18 Nisan 2024 Perşembe   

İlyas ÇAĞLAYAN / Tiyatrocu / Oyuncu / Kültür - Sanat

GELECEĞİMİZİN TEMİNATLARI

 

Yarın ne olacağını bilmeden yaşadığımız süreç boyunca hep gelecek için çalışmaktayız. Ne getireceğini bilmeden çaba sarf ettiğimiz gelecek için niye bunca çabayı sarf ederiz. Elbet çocuklarımız için. Onlar ki; gelecekte bizden kalanları yaşatacak, yeni dünyayı kurarak umudumuz odur ki daha barış dolu, güvenli bir dünyayı kuracaklar.
Peki geleceğimizin teminatları olan çocuklarımıza gerekli önemi veriyor muyuz? Onlara sevgiyi yeteri kadar verebiliyormuyuz? Kendimizce aşkı tarif etmeye çalışırken çocuklarımıza bunu anlatabiliyormuyuz? Muallak cevaplar verilecektir elbette ama inanın çocuklarımıza gerekli önemi göstermediğimiz aşikâr. Elbette okula gönderirken derslerine yardım ederken onlarla ilgilendiğimiz doğru ama bütün bunları hep bir beklenti içinde yapmaktayız. Hep başarılı olmaları gerektiğine inandırdığımız çocuklarımızın başarısızlıklarına göstermediğimiz tahammül sınırlarımız aslında o kadar dar değil. Tüm sınavlarını yüksek notla neticelendirmeleri, sınıfta veya okulda birinci olması gerektiği düşüncelerimizden biraz sıyrılsak ve kendimize baksak. Ne kadar başarılıydık, anne ve babamızı ne kadar gururlandırabildik ki onlar bizlerden daha az şeyler bekleyen insanlardı. Belki şimdi ki kadar bilgi elimizin altında değildi ama derslerimize okulumuza olan konsantremizi dağıtacakta bu kadar çok şey yoktu.
Hayat bunca zor ve dersler bunca yığılmamıştı üzerimize. Belki de onlara bunca imkanı sunduğumuz için beklentilerimiz bu kadar fazla. Oysa  onların sadece çocuk olduğunu hatırlasak ve hak ettikleri gibi davranarak beklentisiz sevsek ve kapasitelerini zorlamaları yerine bu dünyada yalnız olmadıklarını her zaman onları seveceğimizi, tüm başarısızlıklarının üstesinden gelebileceklerini öğretsek, Hayatta mağlubiyetlerin olacağını göstererek onları bu mağlubiyetlerden sonra yeniden hayata sarılacak şekilde hazırlasak, Derslerindeki başarılarından önce severek okula gitmelerini sağlasak belki de tüm beklentilerimize ulaşacağız. Geleceğimizi teslim edeceğimiz çocuklarımıza dünyayı ve hayatı sevmeyi öğretmemiz, hayatın sadece nefes almak olmadığı ve hepimizin farklı rollerinin olduğunu ve herkesin kendi hikayesin deki bir başrolü oynadığını öğretsek inanın daha mutlu çocuklar ve daha huzurlu bir gelecek bizlerin olacaktır. Bir çocuğun boyundan büyük işler yapmasına aferin demektense o çocuğun neden bunu yapmak zorunda kaldığını anladığımızda belki de çözeceğiz geleceği.
Yani velhasıl çocuklarımızı çabuk büyütmek yerine hayatın kendi olağan akışında olması gerektiği gibi büyütmek, daha doğru bir yoldur hem bizlere hem de çocuklarımıza.Geleceğimizin teminatı başlığını verdiğimiz çocuklarımıza gereğinden fazla yükleme yaparsak o zihin erken yaşta yaşlanır. Bu şekilde hayatına devam eden zihinden ne bizlere ne kendisine bir fayda gelmez…
Mutlu nesiller yetiştirelim eğlenirken öğrenme duygusunu hayatımızdan çıkarmayalım…
***
Çekingen çocuğa destek için öneriler:
Çocuğunuza çekingen ya da utangaç olduğunu söyleyerek, etiketlemeyin.
Çocuğunuzun çekingen kaldığında ısrar etmeyin, zorlamayın, kızmayın ve çok fazla üstünde durmayın. Temkinli bir yapıda olduğunu kabullenin ve ortama alışması için zaman verin.
Ebeveynin çekingen davranışları, çocuğun çekingenliğini arttıracaktır. Sizin yabancıyla rahat iletişime geçmeniz, çocuk için önemli bir model olacaktır.
Çocuğunuzu aşırı korumayın ve gereğinden fazla yardım etmeyin. Küçük korku ya da früstrasyonlarla baş etmeyi öğrenmesi için fırsat verin.

Tarih: 21 Kasım 2022 Pazartesi    Hit: 1504




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol