SON yazımın başlığında ‘’ Bazıları konuşur, Bazıları icra eder!’’ demiştim değil mi?

Yazımın içinde ‘’öğrenebildiğim kadarı ile’’ demiştim de kimse inanmamış gibi yapmıştı. 

Herkes dedi ki ‘’herşeyi biliyor ama bilmiyormuş gibi yapıyor’’.

Hiç te öyle değil bilesiniz.

Zaten Beşiktaş JK ile Bayrampaşaspor arasında hayata geçirilen işbirliği projenin temeli, herkesin her konuyu biliyormuş edasıyla yorum yapmamasını gerektiriyor.

Bu yazının ardından uzun bir ara verdim biliyorum ama iş yoğunluğumdan dolayı sağlıklı ve aydınlatıcı yazılar yazamayacağım için bu zorunlu arayı vermem gerekiyordu.

Merak ediyorum, yazılarıma zorunlu ara verdiğim bu süreçte yazdırılmadığımı düşünenler oldu mu diye? HAHAHAHA

Hani her konuda ben biliyorum diye söze başlayan bazı bilmişler, bu dedikoduyu da yaymış olabilir hani!..

Gelelim konumuza..

Bayrampaşaspor’un uzun süreden beri üzerinde çalıştığı, planladığı ve hayata geçirdiği işbirliği projesi ile Dünya futbolunda söz sahibi olan ‘’Kardeş takımı’’ var artık.

Küçümsenecek, burun kıvrılacak, ayak üstü sohpetlerde tavır koyulacak, meydan okunacak yani tabiri caiz ise ‘’masaya meze’’ yapılacak bir proje değil bu. 

Kısa, orta ve uzun vadeli planlardan oluşuyor bu işbirliği, her safhası konusunda uzmanlaşmış kişilerin hazırladıkları ve süreç içerisinde zamanı geldiğinde uygulamaya konulacak bir dizi faaliyeti içeriyor.

Yüzlerce irili ufaklı konuda varılmak istenen son nokta ise kısaca ‘’üzüm yemek’’ olarak yorumlanabilir.

Ayrıca bilinmelidir ki bu proje ile Bayrampaşaspor, başıboş kişisel ihtiraslar ve kararlarla yönetilen, hesap verilemez harcamalara imzaların atıldığı, karşılıksız bütçelerle mali dengeleri altüst olmuş bir kulüp olmaktan çıkıp, kurumsal bir düzene geçmeyi hedefleyen, branşında profesyonel zekaların ortak aldıkları kararlar ile idare edilen, UEFA’nın da TFF’nin de olmazsa olmazı mali kriterleri kesinlikle uygulamaya karar vermiş ve bu yönde doğru adımlar atmış örnek bir kulüp olma yolunda yol katediyor.

Futbola gelirsek eğer ki bu konuyu herkes çok iyi bildiğini iddia eder, öyleyse ben size örneklemeler yapayım.

Dünya futbolunun son 10 yılına baktığımızda birkaç kişi ön plana çıkar ki bazen aşı tutar bazen tutmaz ama doğru hamleler senin başarı ile buluşmanı sağlar, acele etmeye gerek yok, beklentileri yüksek tutup kısa zamanda başarıya kavuşmak yalnızca şansla mümkün ama geçici, başarının kalıcı olması zaman ve planlama ile mümkün. 

Biraz sabır lütfen, 1963 Portekiz doğumlu Jose Mourinho, 1971 İspanya doğumlu Josep Guardiola i Sala, 1950 İspanya doğumlu Vicente del Bosque Gonzalez, 1960 Almanya doğumlu Joachim Löw, bu isimlerin hepsi çalıştığı takımların planlamaları ve sabrın getirdiği başarılarla kalıcı oldu, Almanya ve İspanya milli takımlarının kalıcı başarısını biraz inceleyin ne demek istediğimi anlarsınız.  

Tek tek bakıldığında her futbolcu Altın değerinde, futbol yetenekleri ve kişisel becerileri küçümsenemeyecek düzeyde.

Her takımın kadrosuna katmak arzusu taşıdığı futbolculardan oluşuyor bu kadro ama yukarıda verdiğim örneklemede de anlaşılacağı gibi biraz sabır!..