Dünya
Diyabet Günü (DDG), 160'tan fazla ülkede 1 milyardan fazla kişiye ulaşan
dünyanın en büyük diyabet farkındalık kampanyasıdır. Diyabet Günü 1991 yılından
beri her yıl, 1922'de Charles Best ile birlikte insülini keşfeden Sir Frederick
Banting'in doğum günü olan 14 Kasım'da kutlanmaktadır.
DDG,
1991 yılında Uluslararası Diyabet Federasyonu ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından
oluşturuldu ve 2006 yılında Birleşmiş Milletler'in 61/225 sayılı Kararı'nın kabulüyle
resmi Birleşmiş Milletler Günü haline gelmiştir.
Dünya
Diyabet Günü 2024-2026’nın teması “Diyabet ve Esenlik”tir. Diyabet bakımına
uygun erişim ve destek ile diyabetli herkes iyi yaşama şansına sahiptir.
IDF'nin
projeksiyonlarına göre 2045 yılına gelindiğinde her 8 yetişkinden 1'i, yani
yaklaşık 783 milyon kişi diyabet hastası olacak; bu da %46'lık bir artış
anlamına gelmektedir.
Diyabetli
kişilerin %90'ından fazlasında sosyoekonomik, demografik, çevresel ve genetik
faktörlerden kaynaklanan tip 2 diyabet vardır. Tip 2 diyabetin artışına
katkıda bulunan başlıca faktörler şunlardır:
Kentleşme
Yaşlanan
bir nüfus
Azalan
fiziksel aktivite seviyeleri
Yanlış
beslenme alışkanlıkları
Aşırı
kilo ve obezite yaygınlığının artması
Ancak, tip 2 diyabet
için önleyici tedbirler alarak ve tüm
diyabet tipleri için erken teşhis ve uygun bakım
sağlayarak diyabetin etkisini azaltmak mümkündür . Bu önlemler, bu
durumla yaşayan kişilerin komplikasyonlardan kaçınmasına
veya bunları geciktirmesine yardımcı olabilir.
2021'de
dünya çapında diyabet yaklaşık 537 milyon yetişkin (20-79 yaş)
diyabetle yaşıyor.
Diyabetli
toplam insan sayısının 2030 yılına kadar 643 milyona, 2045 yılına
kadar ise 783 milyona çıkacağı tahmin ediliyor.
Diyabetli
yetişkinlerin 4'te 3'ü düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşıyor.
Diyabet
ve kalp damar hastalıkları dünya çapında önde gelen ölüm nedenleri arasındadır ve
bireyler, sağlık sistemleri ve toplumlar üzerinde büyük bir yük
oluşturmaktadır. Avrupa'da 60 milyondan fazla kişi diyabetle yaşamakta olup
bunların 32 milyonu Avrupa Birliği'nde bulunmaktadır. Avrupa Birliği’nde 60
milyondan fazla kişi de kalp damar hastalıkları ile yaşamaktadır.
Diyabet,
kalp damar hastalıkları ve diğer bulaşıcı olmayan hastalıklar (ve genel olarak
toplum sağlığının) önlenmesini iyileştirmek, değiştirilebilir davranışsal
risk faktörlerinin yanı sıra hava kirliliği, diğer çevresel stres
faktörleri ve inşa edilmiş çevre gibi dış faktörleri ele almak için çapraz ve
tüm politikalarda sağlık yaklaşımı gerektirir; bunların hepsi bulaşıcı olmayan
hastalıklarda da ortak risk faktörleridir.
Sağlık
Bakanlığı bünyesinde, önceki yıllarda da diyabetle programlı bir şekilde
mücadele yaklaşımıyla çalışmalar yürütülmüştür. DSÖ Avrupa Bölge Ofisi ve Uluslararası
Diyabet Federasyonu’nun girişimi ile hazırlanan ve 1989 yılında ilan edilen
“St. Vincent Bildirisi” ülkemiz adına 1992 yılında imzalanmıştır. 1994 yılında
Sağlık Bakanlığı önderliğinde “Ulusal Diyabet Programı” adı ile geliştirilen
program uygulamaya konulmuş ve halen Türkiye Diyabet Programı olarak
yürütülmektedir. Programda diyabetle etkin mücadele edilebilmesi için
ulaşılması gereken 5 amaç belirlenmiştir. Bu amaçlar; etkin diyabet yönetimi
için politika geliştirmek ve uygulamak, diyabetin önlenmesini ve erken tanı
konmasını sağlamak, diyabet ve komplikasyonlarının etkin tedavisini sağlamak,
çocukluk çağında diyabet bakım ve tedavisini geliştirmek, Tip 2 diyabet ve
obeziteyi önlemek ve diyabet ve diyabet programını etkin izlemek ve
değerlendirmektir. Her bir amacın hedefine ulaşması için stratejiler ve somut
eylemler önerilmiştir.
Türkiye
Diyabet Programı, diyabetin en önemli risk faktörü olan obezitenin önlenmesi
amacıyla yürütülen “Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı” ile de
desteklenmektedir. Programlarımız Bakanlığımız ve ilgili paydaşlar ile birlikte
kararlılıkla yürütülmektedir.
Kaynak:
Uluslararası Diyabet Federasyonu, Türkiye Diyabet Programı 2023-2027.