18 Nisan 2024 Perşembe   

Leyla ALTINTAŞ / Uzm. Fizyoterapist / Fiziksel Sağlık

KIRIK REHABİLİTASYONU

 

Şubat ayındaki yazımızda sizlere kırık ve iyileşme süreçlerinden bahsetmiştim. Şimdi kırık doku iyileştikten sonraki süreçlerden bahsetmek istiyorum. Kırık sonrası kemik dokunun iyileşmesi için alçı ya da operasyon uygulamaları ile kırılan kemik istirahate alınır. Bu hareketsizlik sonucunda özellikle kaslarda ve eklemlerde çeşitli problemler meydana gelir.  Kırık rehabilitasyonunun amacı, kırık nedeniyle etkilenen bölgeleri (kaslar, bağlar, yumuşak dokular, eklemler gibi) kırık öncesi bulunduğu fonksiyonel seviyeye getirmektir. Kırık sonrası rehabilitasyonu immobilizasyon (istirahat) dönemi ve immobilizasyon sonrası dönem olarak ikiye ayırabiliriz.
İmmobilizasyon döneminde önemli olan kırık olan bölge istirahate alınırken o bölgenin dışında kalan tüm eklemler ve kaslar için çalışma programları hazırlanır. Bir kas istirahat dönemindeyken atrofiye (kitle kaybına) uğrayabilir. Bunun oluşmaması için çevre kaslara kemiğin kaynamasını tehlikeye atmayacak fakat kasları çalıştırabilecek basit kuvvet egzersizleri yaptırılabilir. İmmobilizasyonun bir diğer yan etkisi ise eklem hareket açıklıklarının azalmasıdır. Bu hem kırık olan kemiğin bağlı bulunduğu eklem için hem de o bölgenin bir üst ve bir alt eklemleri için geçerlidir. İmmobilizasyon sürecinde kırık olan kemik alçı uygulamasında olacağı için o ekleme değil fakat bir üst ve alt eklemde hareket kısıtlılığı oluşmaması için yine kemiğin kaynamasını tehlikeye atmadan basit eklem hareket açıklığı egzersizleri, germe egzersizleri uygulanabilir. Dolaşımı arttırmak için yüzeyel masajlar, oluşan ödemi gidermek amacıyla soğuk uygulamalar yapılabilir.
İmmobilizasyon sonrası dönemde; yani alçı çıktıktan sonra rehabilitasyon çok daha fazla önem taşımaktadır. Eklem limitasyonları ve kaslarda güç ve kitle kayıpları çok daha fazla seviyelerdedir. Kullanmamaya bağlı denge ve koordinasyon bozuklukları da ortaya çıkabilmekte, kişiler yapamadıkları hareketlerin yerine alternatif hareketler oluşturup bunları kullanmaya bağlı yanlış hareket modelleri yerleşmektedir. Tüm bu problemlerin ortadan kaldırılabilmesi için de rehabilitasyon süreci önem taşımaktadır. Rehabilitasyona başlarken öncelikle kırık dokunun kaynama sürecinden emin olmak gerekir. Bunun için radyolojik olarak değerlendirme gerekir. Bu değerlendirme özellikle ayak, bacak gibi alt extremite kırıklarında yük vermeyi sağlamak ve verilecek yükün miktarını belirlemek için önem taşımaktadır. Yine omurga kırıklarında istirahatin ve korse kullanımının süresini de bu kaynama süreci belirleyecektir. Kırığa sinir yaralanması da eşlik edebilir bu durumda EMG ile sinir ve kasların çalışmaları değerlendirilmeli, gerekli olduğu durumlarda çalışmanın içerisine bu probleme yönelik tedaviler de eklenmelidir.
Tedavi programında öncelikli olarak hastanın ağrısına yönelik çeşitli ağrı kesici elektroterapi ajanlarından, eklem bölgesinde şişliği azaltmak ve dolaşımı arttırmak için ses dalgalarından (ultrason) ve soğuk uygulamalardan , kas kuvvetini arttırmak için elektrik stimulasyonlarından faydalanılabilinir.  Egzersiz programlarına bakacak olursak kasları kuvvetlendirmeye yönelik kademeli artan kuvvet egzersizleri (izometrik, izotonik, dirençli egzersizler), eklem hareket açıklıklarını arttırmaya yönelik önce aktif yardımlı, sonra aktif hareketler en son da pasif germe egzersizleri yapılabilir. Bu egzersizlere mutlaka denge ve koordinasyon ve stabilizasyon egzersizleri eklenmelidir. Omurga kırıklarından sonra yapılacak rehabilitasyon programında çok daha dikkatli olunmalı, kırığın tam kaynaması beklenmelidir. Özellikle omurga kırıkları ve kaburga kırıklarından sonra egzersiz programının içerisine solunum egzersizleri de dahil edilmelidir.

Tarih: 15 Mart 2023 Çarşamba    Hit: 1095




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol