Dünya Balkan Dernekleri Federasyonu (DÜNBALFED), Gelecek
Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu’nu gerek Dışişleri Bakanlığı döneminde ve
gerekse de Başbakanlığı dönemindeki görevleri boyunca Rumeli-Balkan
coğrafyasına yönelik yaptığı hizmetlerin anısına teşekkür mahiyetinde bir ‘Vefa
programı’ düzenledi.
Toplantıya Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu
ve parti yöneticilerinin yanı sıra Bayrampaşa’daki çeşitli sivil toplum
kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasıyla başlayan
programın açılış konuşmasında duygu dolu konuşma yapan Dünya Balkan Dernekleri
Federasyonu Genel Başkanı Recep Varol; ”Kendilerine yol arkadaşlığı, yol kardeşliği yapmaktan
onur duyduğum çok kıymetli Genel Başkanım, saygıdeğer Başbakanım, çok kıymetli
Hanımefendi, mensubu olmaktan onur duyduğum partimizin çok değerli Genel Başkan
Yardımcıları, Kurucular Kurulu üyeleri, Teşkilat mensuplarımız, Sivil Toplum kuruluşlarımızın
çok değerli başkan ve yöneticileri, basınımızın kıymetli temsilcileri,
muhtarlarımız, hanımefendiler, beyefendiler, Dünya Balkan Dernekleri
Federasyonu olarak düzenlemiş olduğumuz ”Balkanlar’dan Hocaya Vefa” kahvaltı
programımıza hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Sözlerime izninizle bir selamlama
konuşması ile başlarken; Komutanlığı döneminde doğuda İran Safevi
İmparatorluğuna karşı zaferleri, Batıda ise haçlı ordularının Balkanlar’da ki
Osmanlı Topraklarına saldırmaya cüret edemedikleri cesaret timsali Süleyman
Paşanın Arnavutluğundan, Ölmeye hazır olan insanlar, ölmeye hazır olmayanlara
karşı galip gelirler diyen Bilge lider Aliya İzzetbegoviç’in Bosna’sından, Bayrağımı
burçlardan indirtmem, Efendimizi Aleyhisselatü vesselamı bırakmam diye haykırarak
Ravza-i mutaharrayı destanlaşan bir mücadele ile savunan Medine kaplanı
Fahreddin Paşanın Bulgaristan’ından, ‘Sahipsiz Vatanın batması haktır, sen
sahip çıkarsan bu Vatan batmayacaktır’ diyen İstiklal şairimiz Mehmet Akif’in
Kosova’sından, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin önsözü olan Çanakkale’de eşsiz
bir savunma örneği vererek kendilerinden kat kat fazla olan düşmana kan
kusturarak Tarihe altın harflerle yazılan 57. Alayın Komutanı Manastırlı yarbay
Hüseyin Avni beyin Makedonya’sından, Alemlere rahmet olarak gönderilen Hatemül
Enbiya Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimizin o güzel sözleriyle İstanbul’un
Fethine mazhar olmuş Fethi mübinin hükümdarı Fatih Sultan Mehmet Hanın Edirne,
Trakya’sından, Ve, ‘Bağımsızlık uğruna ölmesini bilen toplumların hakkıdır’
diyerek bütün mazlum dünyaya bağımsızlık ateşi yakan Türkiye Cumhuriyeti
kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in Selanik, Batı Trakya’sından sizlere yürek dolusu
selamlar getirdik.
Bu selamlama ile bütün mazlum dünyaya bağımsızlık ateşi
yakan Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in ve ardından bu
vesileyle şanlı ceddimizi yad ederken başta kutsal toprakları sonuna kadar
savunan Fahreddin Paşa olmak üzere, Bedir’de, Malazgirt’te, Çanakkale’de,
Kut’ül Amare’de, İslam’ın bayraktarlığını yapmış ahirete intikal etmiş olan
ecdadımızı ve Vatanımız uğruna canlarını feda eden geçmişten günümüze kadar ki
aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhları şad mekanları cennet olsun.
Kıymetli Genel
Başkanım, saygıdeğer hanımefendi, değerli misafirler, Dünya Balkan Dernekleri
Federasyonu olarak bu güne kadar sanattan, spora, eğitimden sosyal projelere
kadar gerek Balkanlar’da, gerekse ülkemizde her alanda, her anlamda bir çok
çalışma yaptık. Bunlarla birlikte yaklaşık çeyrek asırdır Rumeli-Balkan sivil
toplum kuruluşlarında çeşitli alanlarda çalışmış, görev almış, bir ayağı
sürekli bu coğrafyada olan, ziyaret eden ve dolayısıyla bu iyi bilen bir
kardeşiniz olarak geçmişte onca bürokrat, Bakan, Başbakan, Hükümetler gördüğümüzü
ve bu zat-ı muhteremler tarafından Balkan coğrafyasına komşu ülke nazarıyla
bakıldığına da şahit olduğumuzu üzülerek ifade etmeden geçemeyeceğim. Bunun
yanında gerek akademik yıllarında ki hocalığı döneminde, gerek bürokratlığı,
gerek Dışişleri Bakanlığı ve gerekse de Başbakanlığı döneminde Devletin
neredeyse tüm imkanlarını seferber ederek kah kamu diplomasisi kuruluşları ile,
kah bizzat bu coğrafyada bulunarak Kosova’dan Sırbistan’a, Bosna’dan
Makedonya’ya, Arnavutluk’tan Batı Trakya’ya, Bulgaristan’a kadar bütün Balkan
coğrafyasında başta barışın egemen kılınması adına yapmış olduğu çalışmalar,
bunların yanında yapmış olduğu hizmetler ve yapılmasına vesile olduğu
hizmetlerine bizzat şahit olduğumuz bir çok proje, restorasyon, ve yardımların
yapılmasına vesile olarak gerek Balkanlar’da ki soydaş ve akrabalarımızın,
gerekse de ülkemizde yaşayan milyonlarca hemşerimizin sevgisine mazhar olan,
Rumeli-Balkan sevdalısı kıymetli Başbakanımıza huzurlarınızda bir kez daha
yürekten teşekkür ediyorum. Biz Rumeli-Balkan insanı bize dokunan, coğrafyamıza
dokunan, insanlarımıza çeşitli vesilelerle hizmetlerde bulunan hiç bir
insanımızı, hiç bir üst düzey devlet erkanını, hiç bir siyaset insanını asla
unutmadık, unutmayacağımızı her seferinde belirtiyoruz.
Biz Rumeli-Balkan insanında vefa, sadece vefa semti
değil, veya vefa bozası da değil üzülerek ifade ediyorum, biz vefayı gerçek
manada yerine getirmek adına sayın Genel Başkanımızı, ülkemizin gururu, Temiz
Siyasetin mimarı, kıymetli Başbakanımızı bu vesileyle de Balkan insanı olarak,
Rumeli-Balkan Dernekleri olarak bu vefa kahvaltısını düzenlemeyi üzerimizde bir
borç biliyorduk. Bu sebeple de programımızın ismini ‘Balkanlar’dan Hocaya Vefa’
adı altında düzenledik. Bir kez daha hepinize gerçekten en içten duygularımla
teşekkür ediyorum. Bu vesileyle de; sözlerime son verirken Dünya Balkan
Dernekleri Federasyonu olarak düzenlediğimiz ‘Balkanlar’dan Hocaya Vefa’
kahvaltı programımıza katılarak bizleri ziyadesiyle şereflendiren başta siz
kıymetli Genel Başkanım, saygıdeğer Başbakanım ve değerli hanımefendi olmak
üzere, birbirinden değerli siz kıymetli misafirlerimize ayrı ayrı en içten
duygularımla teşekkür ediyorum. Sağolun, varolun. Rabbime emanet olun”
diye konuştu.
Davutoğlu: Her
zaman Rumeli’deki her mekana sahip çıktık
Daha sonra söz alan Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu
ise şunları söyledi; ”Zihinlerinde Namık Kemal’in sınır tanımayan Vatan
kavramını, ve ufuklarında Gazi Mustafa Kemal’in bağımsızlık idealini taşıyan
yiğit evladı fatihan, Rumelinin yiğit çocukları, vefalı çocukları, hepinizi
saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Allah’ın rahmeti, mağfireti, bereketi aziz
Rumelimizin, Tuna boylarının, Arda boylarının, aziz Anadolumuzun üzerlerine
olsun. Değerli Dünya Balkan Dernekleri Federasyonu Başkanı çok değerli dostum,
kardeşim, yol arkadaşım Recep Varol bey, bundan bir kaç ay önce Balkan
Dernekleriyle bir araya gelsek Rumelililer sizleri özledi dediğinde
memnuniyetle demiştim. Bir tarih tespit ettik 1 Ağustos olarak ve bir Rumeli
coşkusu planlamayı umuyorduk. Ama son 2 haftadır yaşadığımız olaylar, ülkemizin
karşı karşıya kaldığı afet ve diğer sıkıntılar sebebiyle Rumeli coşkusunun ana
unsuru olan o güzel Rumeli ezgilerini, Rumeli müziğini tam da dinlemeden bir
hüzün içerisinde bugün buradayız.
Öncelikle Rize’de, Artvin’de sel felaketinde,
1 haftadır yüreğimizi dağlayan Antalya ve bütün Akdeniz sathında 21
vilayetimizde süre gelen yangın felaketinde, Van’daki Başkale’deki sel
felaketinde ve bugün sabah Muğla’da gerçekleşen deprem dolayısıyla bütün bu
sıkıntılarda büyük bir cefa çeken halkımıza, vatandaşlarımıza geçmiş olsun
dileklerimi iletiyorum. Biz zor zamanlarda zor şartlarda omuz omuza vermeyi
bilen bir milletiz. Bu sıkıntıların hepsi aşılır, Türkiye Cumhuriyeti Devleti
kudretli bir Devlettir.
Son günlerde özellikle yangın bağlamında ve bütün bu
felaketlerde hayatını kaybedenler rahmet diliyorum ve Şahin oğlumuz başta olmak
üzere yangında feda can eden gençlerimize, vatandaşlarımıza tekrar tekrar
rahmet diliyorum. Zor zamanlarda omuz omuza vermek isteriz ama ülkemizin
ciğerleri yanarken THK kayyum heyeti başkanının düğüne katılmasını duymak,
Cumhurbaşkanı’nın uzaktan halka çay attığını görmek istemiyoruz. Vatandaşlarımız
sıkıntı yaşarken başkalarının 2-3 maaşla şatafat içerisinde yaşamasını
istemiyoruz. Artık kibri bırakın, halkın derdiyle dertlenin. Uzaktan çay atarak
değil gözlerinizle muhabbetle kucaklayarak bu zor günleri atlatmaya çalışın.
Rumeli
bizler için büyük anlam ifade ediyor. Her zaman Rumeli’deki her mekana sahip
çıktık. 2005 yılının yaz ayında sivil bir ziyaret için adım adım bütün Batı
Trakya köylerini gezdim. Döndüğüm zaman Cumhurbaşkanına ve bakanlara şunlar
şunlar yapılmalı diye düşündüğüm her şeyi noktasal planlama hazırlayarak
sundum. Evlâd-ı fâtihân’a şu dağları bekle dersin beklerler. Devlet olma
bilinci budur. Bir olacağız, Üsküp Saraybosna bizim içimizde. Vefanıza bu
vesileyle bir kez daha teşekkür etmek isterim. Vefa ile vefasızlık arasındaki
farkı anlatacak bir hikaye anlatacağım. 2009 mart ayında Bosna Hersek Uleması
beni arayarak, ‘Foça’daki camii sizin eseriniz açılışında bulunmanızı
istiyoruz’ dedi. Sonra tekrar arayarak biz sizi davet ettik ama Türkiye
Cumhuriyeti hükümeti sizin katılımınızı istemiyor dendi. Türkiye Cumhuriyeti
hükümeti açılışta konuşmama izin vermedi. Yüreğim yandı yine bir şey demedim.
Ben Rumeli’de övülmeyi sevilmeyi değil Rumeli’ye aşık olmayı en büyük şeref
olarak addediyorum. Rumeli bizim sınır ötemiz değil gönül içimizdir. Filibe’de
2001 yılında akademisyenken gittiğimde kubbesinden cami olduğunu gördüğümde
inşallah burayı da ihya ederiz demiştim. Bu şerefe de nail olduk. Balkanlar
bizim, Rumeli bizim Avrupa’ya açılan kapımız, ta 1355’ten beri ufkumuz ve kıyamete
kadar da Ata yadigarı toprağımızdır. Keşke daha iyi bir günde buluşup tam bir
Rumeli havasını hissedebilseydik bu acılar olmasaydı. Ama bu acılar geçecek ve
inşallah tekrar tekrar görüşeceğiz. Ve tekrar çok teşekkür ediyorum bu
Vefa kahvaltısı için, Allah evlad-ı fatihanı aziz eylesin” ifadelerini kullandı.