Bayrampaşalı Okçuluğu çok sevdi

KÖŞE YAZARLARI

Cemil SAĞLAM
Seçimlere genel bir bakış... Naser ŞİMŞEK
Hani borçlanmak ihanetti! Muhammed SANCAKTAR
İsrail’in Gazze soykırımına İran’ın tavrı Leyla ALTINTAŞ
Neden yüzme önemli! Refika BAĞCI
Başarılı iletişim için SEN dili yerine BEN dili Eda Yıldız Karadağ
Saç ile ilgili en yaygın yanılgılar Av. Ali Kahraman
Yeni Türkiye’ye uyan(ama)mak Bekir Taner ATEŞ
Bayrampaşa’da yeni dönem Fatih ŞENGÜLER
Sen ağa, ben ağa bu ineği kim sağa? Muammer KÜTÜK
Günlüğü 2 bin liradan işçi bulunamıyor Mustafa HATİPLER
İran’ın İsrail’e füze ve dron saldırısına dair Ali Rıza ŞEREN
Değişim Necmettin Sönmez
Milli değerler Mustafa SÖNMEZ
Dikkat dikkat... İbrahim GÜLLE
Ağızdan başlayan serüven: Mide rahatsızlıklarının sessiz tetikleyicisi olabilir mi? Sadık KAHRAMAN
İktidar ilk kez ikinci Rafet ULUTÜRK
Kuzu, Kurt’a teslim edildi İlyas ÇAĞLAYAN
Kandırılıyormuyuz yoksa... Ümit ALBAYRAK
Güzel günlere olan inancımız bitmedi Ercan GÜL
Sporcular besinlerine dikkat etmek zorunda!

BAYRAMPAŞALI OKÇULUĞU ÇOK SEVDİ

İnsanlığın varoluşuyla eş zamanlı olarak ok ve yay insanla birlikte gelişmiştir. Ok ve yay; insanın silahı, arkadaşı, sırdaşı ve güvencesi olmuş, her uygarlık ok ve yayı biraz daha geliştirmiş, günümüze kadar getirmişlerdir. Ama temelde çalışma prensibi değişmemiştir; bir ağaç dalı iki ucundan bir sicimle gergin olarak bağlanıp ve daha ince ucu sivriltilmiş düz bir dalı da sicimin üstüne yerleştirip, dalın esneme gücü sayesinde sicimi çekerek dalı gerip sivri uçlu dal parçasını uzağa fırlatmak, ok atmaktır. Okçuluk; insan, yay ve oktan oluşur, amaç uzaktaki hedefi vurmaktır. Okçuluk günümüzde son derece modern malzemelerle ve kurallar çerçevesinde yapılan olimpik bir spor dalıdır.

Bayrampaşa’dan yetişen ve Türk Okçuluk sporuna birçok milli sporcu ve antrenör kazandıran İstanbul Okçuluk Gençlik ve Spor Kulübü Antrenörü Metin Gazoz, Paşavizyon’a önemli açıklamalarda bulundu.

KENDİNİZDEN VE OKÇULUĞA NASIL BAŞLADIĞINIZDAN BAHSEDER MİSİNİZ?

1972 yılında Sakarya’da doğdum. Evli ve iki çocuk babasıyım. Eşim, oğlum ve kızım da benim gibi okçuluk sporuyla ilgileniyor. 1998 yılından beri Bayrampaşa’dayım. Okçuluk antrenörlüğümün yanı sıra aynı zamanda Gaziosmanpaşa’da bir ortaokulda Beden Eğitim öğretmenliği yapıyorum. 1984’de Sakarya’da ortaokula giderken okçuluk taraması yapıldı ve boyum yaşıtlarıma göre daha uzun olduğu için antrenör beni seçti. Daha sonra eğitimlere başladık. 1990 yılında Türkiye 2.’liğini elde ettim. 1990 yılından 2012’ye kadar Milli Takım sporcusu olarak ülkeme sporcu olarak hizmet ettim. Beden Eğitimi Öğretmenliği’nden dolayı federasyonun Eğitim Kurulu’nda görev yaptım. 2001-2012 arasında Okçular Vakfı’nın kurulma aşamasında görev aldım. 2014’ten itibaren de federasyonda Teknik Kurul Başkanlığı görevini yürütüyorum.

İSTANBUL OKÇULUK GENÇLİK VE SPOR KULÜBÜ’NÜN KURULUŞUNDAN BAHSEDERMİSİNİZ?

1998 yılında temellerini attığımız İstanbul Okçuluk Spor Kulübü’nün yaptığı çalışmalar, 2007 yılına kadar İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü adı altında gerçekleşiyordu. 2007’de resmen resmi olarak sportif faaliyetlere başladık. Şu an bulunduğumuz İstanbul Okçuluk Gençlik ve Spor Kulübü de Bayrampaşa Belediyesi’ne ait olan Terazidere Spor Evi içerisinde. Okçuluk her yaş grubunun yapabildiği bir spor olduğu için 8 ile 55 yaş arasında öğrencilerimiz bulunuyor. Kulübümüz bünyesinde 70’e yakın aktif sporcumuz var. Bunun dışında Bedensel engelli bireyleri topluma kazandırma adına Bayrampaşa Belediyesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi ile ortaklaşa hareket ederek Bedensel Engelliler Okçuluk takımımızı kurduk. Başarılı sporcularımızı çeşitli okullara yönlendirerek, burs imkanı da sağlıyoruz. Okullar çocukların eğitimini üstlenirken, çocuklar da okulları adına ok atıyorlar.

OKÇULUĞUN TEMELİ BAYRAMPAŞA’DA ATILDI

1998 yılında İstanbul’a geldiğimde İstanbul’da okçuluk adına çalışmalar yapan bir tek ben vardım. Okçuluk adına hiçbir şey yoktu diyebilirim. 1998’de Bayrampaşa Çetin Emeç Stadı’nda çalışmalara başladım. 6 ay sonra öğrencilerim ferdi Türkiye ikinciliği ve takım halinde Türkiye birinciliği aldı. O dönemden itibaren İstanbul’daki okçuluk faaliyetleri hep Bayrampaşa’dan yürütüldü. Şu anda milli takımda antrenör olan okçularımız küçükken keşfedilen ve Bayrampaşa’dan yetişen insanlar. Bu isimler daha sonra yaşları ilerleyince spor akademisinde okuyarak, mezun oldular. Şu anda çeşitli yerlerde okçuluk antrenörlüğü yapıyorlar. Okçulukta bedensel gelişimin yanında zihinsel gelişim de önemli. Burada çocukların ders yapabileceği alan dahi var. Çocuk sadece spor yapsın istemiyoruz. Akademik kariyer de yapsın istiyoruz. Spor kulüpleri aslında sosyalleşme alanıdır. Çocuk kendine bir hedef koyarsa başarısından zaten biz kazanmış oluyoruz. Ben iyi bir çocuk yetiştirebilirsem, toplum da iyi bir birey kazanmış oluyor.

YAPTIĞINIZ ÇALIŞMALARDAN BAHSEDERMİSİNİZ?

Burada okçuluk adına her türlü temel eğitimi ve desteği sunuyoruz. Okçuluğa başlarken kullanacakları tüm eğitim ekipmanlarını ücretsiz temin ediyoruz. Okçuluk eğitimi almak isteyenlerden sadece cüzi bir eğitim ücreti alıyoruz. Yaklaşık 2 aylık bir temel eğitim süremiz sonunda lisanslı okçu olabiliyorlar. Okçulukta yaş sınırlaması yok. 15 yaşındaki bir çocuk da bu sporu yapabilir 40 yaşındaki bir kişi de. İşin sportif ve hobi yönü olduğu için muhasebeci, bankacı gibi çeşitli meslek gruplarından sporcularımız var. İnsanlar bir bakıma gündelik hayattan sıyrılıp, stres atıyorlar. Geleneksel yay ve ahşap ok yapımı, klasik ve makaralı yay eğitimi gibi okçuluk adına A’dan Z’ye her türlü eğitim de veriliyor. Salonumuz Pazar günü hariç haftanın 6 günü açık. Kulübümüz saat 14.00’da açılıyor 22.00’da kapanıyor. Yine Spor Evi’ndeki fitness salonunda kondisyon çalışmalarımızı yapıyoruz.

BEDENSEL ENGELLİ SPORCULARINIZ HANGİ SEVİYEDE

Okçuluk engelli birey ile sağlam bir bireyin birlikte yapabildiği tek spor dalıdır. İstanbul Okçuluk Gençlik ve Spor Kulübümüzde çok başarılı bedensel engelli sporcularımız var. Bayrampaşa Belediyesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi ve Omurilik Felçlileri Derneği ile birlikte kurduğumuz Bedensel Engelliler Okçuluk takımımızda başarılı sporcularımız var. Bedensel Engelli sporcularımızdan Burcu Dağ’ın şampiyonluklarının yanında bir de dünya rekoru var. Son olarak Antalya’da düzenlenen şampiyonada Bedensel Engelli sporcularımız Burcu Dağ’ı ve İlker Girgin ikinci olarak milli takıma seçildiler, yine karışık takım da Türkiye ikincisi olmayı başardılar.

TÜRKİYE’DE İLKLERİ BAŞARAN METE GAZOZ’U NASIL YETİŞTİRDİNİZ?

Oğlum Mete Gazoz’a yaklaşık 3 yaşından beri yay çektiriyorum. 8 yaşından beri de yarışmalara katılıyor. 6-8 yaş arasında sırt kasları kuvvetlensin diye yüzmeye gitti. 9-12 yaş aralığında koordinasyonu gelişsin diye okulun basketbol takımında oynadı. Bunun dışında lisanslı satranç oyuncusudur. Sağ ve sol beyin yarım küresi gelişsin diye 2 yıl piyano dersi aldı. Bakmak ve görmek arasındaki farkı anlasın diye 1 yıl resim kursuna gitti. Bunun dışında futbol oynadı, orada da arkadaşlığı, takım oyununun önemini gördü. Bu çalışmaların sonucunda da 14 yaşında Dünya ikincisi olarak A milli takımına girdi. Mete Gazoz, 15 yaşında milli takıma girip de derece yapan Türkiye’deki en küçük sporcu oldu. Yine 2016 Rio Olimpiyatları’nda Türkiye’den giden en küçük sporcu ve aynı zamanda Olimpiyat oyunlarında bu şekilde final atan ilk erkek sporcumuz oldu. En son Amerika’da düzenlenen Gençler Salon Dünya Şampiyonası’nda ikinci olan Mete’nin birçok Avrupa ve Dünya dereceleri ve yaklaşık 20 tane Türkiye rekoru var. Mete Gazoz aslında bir proje çocuk. Bayrampaşa’nın yetiştirdiği başarılı sporcuların adlarına spor tesisleri var. Örneğin Hidayet Türkoğlu ve Semih Erden’in adına Bayrampaşa’da adına salonlar var. Aynı şekilde Arda Turan’ın da... Neden bir Mete Gazoz Okçuluk Tesisi olmasın?

SON DÖNEMDE YETİŞEN GENÇ YETENEKLER ARASINDA ZEYNEP GÜL’Ü NASIL BULUYORSUNUZ?

