23 Nisan 2024 Salı   

BİLİRKİŞİ REZALETİ!

 

ONLARA eskiden “Ehl-i Vukuf” (Vukuf ehli) denirdi.  Yani, kimi konulara vakıf, bilen, ehil kimse demek.
Mahkemelere, çeşitli konularda davalar geliyor. Hakimin, özellikle teknik ve özel önem arzeden her konuyu bilme imkanı yok. Esasen, hiç kimsenin böyle bir imkanı yok. Hakim, önüne gelen kimi konularda doğru karar verebilmek için, işin aslını “Bir bilen” esormak istiyor. İşte, o kişilere “Bilirkişi” deniyor.
Genellikle, mahkemelerin önceden belirlediği ve güvendiği kişiler, işte o Bilirkişiler. Hakim, gerekli gördüğü zaman, o konuda Bilirkişi’ye sormak ihtiyacını duyuyor.
Bilirkişilerin nasıl çalıştığını, ben de kısa bir süre Bilirkişilik yaptığımda öğrendim. Ancak, kısa süre sonra vazgeçtim.
Mesela,  Özel Okul, Dershane ve Kurslar açılırken, belli bir ölçüde gerekli olan“Demirbaş eşya”yı almak ve bulundurmak zorundalar. İşte onların tespitini Bilirkişi yapıyordu. Bir Asliye Hukuk Mahkemesi, İstanbul’da Bilirkişi olarak beni seçmişti.
Masraftan kaçan ve istenen demirbaşın hepsini almak istemeyen kimi özel kurumların kurucuları, “İdare et” diyerek, benden gerçeğe uymayan rapor düzenlememi istiyorlardı. Yani, işin içine “Katakulli” sokmamı teklif ediyorlardı.
 Kısa süre sonra, bu işten vazgeçtim ve Müfettişlere de sıkı talimat vererek, bu kurumların ruhsat almak için düzenledikleri dosyaları, çok iyi incelemelerini istedim.
Böylece, Bilirkişi kurumunun nasıl çalıştığını, detaylarıyla öğrendim.

BİLİRKİŞİ, NASIL ÇALIŞIYOR?
Değerli okuyucularım; dürüst çalışan, adil rapor düzenleyen ve işin içine “katakulli” sokmayan Bilirkişileri tenzih ederek, kurumun nasıl çalıştığını kısaca anlatmaya çalışayım .
Önce ve hemen şunu belirteyim. Hakimler, Bilirkişi tefrikinde bulunsalar da, kararlarında Bilirkişi’lerin raporlarına uymak zorunda değiller.
Kimi hakimler tamamıyla, kimileri o konuda fikir edinip kısmen uyarken, kimileri bu raporlara  hiç uymazlar. Hatta, başka bir Bilirkişiye konuyu yeniden inceletebilirler. İki Bilirkişi’nin raporu çelişirse, üçüncü Bilirkişi’ye konuyu inceletirirler.
Dosya Bilirkişi’ye verildiği takdirde, dava sahipleri Bilirkişi raporunun kendi lehlerinde düzenlenmesi için, Bilirkişi ya da Bilirkişilerle ilişki ve yakınlık kurabilirler.
Hakim, Bilirkişi raporlarına güvenen ve hükmünü bu raporlara göre veren bir hukuk adamı ise, böyle raporlarla adalet tecelli etmez.

PEKİ, NE YAPMALI?
Yukarıda da değindiğim gibi, hakimler her konuda bilgi sahibi olamadıkları için, kimi hallerde Bilirkişi seçmek gerekli oluyor. Umudum o ki, Bilirkişi seçiminde dikkat edilmektedir. Ama, ne kadar dikkat edilse de, dürüst ve adil Bilirkişi’yi her zaman bulmak mümkün olamıyor.

Tarih: 14 Şubat 2015 Cumartesi    Hit: 1443




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol