraktı. Dünyanın geçici bir menzil olduğunu bir kez daha acı bir şekilde tahayyül ettik.
Ölüm düşüncesinin ete kemiğe bürünerek önümüze çıktığı bu acılı günlerde akrabalığın ve dostluğun önemini bir kez daha derin bir şekilde hissettik. Bir dost sesinin, nefesimin yanımızda bulunduğunu hissettiğimiz bu zaman içerisinde büyük felakete karşı direncimiz arttı ve hayata daha sıkı bir şekilde tutunabildik. Gündelik hayatın koşuşturmacası içerisinde gereksiz hale geldiğini düşündüğümüz birçok duyguyu, düşünceyi ve maneviyatı yeniden hatırladık. Bu süre içerisinde paramız, makamımız ve mallarımız bizim derdimize deva olamadı. Sadece sevgi ve dostluk aç olan ruhlarımızı doyurdu, yalnızlık duygusundan kurtulmamızı sağladı.
Ülkemizin içine düştüğü büyük zorluktan kurtulmasının anahtarı da bu dostluk ve yardımlaşma duygusu olmuştur. Hepimiz şunu anladık: bizim mallarımız ve paralarımız değil dostlarımız ve karşılıklı sevgimiz  yaşadığımız travmadan çıkmamızı sağlayacaktır.
Bayrampaşa ilçesinde yaşadığım belde olması hasebiyle çokça tanıdığım insan bulunmaktadır. Bunların içerisinde DOST diye nitelediğim  insanların olması benim en önemli kazancımdır. Dost hiçbir zaman kendisinden bir talepte bulunmayacağın, ancak senin hangi derdin olursa olsun destek olacağını ve derdini çözeceğine inandığın insandır. Benim de böyle Dostlarım vardır. Onların sayesinde hep ileri yürüdüm ve arkama dönüp bakmadım. Deprem felaketinde her şeyin anlamını yitirdiği bir ortamda dostlarımın varlığı benim için hazine değerinde bir kazanım olarak yer tuttu.
Bu dostlarımın tamamından burada bahsetmeyi kerih görmekle beraber, 15 yıldır bir an bile  dostluğunu benden esirgemeyen bir kardeşimin alınteriyle vermiş olduğu hayat mücadelesi ve olmaz denilen bir işi nasıl kararlılıkla yürüttüğünden ve bana en güzel ve en zor zamanlarımda nasıl destek verdiğinden biraz olsun bahsedeceğim.
2008 yılında Bayrampaşa’da Bismillah diyerek başlatmış olduğu Yerel Gazetecilik serüvenini bugüne kadar düzenli olarak devam ettiren dost insan, PAŞAVIZYON Gazetesini yerel medya ölçeğinin ötesinde büyük bir özveri ve başarı ile yürütmüştür. Benim Bayrampaşa Belediyesinde çalıştığım dönemde başlayan bu serüven, Bayrampaşaspor Kulübünde bulunduğum zamanda kulübümüze hiçbir karşılık beklemeden katkı sunarak devam etmiş ve şimdi de gazetenin önemli yazarlarının yanında esamem okunmayacak şekilde hasbelkader Köşe Yazarlığı yaptığım bu günlerde de devam etmektedir. 15 yıllık dostluğumun, aynı süreli bir gazeteşinaslığı da barındırmasından dolayı kıvanç duyuyorum.
Belki de en güzeli; 15 yılda aramıza hiçbir fesatın girmemiş olmasıdır. Süreç içerisinde insanlar arasında kurulan diğer bütün ilişkiler bir şekilde aşınıyor ve sona eriyor, ancak dostlar her geçen gün birbirlerine biraz daha muhtaçlık hissediyor.
Nice güzel ve verimli yıllara yelken açsın bu gemi…