20 Nisan 2024 Cumartesi   

Sadık KAHRAMAN / Gazeteci Yazar / Şehir ve İnsan

MİLLİ KİMLİK

 

TÜRKİYE’de iç ve dış tehditler bitmiyor. Ancak biz de yolumuza genelde mesafe kat ederek devam ediyoruz. Akdeniz adeta bir kıvılcıma bakıyor. Patladı patlayacak gibi. Ama bu durum ABD, Rusya ve Çin arasında silahlı bir çatışma anlamı taşımıyor. Yer altı ve yer üstü haklarımızı arayıp fiilen biz de payımızı alacağız dediğimizde her yerden kuşatma yaşıyoruz. 
Milli kimliğimizi buldukça gizli-açık tehdit, şantaj, terör, ne aparatları varsa kullanıyorlar. Ekonomik daralma son 1 yıldır alarm veriyordu. Ceplere dokununca mideye bağlı ilişkiler çözülmeye başladı. Adeta aslanın son hali! Tökezlediğiniz anda sırtlanların, çakalların hesap sorması kapıda gibi. 
Hele bir de amborgo uygulanması halinde getireceği yük çok daha ağır olacaktır. Kriz yaşanır ama atlatılır, vatan savunması her işin üstündedir. Türkiye’de henüz 1. yılını dolduran başkanlık sistemi üzerinden tartışmalar da yersizdir.  Çünkü problem parlamenter veya başkanlık sisteminde değildir. Erdemli yönetim gösterilse, yasalar eşit uygulansa problem yaşanmazdı diye düşünüyorum.                                          
**                                     
Son günlerde KADEM üzerinden Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil ve yazar Yusuf Kaplan’ın altını çizerek dile getirdikleri konular, bizim esas meselemiz olmalıdır. Özetle; “En büyük tehdit ailenin çözülmesidir. Ailenin korunması millî güvenlik meselesi hâline gelmiştir! Ailenin çözülmesine yol açan Millî Eğitim, Aile Bakanlığı ve KADEM projeleri derhal durdurulmalıdır! “ şeklinde açıklamalardı. 
Aynen katılıyorum. Kolpaçino kahramanlıkları, üretmeden tüketmeyi, büyük laflar edip küçük işler peşinde koşmayı, bir kaşık suda fırtına koparmayı, yapmadığımız işleri yapmış gibi göstererek bugünlere geldik.  Fakat dinde reformistlik ve ailenin  temelini sarsan adımların bu iktidar döneminde hız kazanması, gayretullaha dokunduysa hiçbir ittifak çözüm olmayacaktır. 
15 Temmuz’un 3. sene-i devriyesinde milletin duyguları her şeye rağmen Reis iledir. Vatandaş ihanetin bedelini sormayanlara tahammül etti. Ama yönetim sahnesinde ödül madalyası gibi taşınmasına sessiz kalmayacaktır. FETÖ’nün siyaset ayağı, yarın ayağınıza ‘dolama’ olacaktır. Bunlar gecikmiş kangrene dönüşen problemlerdir. Hatta Eylül ayına bile bırakılmayacak kadar önemli! Hülasa yerel ve genel değişim sonbaharda... 
**
İstanbul’da halk 6 Mayıs’ta YSK’nın yenileme kararına beklenmedik tepki verdi. Başkan Ekrem İmamoğlu’nu 5 yıl boyunca İstanbul’u yönetme yetkisini 5-10 bin farktan 750 bin fark’a çıkartarak göreve başlattı. Hayırlı uğurlu olsun. Lakin işi bir hayli zor. CHP, İP, HDP, SP, DSP... STK’ların sabırsız talep ve arzuları, karşılık bulmadığı ayrı düştükleri her şartta yoğun baskı görecektir. Polyannacılık ne kadar sürer bilemem. TBMM’de İyi Parti-HDP arasındaki “Biz seçtirdik”  tartışmasından uzun sürmeyeceğini anlayabiliyoruz. Çünkü bileşenleri birleştiren tek mesele Başkan Erdoğan düşmanlığı..

Tarih: 18 Temmuz 2019 Perşembe    Hit: 1867




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol