BAŞARI ve başarısızlık hayatımız boyunca karşılaştığımız iki sonuçtur. Başarılı olmak için gereken şartları oluşturamama durumuna kısaca başarısızlık denebilir. Başarının da başarısızlığın da sonuçları açısından temel şartları vardır. Mesela başarının ödüllendirilmesi ve başarısızlığın da karşılığı olarak bedel ödenmesi gibi.

Şimdi gelin bu normal koşulların ülkemizdeki yansımalarına bir göz atalım. Mesela MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 14 kez seçim kaybetti. peki ne mi vaad ederek Genel Başkanlığa devam ediyor? 15’inci kez seçim kaybetmeyi....

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 7 kez seçim kaybetti. Peki ne mi vaat ederek Genel Başkanlığa devam etmek istiyor? Sekizinci kez seçim kaybetmeyi.....

Artık kaç kez seçim kazandığı sayılamayan ve her seferinde yüksek oranlarla seçmenin kendisine güvenini tazeleyen Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a diktatör benzetmesi yapanlar acaba kaybettikleri bunca seçime rağmen neden koltuklarından ayrılamadıklarını açıklayabilirler mi? Seçmenin seni istemiyoruz demesi için kaç seçim kaybetmek gerektiğini düşünüyorlar acaba? CHP’nin de MHP’nin de başındaki kişiler partileri için birer diktatör olmuyor da ne oluyor acaba?

Gelelim bir başka konuya, FETÖ terör örgütü atık birer hücre yapılanması gibi devletin kılcal damarlarında kendilerini gizlenmeye çekmiş durumdalar. Bu yapılar mutlaka temizlenmelidir. Ülkenin kanını emen bu hainler çetesi mutlaka inşa ettikleri Silivri cezaevinde karantinaya alınmalıdır. Devlete zarar vermelerinin önüne mutlak surette geçilmelidir. 

Yüksek bir oy oranı ile AK Partinin iktidar olması her ne kadar organik bağ olmasa da Recep Tayyip Erdoğan'a halkın desteğini yansıtmaktadır. Sayın Başbakan özverili ve gerçekten her şeyini ortaya koyarak mücadele etmektedir. şimdi sıra AK Partinin adını kullanarak yaptıkları kirli işler sonrası kirlenen ellerini AK Parti ile temizlemeye çalışan bürokrat ve siyasilerden AK Partiyi temizleye gelmiştir. Bu önemsenmez yada başarılamaz ise güç zehirlenmesi işte o zaman yaşanacaktır. Halkın sunduğu güven asla birilerinin ufak çıkar ve menfaat oyunlarına kurban edilmemelidir. İl il hatta ilçe ilçe tüm müdürlükler sorgulanmalı ve görevini layığı ile yapmayanlar hak ettikleri muamele ile karşılaşmalıdır.

Tüm bunların getireceği tek şey varsa o da güçlü Türkiye ve huzur dolu bir vatandır.