Altyapıdan hazırladığımız sporcularımız başarılarına bir yenisini daha eklemek için var güçleriyle çalışıyorlar. Bu isimlerin başında da sporcumuz Zeynep Gül geliyor. Zeynep hem ferdi olarak hem de arkadaşlarıyla birlikte takım olarak başarılı oldular. Büyük Bayanlarda takım halinde İstanbul Şampiyonu oldular. Ferdi olarak da Zeynep Gül İstanbul ikincisi oldu. Zeynep, Bayrampaşa’dan yetişen bir sporcumuz, o yüzden önem arz ediyor. Daha 17 yaşında olmasına rağmen Büyük Bayanlar Turnuvası’nda takım halinde İstanbul Şampiyonu oldular. 2003 yılında ilkokul 3. sınıfa giderken okçuluğa başlayan Zeynep salonumuza ailesiyle birlikte gelerek ok atıyorlar. İşini severek yapıyor ve en önemlisi de ailesi kendisini destekliyor. Zeynep elde ettiği derece ile Uluslararası Kahraman Bagatır İlkbahar Okları turnuvasına katılacak. Bu turnuva Antalya’da yapılacak. 8-9 ülkenin katılacağı turnuvaya takım halinde 22 sporcu ile katılacağız. Sporcular, klasik ve makaralı branşlarında olmak üzere önce ferdi yarışacak. En iyi 3 sporcu da o grubun takımını oluşturacak. Zeynep Gül, 6-8 Nisan tarihlerinde Antalya’da yapılan Yıldızlar Gençlik Olimpiyatları Milli Takımı seçmesinde ise ilk 8 içinde yer almayı başardı. 2. seçme Antalya’da 2-3 Mayıs’ta, 3. seçme yine aynı yerde 1-2 Haziran’da yapılacak. Zeynep ilk 3’e girerse Yıldız Milli Takımı’na seçilip Ekim ayında Arjantin’de yapılacak Gençlik Olimpiyatları’na gidecek.

BAYRAMPAŞA BELEDİYESİ’NİN OKÇULUĞA DESTEĞİ HAKKINDA NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?

Bayrampaşa Belediyesi 2 yıl önce okullardaki yetenekli çocukları keşfetme adına tarama sistemi başlattı. Ben de böyle bir tarama sonucunda okçuluğa yönlendirildiğim için bu tarama faaliyetlerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu tarama sistemi öncesinde kulüplerin altyapı antrenörlerine, beden eğitimi öğretmenlerine ve belediyelerdeki sosyal ve spor kollarındaki personellere eğitimler verildi. Eğitim alan arkadaşlar okullara giderek hedefi kuruyorlar. Çocuklara yayı ve oku göstererek ok attırıyorlar. Çocuğun okçuluğa ilgisi ve yeteneği varsa bu spora yönlendiriyorlar. Bayrampaşa’daki çocuklar ilk olarak BAYGEM’e yönlendiriliyor. Orada Belediyeye bağlı iki hoca var. Çocukları ilk orada deniyorlar. Çocuklar bu aşamaları geçerse benimle temas kuruyorlar. Geleneksel okçulukla uğraşmak isteyenler ise Okçular Vakfı’na gidiyor.

SON OLARAK NELER EKLEMEK İSTERSİNİZ

2012’de Okçular Vakfı’nın kurulmasıyla birlikte okçuluk Türkiye’de farklı boyut kazandı. Cumhurbaşkanımızın oğlu Bilal Erdoğan’ın da geleneksel okçuluğa özel bir ilgisi var. Cumhurbaşkanımızın oğlunun ve torununun ok atıyor olması, okçuluğa verilen desteği arttırıyor. Ancak son zamanlarda tüm çocukların ellerinde akıllı telefonlar, tabletler görüyorum. Ancak çok akıllı ve zeki çocuklar var fakat dikkatlerini toplayamadıkları, odaklanamadıkları için sınavlarda başarısız oluyorlar. Bedensel olarak bakarsak akıllı telefonlara, tabletlere bakmaktan vücut duruşlarımız bozuldu. Ok atarak fiziksel anlamda duruşun düzeliyor. Okçuluk konsantrasyonu, odaklanmayı ve en önemlisi de kişilik gelişimini sağlıyor. Kendine güvenen, hedefi olan bir birey oluyor çocuk.

Tarih: 17 Nisan 2018 Salı Hit: 7745

Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol