Çocukluk çağı kanserleri uluslararası çocuk kanserleri
sınıflamasına göre 12 ana grup altında incelenmektedir. Çocukluk çağı
kanserlerinin %30’unu lösemiler (kan kanserleri), kalan %70’ini de lenfoma ve
solid tümörler (organ ve çeşitli dokulardan gelişen kanserler) oluşturmaktadır.
Çocukluk yaş döneminde sıklıkla görülen kanser türleri, dağılımları, tedaviye
yanıt oranları ve uzun sureli sağ kalım açısından erişkin yaş grubunda görülen
kanser türlerine göre farklılıklar göstermektedir.
Lösemi (Kan Kanseri), normalde farklı tiplerde kan
hücrelerine dönüşecek olan hücrelerden köken alan bir kanser olup çocukluk
çağında en sık görülen kanser türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünya Sağlık
Teşkilatı (DST) Uluslararası Kanser Araştırmaları Kurumu (IARC) verilerine
göre; 2020 yılında Dünyada 0-14 yaş aralığında 67.008 vaka tahmin edilmekte
olup, bu haliyle çocukluk çağında görülen tüm kanserlerin üçte birini (%32,7) oluşturmaktadır. Ülkemizde de dünya ile benzer biçimde tüm
çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık üçte birini (%33,4) lösemiler
oluşturmaktadır.
Çocukluk çağının en önemli kötücül hastalığı akut
lösemidir. En sık rastlanan çocukluk çağı kanseri olması yanında 15 yaşın
altında önde gelen ölüm nedenlerindendir. Akut lösemide tanı ve tedavi
uygulamalarındaki yenilikler, destek tedavilerinin gelişmesi ve daha etkili ilaç
birlikteliklerinin uygulamaya girmesi gibi son yirmi yıldaki gelişmeler;
hastaya özgü tedavilerin seçilebilmesini ve daha uzun süre yaşama şansı
verirken diğer yanda daha az kemoterapi toksisitesi sağlamaktadır. Bazı lösemi
tiplerinde hasta çocukların %80-90'ı tekrarlama olmadan, 5 yıl süre ile sessiz
kalabilmekte ve bu hastaların tamamen iyileşme ile sonuçlandığı
söylenebilmektedir.
Çocukluk yaş grubunda Lösemi, başlangıç evresinde bulgu
verebileceği gibi ender olarak ilk dönemlerinde bariz bulgu vermeden de
seyredebilir.
Lösemi belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Kansızlık (anemi)
Enfeksiyonlara yatkınlık, sık hastalanma, yüksek ateş
Çeşitli kanamalar (burun kanaması, diş eti kanamaları,
cilt altı kanaması gibi), ciltte sık sık çürük/morluk oluşumu, kesik
oluştuğunda kanamanın güçlükle durdurulması
İştahsızlık, kilo kaybı
Dalak ve/veya karaciğerde büyüme
Lenf düğümlerinde şişlikler (ciltte ele gelen yumrular)
Halsizlik, solukluk, çabuk yorulma, çarpıntı
Kemik ve eklemlerde ağrılar,
şişlik ve hareket kısıtlılığı
Çocukluk çağı kanserlerinin genetik nedenleri kanserli
çocukların yalnızca küçük bir kısmında geçerlidir.
Yukarıda sayılan belirtilerden birçoğunun lösemi dışı
herhangi başka bir sebepten de kaynaklanabileceği ve aslında bu ihtimalin daha
yüksek olduğu unutulmamalıdır. Ancak anılan belirtilerin var olması halinde bir
hekim tarafından kontrol edilerek olası nedenin saptanması ve tedavinin
düzenlenmesi önem arz etmektedir.
Tanı
Lösemi hastalığının zamanla yarışan bir hastalık olduğu
düşünüldüğünde, tanının erken konulmasındaki önem daha iyi anlaşılır. Lösemi
hücrelerinin üreme hızları diğer kanser türlerindeki hücrelerin üreme hızlarına
göre çok daha hızlıdır. Bu saptama şöyle de ifade edilebilir; lösemi hücreleri
12 saat içinde iki katına ulaşarak tümör yükünü saatler içinde katlayarak
artırırlar. Bu da hastanın hayatını ciddi şekilde tehdit eder.
Halihazırda çoğu çocukta belirti vermeden önce, löseminin
erken teşhisi için yaygın olarak kullanımı önerilen bir kan tetkiki veya diğer
tarama testleri bulunmamakta olup çocuklarda nüfusa dayalı tarama programlarını
destekleyen yüksek kalitede kanıt yoktur. Çocuğun doktora gitmesini sağlayacak
belirtilere yol açtığından çocukluk çağı lösemilerine sıklıkla tanı
konabilmektedir. Başvuru sonrası hekimler tanı koyma sürecinde lösemiye işaret
edebilecek kan testlerini uygularlar. Lösemileri erken saptamanın en iyi yolu,
söz konusu hastalığın olası belirtilerini gözden kaçırmamaktır. Dolayısıyla
ebeveynlerin farkındalığının artması hayat kurtarıcı rol oynamaktadır.
Erken teşhis edildiğinde, löseminin de etkili tedaviye
yanıt verme olasılığı daha yüksektir ve daha yüksek hayatta kalma olasılığı,
daha az acı çekme ve genellikle daha az pahalı ve daha az yoğun tedavi ile
sonuçlanır. Löseminin erken tespit edilmesi ve bakımdaki gecikmelerin önlenmesi
yoluyla kanserli çocukların hayatlarında önemli iyileşmeler sağlanabilir.
Kanserli çocukları tedavi etmek için doğru tanı önemlidir çünkü her kanser,
cerrahi, radyoterapi ve kemoterapiyi içerebilecek spesifik bir tedavi rejimi
gerektirir.
Tanı, esasen hastanın şikâyet ve muayene bulguları
değerlendirilirken lösemi ihtimalinin göz önünde bulundurulmasına dayanır. Çocukluk
çağı lösemilerinin en sık başvuru bulgularının, hastayı ilk gören hekim
tarafından bilinir olması hastanın vakit kaybetmeden tanı ve tedaviye
ulaşmasını sağlamada en önemli faktördür.
Erken tanı 3 bileşenden oluşur:
Ailelerin ve birinci basamak sağlık hizmeti
sağlayıcılarının hastalığın belirtilerine ilişkin farkındalığı
Doğru ve zamanında klinik değerlendirme, tanı ve evreleme
(kanserin ne ölçüde yayıldığının belirlenmesi)
Hızlı tedaviye erişim için bilgilendirme ve yönlendirme.
Lösemi şüphesi sonrasında yapılacak kan testleri ile tanı
netleştirilebilir. Ardından kemik iliği aspirasyonu/biyopsisi, özel kan
testleri ve genetik testler yapılabilir.
Tedavi
Günümüzde çocukluk çağı lösemilerinde, çoklu tedavi
yöntemleri ile iyileşme oranı %80 civarına ulaşsa da bu rakam löseminin değişik
biyolojik alt tipleri olması nedeniyle
%10 ile %90 arasında çok büyük fark gösteren sonuçları maskelemektedir.
Hastalık, ülkemizde de başarı ile tedavi edilmekte olup tedavi başarısı diğer
dünya ülkelerinden farklılık göstermemektedir. Lösemi genellikle
kemoterapi ile tedavi edilmektedir. Gerekli olduğu durumlarda kemik iliği
nakli, radyoterapi gibi tedaviler de kullanılmaktadır. Hedefe yönelik
tedaviler, moleküler düzeyde yürütülen laboratuvar çalışmaları ve görüntüleme
teknolojisindeki gelişmeler tedavi başarısını etkileyen diğer faktörler
arasında yer almaktadır. Çocuklarda lösemi tedavisi, Ülkemizde Genel Sağlık
Sigortası kapsamında olup ücretsiz yapılmaktadır.
Sağkalım
Çocuklarda, özellikle akut lösemilerde hastalığın tamamen
tedavi edilme oranı çok yüksektir. Diğer lösemilerde de sağkalım oranları
yüksektir. Ülkemizin verilerinin de yer aldığı Küresel Kanser Sağkalım Eğilimleri
Sürveyansı (CONCORD-3) çalışmasına göre; akut lenfoblastik löseminin 5-yıllık
sağ kalım oranı %80.9 olarak bulunmuştur.
Önleme
Çocukluk çağı lösemilerinin, yaşam tarzı ve çevre ile
ilgili olası sebepleri çok azdır. Bu nedenle çoğu durumda anne-baba ve
çocukların bu kanserleri önlemek için bireysel bazda bir şey yapması
gerekmemektedir.
Bununla birlikte, çevresel risk faktörü olarak radyasyona
ve bazı kimyasallara maruz kalmanın lösemi riskini artırabildiği bilinmektedir.
Bazı çalışmalarda çocukluk çağı lösemisi ile hamilelik sırasında veya erken
çocukluk döneminde hane halkı pestisit maruziyeti arası ilişki çalışılmışsa da
olası bir bağlantıdan söz edebilmek için daha ileri araştırmalara ihtiyaç
olduğu belirtilmiştir.
Son dönemde yapılan enfeksiyon ve kimyasal maddelere
dikkat çeken çalışmalar çocukluk çağı lösemisi için olası etmenleri işaret
etmektedirler.
Çocukluk çağı kanseri önemli bir halk sağlığı ve
toplumsal bir sorundur. Bu nedenle vatandaşlarımızın, çocukluk çağı kanserleri
hakkında bilgilendirilmeleri yararlıdır.