Öncelikli olarak 2023-2024 eğitim ve öğretim döneminin öğretmenler, öğrenciler ve veliler için hayırlı olmasını diliyorum.
Eğitim ve okul her zaman öncelik sahibidir. Çünkü hayatın kalan bölümü için en önemli belirleyici şey eğitimdir.
Peki okul ve spor bir arada yürütülemez mi?
Elbette götürülebilir. Bunun için yapılması gereken, aynı antrenman ve beslenme konusunda olduğu gibi planlı ve disiplinli olmaktan geçer.
Okul ve spor hayatı bir arada yürütüldüğünde, çocukların uyku ve beslenme düzenleri de daha sağlıklı bir çerçevede seyredebiliyor. Sporun gerektirdiği disiplin, çocukların zaman yönetimi konusunda daha pratik düşünmeye başlamalarını ve öz denetim güdülerini güçlendirmelerini sağlıyor. Spor büyüme çağındaki çocuklar için hem bedensel sağlık ve fiziksel gelişme yönünden hem de iyi bir kişilik oluşması ve ruh sağlığı bakımından yararlı ve gereklidir.
Çocuk spor yoluyla, çevresini tanır, iletişim kurar, kendine olan öz güveni artar, toplum içerisindeki sahip olduğu yerini sağlamlaştırır. Psikolojik açıdan ise kendini kontrol etmeyi, konsantre olabilmeyi, iradesini kullanabilmeyi, başarıya güdülenebilmeyi öğrenir. Yapılan araştırmalar, okul çağındaki çocuklara düzenli spor yapma alışkanlığı kazandırıldığı takdirde, bunun ileriki yıllarda da devam edebildiğini göstermiştir.
Boş arazilerin ve oyun alanlarının giderek azalmasıyla birlikte ailelerin bu tutumu çocukların TV ve internet başında geçirdikleri saatlerin artmasına neden olmaktadır.
İlköğretim çağındaki çocukların haftada 30-35 saat TV ve internet başında kaldığını hesaplanmaktadır. Çocuğun doğasına aykırı olan bu durum fiziksel ve ruhsal gelişmeyi olumsuz yönde etkiler.
***
Türkiye’deki spor dallarında en büyük bütçe, emek ve zamanın harcandığı, en çok katılımın olduğu branş futbol. Tüm bunların karşılığını istediğimiz düzeyde alamıyoruz. Maalesef altyapıda oynayan küçük bir azınlık büyük takımlarda oynayabilecek kadar şanslıdır. Futbol kariyerinin başında sakatlanan, rekabete direnemeyen, büyük bir takıma transfer olma hayaliyle yaşayan ve de eğitimi seçen on binlerce genç var.
İşin ilginç tarafı Türkiye’de kendi kulübünün altyapısından yetişip A takımda oynayan sporcuların oranının çok düşük olması da bir tezattır aslında. Hem “Altyapıya önem veriyorum” de hem de altyapıdan A takıma bir elin parmağı kadar sporcu al. Hal böyle olunca da Türkiye’de takımlar altyapılarında başka takımlar için sporcu yetiştirmiş oluyor.
Altyapı eksikliğine sıkça değinilir. Altyapı yatırımlarına bütçeyi ayırmayan ve gençleri futbol dünyasına doğru şekilde hazırlamayan kulüplerin nice yetenekleri harcadığı da söylenir. Herkes “Bu çocuklar bizim geleceğimiz” diyor ama hepsi söylemde kalıyor.
Altyapıya sözde değil özde önem verilmesinin vakti geldi de geçiyor bile...
***
Profesyonel liglerden sonra amatör liglerde de sezon artık başlıyor. Birçoğu gençlerle mücadele edecek tüm Bayrampaşa takımlarına başarılar diliyorum.
Bayrampaşalı yetenekli gençlerin sayısının artması dileğiyle...