20 Nisan 2024 Cumartesi   

Av. Ali Kahraman / Avukat / Hukukçu Gözüyle /

HAKLININ GÜÇLÜ OLDUĞU BİR HUKUK SİSTEMİ

 

SOSYAL medyada iki küçük evladımızın uğramış olduğu istismar ile ilgili yazılanları gördüğümüzde Adalet mekanizmasının sadece suçluları koruduğunu, masumların ve mağdurların ise hiçbir şekilde korunmadığını rahatlıkla düşünebiliriz. Aynı durumu Sedat Peker denilen mafya liderinin ifşaatları ile ilgili derin bir sessizliğe verilen anlam üzerinden de değerlendirebiliriz. Sosyal medyanın bu kadar egemen olduğu bir ortamda, her konu ile ilgili önünü arkasını araştırmadan kesin hüküm oluşturulup, kamuoyu İle yalan yanlış bilgi ve durum paylaşımı yapılmaktadır.
Bu paylaşımların tarafı olan kişi ya da kurumlar hangi siyaset yada düşünce erkine yakın ise hiçbir sorgulama yapmaksızın var olan  bilgi ve belgeler üzerinden kesin hükümler oluşturmakta ve karşı tarafı yargısız bir şekilde infaz etmektedir.
Son birkaç yıldır toplumumuz adeta ortadan ikiye bölünmüş olup, birbirlerini acımasızca eleştirmekte, düşman olarak görmekte  ve mahkum etmektedir. Bu durum toplumun her iki kesimi açısından da  hastalıklı bir hal almıştır. Maalesef reel siyaset ve aktörleri bu nahoş durumun tetikleyicisi konumundadırlar. Siyasetin güdümünde ve gölgesinde hareket eden sivil toplum kuruluşları, düşünce adamları ve kanaat önderleri de bu hastalıkla durumun daha da artmasına sebep olmaktadırlar. Ülkemizde adalet ve ahlak noktasında çok ciddi bir çöküş dönemine girilmiştir. Herkes kendisini tanımlarken kendi erdem’i ve ahlakiliği üzerinden değil ötekinin kötü ve yanlışı üzerinden tanım yapmaktadır.
Cinsel istismara uğrayan iki çocuğumuz ile ilgili yapılan yorumlarda da kötü bir anne sapkın bir üvey baba ve bunların kötülüklerini cezalandırmayan bir Yargıç grubundan söz edilmektedir. Bu üç suçlu grubun cezalandırılmasıyla birlikte sanki problem çözülecekmiş gibi bir algı yürütülmektedir. Oysa bizler ortaya çıkmış bir sonuç üzerinden değerlendirme yapıyoruz bu sonuca gelinceye kadar bütün toplumumuz adına hangi hataları yaptığımızı, çocuklarımızı koruyacak mekanizmaları nasıl kuramadığımızı düşünmeden sadece olaya özgü bir linç duygusu ile çözüm arayışına gidiyoruz.                 
Burada belki sevindirici olan tek şey o söz konusu iğrençliğe karşı bütün toplumun tek yürek olarak tepki vermesidir. Her ne kadar tepkinin şekli Adalet mekanizmasına güveni zedeleyecek şekilde abartılı bir hal alsa da hala vicdanlarını ortaya çıkan bir yanlışa fıtrata uygun bir cevap verdiğini göstermiştir.
Buradan yola çıkarak diyorum ki, hepimiz bu ülkede yaşıyor ve birlikte yaşamaya devam edecek isek, doğru kimden gelmişse kabul edelim ve yanlış kimden sadır  olmuşsa reddedelim. Ötekine de adaletli davranıp hakkını teslim eder isek Türkiye yaşanılabilir bir ülke olur. Hepimiz “Senin fikirlerini kabul etmiyorum lakin, fikirlerini serbestçe paylaşman için seni destekliyorum” diyebilmeliyiz.
    Vesselam…

Tarih: 08 Temmuz 2021 Perşembe    Hit: 2064




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol