Kızamık, kızamıkçık, kabakulak, su çiçeği gibi hastalıklara genellikle çocukluk çağı hastalıkları denir. Çocukluk çağının bulaşıcı hastalıkları basit hastalıklar değildir; olası komplikasyon ve ciddi sonuçları ol an enfeksiyonlardır.
ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI
Üst solunum yolu enfeksiyonlarının çoğunluğu viral
enfeksiyonlardır. Akut viral enfeksiyonların en sık görüleni ise soğuk
algınlığıdır. En başta gelen soğuk algınlığı olan rinoviruslar bebek ve
çocuklarda daha sık görülür ve virüsün esas taşıyıcıları ilkokul çocuklarıdır.
Soğuk algınlığı daha çok sonbahar başı ve ilkbahar sonlarında salgınlara yol
açar.
ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI
Alt solunum yolu
enfeksiyonu çocuklarda sıklıkla görülmektedir. Alt solunum yolu hastalıkları
zatürre, bronşit ve bronşiolit olarak yaşanmaktadır. Zatürre; bir diğer adı ile
Pnömöni alt solunum yolu hastalığıdır. Virüs ve bakteri sebebiyle
görülmektedir. Bronşit; hava yolları sebebiyle oluşan iltihaplanmadır. Bronşit
bronşların iltihaplanması sonucu oluşmaktadır. Bronşiolit; bronşiol denilen
küçük bronşiollerin iltihaplanması sonucu oluşmaktadır.
KIZAMIK
Kızamık, virüslerin neden olduğu akut, bulaşıcı ve döküntülü
bir solunum yolu enfeksiyonudur. En sık olarak kış mevsiminin son aylarında ve
ilkbaharda ortaya çıkar. Kızamık virüsü, balgam ve tükürükle temas sonucu
bulaşabilir. Hava damlacıkları yoluyla kişiden kişiye geçen oldukça bulaşıcı
bir hastalıktır. Hastalığı taşıyan bir kişi hapşırık ya da öksürük mikropların
çevreye yayılmasına yol açabilir.
Kızamık virüsünün kuluçka dönemi 10 ila 14 gün sürer.
Kuluçka dönemi hastalık etkeni mikropların vücuda girmesi ile hastalık
belirtilerinin görülmesi arasında geçen süreye denir. Kızamık virüsün en
bulaşıcı olduğu dönem, şikâyetler başlamadan önceki 2 gün ve döküntüler çıktıktan
sonraki 4 günü içerir.
Kızamık hastalığında en sık görülen belirti vücutta kırmızı
- kahverengi döküntüler ve ateştir.
Belirtiler virüsün vücuda girişinden yaklaşık 9 ila 11 gün sonra başlar.
Kızamıkta görülebilen diğer belirtilerden bazıları gözlerde sulanma, göz
kapaklarında şişlik, ışığa karşı hassasiyet, boğazda ya da yanak iç yüzünde
lekeler, genel vücut ağrısı.
KIZAMIKÇIK
Kızamıkçık, en sık olarak bebek ve çocuklarda görülen
bulaşıcı bir viral enfeksiyondur. Aşı yoluyla önlenebildiğinden eskiye göre
görülme sıklığı azalmıştır.
Kızamıkçık belirtileri her çocukta farklı şekillerde
bulunabilir. Hastalıkta ateş, burun akıntısı, öksürük gibi grip benzeri
belirtiler sıklıkla görülür. Kızamıkçıkta tipik olarak küçük, parlak kırmızı
deri döküntüleri vardır. Döküntüler genellikle kaşıntılı değildir.
KABAKULAK
Kabakulak, özellikle parotis bezlerini etkileyen viral bir
enfeksiyondur. Parotis bezleri kulaklarımızın önünde bulunan büyük tükürük
bezleridir. Kabakulak bu bezlerden birini ya da ikisini birden etkileyebilen
bir enfeksiyondur. Tedavisi yoktur ve bu sebeple aşılama çok önemlidir.
Hastalık, kabakulak virüsünün neden olduğu bir
enfeksiyondur. Durumdan etkilenmiş bir kişiden tükürük, balgam gibi solunum
salgıları yoluyla bulaşabilir. Etken ile temas sonucu virüs solunum yolundan
tükürük bezlerine gider, burada çoğalır ve bezlerin şişmesine neden olur.
Hastalığa yakalanan bazı insanlarda herhangi bir belirti
görülmezken bazı bireylerde ise hafif belirtiler bulunur. Kabakulak
hastalığında yüzün bir veya iki tarafında şişmiş ve ağrılı tükürük bezleri,
ateş, baş ağrısı, kas ağrıları, halsizlik ve yorgunluk, iştah kaybı, mide
bulantısı, eklem ağrıları, çiğneme veya yutma sırasında ağrı, ağız kuruluğu
gibi belirti ve bulgular görülür.
SUÇİÇEĞİ
Suçiçeği virüsü temel olarak suçiçeği ve zona olmak üzere
iki farklı hastalığa sebebiyet verir. Suçiçeği hastalığında virüsün vücuda
alınmasından sonra başlayan 2-3 haftalık bir kuluçka süresi vardır. Kuluçka
süresinin ardından halsizlik, bitkinlik, ateş ve içi sıvı dolu döküntüler ile
kendini belli eder. Ateş ilk birkaç gün hafif seyreder. Genellikle yüz ve boyun
çevresinde görülen döküntüler aşırı derecede kaşıntıya neden olur. Bu da
çocukların bu vezikülleri ister istemez patlatmasına ve kalıcı izler bırakacak
yaralar oluşmasına yol açar. Döküntüler yaklaşık bir hafta süre ile vücutta
varlığını sürdürür. Döküntülerin olduğu dönemde virüs yoğun miktarda çevreye
saçılır. Hastalığın yayılmasını önlemek için çocukların bu dönemde sosyal
ortamlardan izole tutulmasında fayda vardır.
Virüs kaynaklı olmasından dolayı suçiçeği tedavisi
belirtilere yönelik olarak planlanır. Döküntülerin kaşıntısını azaltmak
amacıyla ılık-soğuk duş almak faydalı olacaktır. Bunun dışında antialerjik ilaç
kullanımı da kaşıntıyı azalttığı için tercih edilmektedir. İlk günlerde meydana
gelen ateş için çeşitli ateş düşürücü ilaçlar kullanılır. Hastanın serin bir
yerde tutulması kaşıntıyı azaltmak için etkilidir; çünkü sıcak hava ve ter
kaşıntıyı arttırır. Çocukta bağışıklık sistemini baskılayıcı bir hastalık varsa
tedavide normalde gerekli olmayan antiviral ilaçlar kullanılabilir.
Aileler, bu hastalıkları geçiren çocuklarını hem hastalığın
kolay atlatılabilmesi hem de diğer çocukları korumak adına bu dönemde okula
yollamamalı ve doktor kontrolünde tedavilerini sağlamalıdır.
Uzm. Dr. Pınar KİPER
MISIRLIOĞLU
Baypark Hospital Çocuk
Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı