29 Mart 2024 Cuma   

HÜRGENERALLERİN ZAFERİ!

 

15 Temmuz Cuma günü akşamı, darbe yapmayı akıllarına koyan bir zavallılar topluluğu ile tanıştı ülkemiz…

Kendi gücünü halkın gücünün üzerinde gören cuntacılar, ordudan ve dolayısıyla halktan çaldıkları silahlar ile sözüm ona darbe yapmaya kalkıştılar. Halkın üzerine kurşun ve bomba yağdıran gözü dönmüş caniler, milletin meclisi TBMM’yi bombalamaya kadar işi ileri götürdüler.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir” sözünü hazmedemeyen hainler, diz çöktürmeye çalıştıkları büyük Türk milleti karşısında diz çöktüler

Biraz da bugünlere nasıl geldiğimizi irdeleyelim.

2015 yılı Ağustos ayında “Düşmanımın düşmanı” diye bir yazı kaleme almıştık. Ve Türkiye Cumhuriyeti düşmanlarının AK Parti ve şu an Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ı yenilgiye uğratabilmek için yaptığı çabaları sıralamıştık. Ayrıca ülkemiz ve bayrağımızın herkes ve her şeyin üzerinde olduğuna dikkat çekmiştik.

Son yıllarda Türkiye üzerinde oynanan oyunlar büyük ölçüde artış gösterdi.

ABD, yıllardır planlarını yaptığı Büyük Ortadoğu Projesi’nde somut adımlar atmaya başladı. Kuzey Afrika’da bu zamana kadar iktidarda kalmalarına müsaade edilen diktatörler, halk ayaklanmalarıyla tek tek indirildi. Mısır’da yapılan seçimlerde kontrolü kaybeden yabancı güçler sandıktan zaferle çıkan Mursi’yi devirmek için orduya darbe yaptırdı. Halk oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanı Mursi, tiyatro gibi bir mahkemeyle yargılandı. Burada en vahim olan ise, mahkeme salonuna getirilmeden önce Mursi’ye ilaç verilmesidir.

Sonuçta, Mısır’da yapılan seçimlerde halk ne derse desin, ABD’nin dediği oldu.

Unutmayalım; biz de bu gibi tiyatroları Balyoz ve Ergenekon süreçlerinde yaşadık. FETÖ’cülerin masa başında yazdıkları senaryo ile hiçbir suçu olmayan kahraman Türk ordusuna mensup yüzlerce subay terfileri engellenerek bir de suçsuz yere cezaevine gönderildi. Böylece açılan boş kadrolar da FETÖ’cü subaylarla dolduruldu.

ABD tarafından başlatılan ve AB tarafından da desteklenen sözüm ona özgürlük rüzgarlarının son durağı Türkiye idi. Ancak o dönem Güneydoğu’da başlatılan özerklik ayaklanmaları kalkışması büyümeden bastırıldı. Ancak bütün bu senaryolar yazılırken, hesaplanamayan tek bir şey vardı: Türk halkı. AK Parti ve Erdoğan’ın yüzde 50 civarında oy alması bu planları hep bozdu. Siyasi olarak iktidarı ele geçirme planları bir türlü gerçekleşmedi.

İktidarı değiştirmek için asker seçeneğini masaya yatıran ABD ve AB, bu görevi Fetullah Gülen’e verdi.  Müritlerine el etek öptüren ve vatansever olduğunu söylediği hâlde CIA’nın himayesinde olan bu Fetullah Gülen hareketi. Terör ve şehitler üzerinden hükümeti yıpratma çalışması başlattı ve “düşmanımın düşmanı benim dostumdur” diyerek terör örgütleriyle işbirliği başladı.

PKK içinde görev yapan MİT ajanlarının listeleri, FETÖ’cüler tarafından örgüte verildi ve burada çok sayıda devlet görevlimiz şehit edildi. PKK’dan terör eylemlerini artırması istenerek askeri darbe için zemin hazırlanması planlandı. Hükümeti yalnızlaştırma politikaları çerçevesinde, Uludere’de kaçakçıların terörist diye bombalanması, Taksim’deki 3 ağaç için başlatılan Gezi Parkı olayları ve sınır ihlali yapan Rus savaş uçağının düşürülmesini kısaca bunlara ekleyebiliriz.

Amerika, şu an güneyimizde Irak ve Suriye’yi parçalamakla meşgul. Ve bir türlü kontrollerine alamadıkları bir Türkiye var. Sizce, bu darbe teşebbüsü ile Türkiye üzerinde oynanan oyunlar son bulacak mı? Kesinlikle hayır. Türkiye yeni bir saldırı ile karşı karşıya kalacaktır.

Bunun için de Türk halkı olarak bizim şifremiz “tek vatan, tek millet, tek bayrak” olacaktır. 

Tarih: 19 Ağustos 2016 Cuma    Hit: 843




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol