Bireyler arasında besin tüketimi ve enerji gereksiniminde
farklılıklar olmasına karşın, bireyin kendi yaşam sürecinin belirli
dönemlerinde de ihtiyaçları değişebilmektedir. Özellikle kadınların anne
karnından yaşlılığa kadar geçen yaşam süreci boyunca menstruasyon, gebelik,
emziklilik, menopoz gibi birçok fizyolojik durumda beslenme kalıpları farklılık
gösterebilir. Fizyolojik mekanizmalar
arasında da menstruasyon kadın yaşamında en uzun süre devam eden süreçtir.
Kadının en aktif ve üretken olduğu bu dönem boyunca ortalama 300-400 kadar
ovulasyon gerçekleşir. Bu süreç aylık belirli periyotlarla ortaya çıkar ve
bireyi fiziksel, duygusal ve davranışsal olarak etkilemektedir.
MENSTRUAL DÖNGÜ VE YEME
EĞİLİMLERİ
Menstrual (Adet kanaması) siklusa (Adet döngüsü) bağlı
hormonal dalgalanmalar, iştah kontrolü ve yeme davranışını etkileyebilmekte ve
besin tüketimini arttırabilmektedir. İştah kontrolünün sağlanması, beslenme
düzenine dikkat edilmesi ve bazı küçük önerilerin dikkate alınması sürecin daha
rahat geçirilmesini sağlar.
MENSTRUAL DÖNEMDE BESLENME ÖNERİLERİ
* Sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanılması ilk ve en önemli
adımdır.
* Menstrual dönemde değişen hormonların etkisiyle vücutta su
tutumu artabilir ve ödem gelişebilir. Bu dönemde değişen vücut ağırlığının en
büyük sebebi olarak görülen bu olayla başa çıkmada kadınların besinsel olarak
aldığı önlemler oldukça etkili olmaktadır. Bunlar; su tüketimini arttırmak,
birkaç gün öncesinden tuz tüketiminin sınırlandırılması, paketli hazır ürünleri
ve salamura besinleri beslenmeden çıkartmak, ödem atımına yardımcı olan ananas,
maydanoz, salatalık, bitki çayları gibi besinsel destekler sürecin daha rahat
geçmesine yardımcıdır.
* Menstrual dönemde kadınlarda oluşan aşırı tatlı ve başlıca
çikolata isteği, birçok fizyolojik mekanizma ile açıklansa da başlıca magnezyum
ve serotonin eksikliğinden kaynaklandığı düşünülmektedir. B6 vitamini serotonin
sentezlenmesinde görevli kofaktördür. Bu nedenle magnezyum ve B6 vitamininden
zengin besinlerin yeterli tüketimi tatlıya olan isteği bir nebze olsun
engelleyebilir. Magnezyumun zengin kaynakları olan koyu yeşil yapraklı
sebzeler, rafine edilmemiş tahıllar, sert kabuklu meyveler, kuru baklagiller,
kakao tozu, muz, avokado, patates ve portakalın yeterli tüketilmesi gerekir.
Et, karaciğer, böbrek, balık, tavuk, kuru meyveler, brokoli, muz, havuç,
yumurta, avakado, ıspanak ve tam tahıllar da B6 vitamininin zengin kaynaklardır
ve tüketilmeleri tatlı krizlerini önlemeye yardımcı olurken premenstrual
dönemde oluşan gerginlik, sinirlilik gibi durumların azaltılmasında etkilidir.
Bu dönemde tatlı isteğini bastırmak için kuru meyve ve yemişler ile sağlıklı
tarifler oluşturulabilir.
* Menstrual dönemde hormonal değişimlerin yaşanması iştah
değişikliklerine neden olmaktadır. Özellikle menstrual dönem boyunca bireylerin
şeker ve yağ içeriği yüksek besinlere karşı yöneliminin arttığı belirlenmiştir.
Bu nedenle özel diyetlerin uygulanması bazı bireylerde menstruasyon döneminde
zor olabilir. Menstrual dönemde enerji harcaması arttığı için bu dönem boyunca
çok fazla kalori kısıtlanmaması gerekir. Aynı zamanda bireylerin menstrual
dönem dışında diyete başlaması diyete uyumu kolaylaştırmaktadır.
* Menstrual dönemde kanama ile birlikte bir miktar demir kaybı
yaşanır ve demirin diyetle yerine konulması ile denge yeniden sağlanır ancak
bazı kadınlarda genetik ve çevresel etmenlere ya da aşırı kanamaya bağlı anemi
gelişebilir. Diyetlerde mutlaka et, tavuk, balık, kurubaklagil, yumurta, yeşil
yapraklı sebzeler, pekmez ve kuru meyveler olmalıdır.
* Premenapozal kadınların menapoz öncesi pik kemik kütlesine
ulaşması osteoporoza karşı koruyucu rol oynar bu nedende premenapozal
kadınlarda kalsiyumun yeterli tüketilmesi önemlidir. Aynı zamanda yapılan
araştırmalar yetersiz kalsiyum alımını premenstrual sendrom ile ilişkili
bulmuştur. Bu sebeple kalsiyumun başlıca kaynağı olan süt ürünleri yeterli
tüketilmelidir.
Berra Günlühan
Bayrampaşa Kolan
Hospital
Diyetisyen ve
Beslenme Uzmanı