20 Nisan 2024 Cumartesi   

BALKANLAR’DAN HOCAYA VEFA PROGRAMI

BALKANLAR’DAN HOCAYA VEFA PROGRAMI
 

Dünya Balkan Dernekleri Federasyonu (DÜNBALFED), Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu’nu gerek Dışişleri Bakanlığı döneminde ve gerekse de Başbakanlığı dönemindeki görevleri boyunca Rumeli-Balkan coğrafyasına yönelik yaptığı hizmetlerin anısına teşekkür mahiyetinde bir ‘Vefa programı’ düzenledi. 
Toplantıya Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve parti yöneticilerinin yanı sıra Bayrampaşa’daki çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasıyla başlayan programın açılış konuşmasında duygu dolu konuşma yapan Dünya Balkan Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Recep Varol; ”Kendilerine yol arkadaşlığı, yol kardeşliği yapmaktan onur duyduğum çok kıymetli Genel Başkanım, saygıdeğer Başbakanım, çok kıymetli Hanımefendi, mensubu olmaktan onur duyduğum partimizin çok değerli Genel Başkan Yardımcıları, Kurucular Kurulu üyeleri, Teşkilat mensuplarımız, Sivil Toplum kuruluşlarımızın çok değerli başkan ve yöneticileri, basınımızın kıymetli temsilcileri, muhtarlarımız, hanımefendiler, beyefendiler, Dünya Balkan Dernekleri Federasyonu olarak düzenlemiş olduğumuz ”Balkanlar’dan Hocaya Vefa” kahvaltı programımıza hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Sözlerime izninizle bir selamlama konuşması ile başlarken; Komutanlığı döneminde doğuda İran Safevi İmparatorluğuna karşı zaferleri, Batıda ise haçlı ordularının Balkanlar’da ki Osmanlı Topraklarına saldırmaya cüret edemedikleri cesaret timsali Süleyman Paşanın Arnavutluğundan, Ölmeye hazır olan insanlar, ölmeye hazır olmayanlara karşı galip gelirler diyen Bilge lider Aliya İzzetbegoviç’in Bosna’sından, Bayrağımı burçlardan indirtmem, Efendimizi Aleyhisselatü vesselamı bırakmam diye haykırarak Ravza-i mutaharrayı destanlaşan bir mücadele ile savunan Medine kaplanı Fahreddin Paşanın Bulgaristan’ından, ‘Sahipsiz Vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu Vatan batmayacaktır’ diyen İstiklal şairimiz Mehmet Akif’in Kosova’sından, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin önsözü olan Çanakkale’de eşsiz bir savunma örneği vererek kendilerinden kat kat fazla olan düşmana kan kusturarak Tarihe altın harflerle yazılan 57. Alayın Komutanı Manastırlı yarbay Hüseyin Avni beyin Makedonya’sından, Alemlere rahmet olarak gönderilen Hatemül Enbiya Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimizin o güzel sözleriyle İstanbul’un Fethine mazhar olmuş Fethi mübinin hükümdarı Fatih Sultan Mehmet Hanın Edirne, Trakya’sından, Ve, ‘Bağımsızlık uğruna ölmesini bilen toplumların hakkıdır’ diyerek bütün mazlum dünyaya bağımsızlık ateşi yakan Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in Selanik, Batı Trakya’sından sizlere yürek dolusu selamlar getirdik. 
Bu selamlama ile bütün mazlum dünyaya bağımsızlık ateşi yakan Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in ve ardından bu vesileyle şanlı ceddimizi yad ederken başta kutsal toprakları sonuna kadar savunan Fahreddin Paşa olmak üzere, Bedir’de, Malazgirt’te, Çanakkale’de, Kut’ül Amare’de, İslam’ın bayraktarlığını yapmış ahirete intikal etmiş olan ecdadımızı ve Vatanımız uğruna canlarını feda eden geçmişten günümüze kadar ki aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhları şad mekanları cennet olsun.
Kıymetli Genel Başkanım, saygıdeğer hanımefendi, değerli misafirler, Dünya Balkan Dernekleri Federasyonu olarak bu güne kadar sanattan, spora, eğitimden sosyal projelere kadar gerek Balkanlar’da, gerekse ülkemizde her alanda, her anlamda bir çok çalışma yaptık. Bunlarla birlikte yaklaşık çeyrek asırdır Rumeli-Balkan sivil toplum kuruluşlarında çeşitli alanlarda çalışmış, görev almış, bir ayağı sürekli bu coğrafyada olan, ziyaret eden ve dolayısıyla bu iyi bilen bir kardeşiniz olarak geçmişte onca bürokrat, Bakan, Başbakan, Hükümetler gördüğümüzü ve bu zat-ı muhteremler tarafından Balkan coğrafyasına komşu ülke nazarıyla bakıldığına da şahit olduğumuzu üzülerek ifade etmeden geçemeyeceğim. Bunun yanında gerek akademik yıllarında ki hocalığı döneminde, gerek bürokratlığı, gerek Dışişleri Bakanlığı ve gerekse de Başbakanlığı döneminde Devletin neredeyse tüm imkanlarını seferber ederek kah kamu diplomasisi kuruluşları ile, kah bizzat bu coğrafyada bulunarak Kosova’dan Sırbistan’a, Bosna’dan Makedonya’ya, Arnavutluk’tan Batı Trakya’ya, Bulgaristan’a kadar bütün Balkan coğrafyasında başta barışın egemen kılınması adına yapmış olduğu çalışmalar, bunların yanında yapmış olduğu hizmetler ve yapılmasına vesile olduğu hizmetlerine bizzat şahit olduğumuz bir çok proje, restorasyon, ve yardımların yapılmasına vesile olarak gerek Balkanlar’da ki soydaş ve akrabalarımızın, gerekse de ülkemizde yaşayan milyonlarca hemşerimizin sevgisine mazhar olan, Rumeli-Balkan sevdalısı kıymetli Başbakanımıza huzurlarınızda bir kez daha yürekten teşekkür ediyorum. Biz Rumeli-Balkan insanı bize dokunan, coğrafyamıza dokunan, insanlarımıza çeşitli vesilelerle hizmetlerde bulunan hiç bir insanımızı, hiç bir üst düzey devlet erkanını, hiç bir siyaset insanını asla unutmadık, unutmayacağımızı her seferinde belirtiyoruz.
Biz Rumeli-Balkan insanında vefa, sadece vefa semti değil, veya vefa bozası da değil üzülerek ifade ediyorum, biz vefayı gerçek manada yerine getirmek adına sayın Genel Başkanımızı, ülkemizin gururu, Temiz Siyasetin mimarı, kıymetli Başbakanımızı bu vesileyle de Balkan insanı olarak, Rumeli-Balkan Dernekleri olarak bu vefa kahvaltısını düzenlemeyi üzerimizde bir borç biliyorduk. Bu sebeple de programımızın ismini ‘Balkanlar’dan Hocaya Vefa’ adı altında düzenledik. Bir kez daha hepinize gerçekten en içten duygularımla teşekkür ediyorum. Bu vesileyle de; sözlerime son verirken Dünya Balkan Dernekleri Federasyonu olarak düzenlediğimiz ‘Balkanlar’dan Hocaya Vefa’ kahvaltı programımıza katılarak bizleri ziyadesiyle şereflendiren başta siz kıymetli Genel Başkanım, saygıdeğer Başbakanım ve değerli hanımefendi olmak üzere, birbirinden değerli siz kıymetli misafirlerimize ayrı ayrı en içten duygularımla teşekkür ediyorum.  Sağolun, varolun. Rabbime emanet olun” diye konuştu.

Davutoğlu: Her zaman Rumeli’deki her mekana sahip çıktık
Daha sonra söz alan Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu ise şunları söyledi; ”Zihinlerinde Namık Kemal’in sınır tanımayan Vatan kavramını, ve ufuklarında Gazi Mustafa Kemal’in bağımsızlık idealini taşıyan yiğit evladı fatihan, Rumelinin yiğit çocukları, vefalı çocukları, hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Allah’ın rahmeti, mağfireti, bereketi aziz Rumelimizin, Tuna boylarının, Arda boylarının, aziz Anadolumuzun üzerlerine olsun. Değerli Dünya Balkan Dernekleri Federasyonu Başkanı çok değerli dostum, kardeşim, yol arkadaşım Recep Varol bey, bundan bir kaç ay önce Balkan Dernekleriyle bir araya gelsek Rumelililer sizleri özledi dediğinde memnuniyetle demiştim. Bir tarih tespit ettik 1 Ağustos olarak ve bir Rumeli coşkusu planlamayı umuyorduk. Ama son 2 haftadır yaşadığımız olaylar, ülkemizin karşı karşıya kaldığı afet ve diğer sıkıntılar sebebiyle Rumeli coşkusunun ana unsuru olan o güzel Rumeli ezgilerini, Rumeli müziğini tam da dinlemeden bir hüzün içerisinde bugün buradayız.
Öncelikle Rize’de, Artvin’de sel felaketinde, 1 haftadır yüreğimizi dağlayan Antalya ve bütün Akdeniz sathında 21 vilayetimizde süre gelen yangın felaketinde, Van’daki Başkale’deki sel felaketinde ve bugün sabah Muğla’da gerçekleşen deprem dolayısıyla bütün bu sıkıntılarda büyük bir cefa çeken halkımıza, vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Biz zor zamanlarda zor şartlarda omuz omuza vermeyi bilen bir milletiz. Bu sıkıntıların hepsi aşılır, Türkiye Cumhuriyeti Devleti kudretli bir Devlettir.
Son günlerde özellikle yangın bağlamında ve bütün bu felaketlerde hayatını kaybedenler rahmet diliyorum ve Şahin oğlumuz başta olmak üzere yangında feda can eden gençlerimize, vatandaşlarımıza tekrar tekrar rahmet diliyorum. Zor zamanlarda omuz omuza vermek isteriz ama ülkemizin ciğerleri yanarken THK kayyum heyeti başkanının düğüne katılmasını duymak, Cumhurbaşkanı’nın uzaktan halka çay attığını görmek istemiyoruz. Vatandaşlarımız sıkıntı yaşarken başkalarının 2-3 maaşla şatafat içerisinde yaşamasını istemiyoruz. Artık kibri bırakın, halkın derdiyle dertlenin. Uzaktan çay atarak değil gözlerinizle muhabbetle kucaklayarak bu zor günleri atlatmaya çalışın.
Rumeli bizler için büyük anlam ifade ediyor. Her zaman Rumeli’deki her mekana sahip çıktık. 2005 yılının yaz ayında sivil bir ziyaret için adım adım bütün Batı Trakya köylerini gezdim. Döndüğüm zaman Cumhurbaşkanına ve bakanlara şunlar şunlar yapılmalı diye düşündüğüm her şeyi noktasal planlama hazırlayarak sundum. Evlâd-ı fâtihân’a şu dağları bekle dersin beklerler. Devlet olma bilinci budur. Bir olacağız, Üsküp Saraybosna bizim içimizde. Vefanıza bu vesileyle bir kez daha teşekkür etmek isterim. Vefa ile vefasızlık arasındaki farkı anlatacak bir hikaye anlatacağım. 2009 mart ayında Bosna Hersek Uleması beni arayarak, ‘Foça’daki camii sizin eseriniz açılışında bulunmanızı istiyoruz’ dedi. Sonra tekrar arayarak biz sizi davet ettik ama Türkiye Cumhuriyeti hükümeti sizin katılımınızı istemiyor dendi. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti açılışta konuşmama izin vermedi. Yüreğim yandı yine bir şey demedim. Ben Rumeli’de övülmeyi sevilmeyi değil Rumeli’ye aşık olmayı en büyük şeref olarak addediyorum. Rumeli bizim sınır ötemiz değil gönül içimizdir. Filibe’de 2001 yılında akademisyenken gittiğimde kubbesinden cami olduğunu gördüğümde inşallah burayı da ihya ederiz demiştim. Bu şerefe de nail olduk. Balkanlar bizim, Rumeli bizim Avrupa’ya açılan kapımız, ta 1355’ten beri ufkumuz ve kıyamete kadar da Ata yadigarı toprağımızdır. Keşke daha iyi bir günde buluşup tam bir Rumeli havasını hissedebilseydik bu acılar olmasaydı. Ama bu acılar geçecek ve inşallah tekrar tekrar görüşeceğiz.  Ve tekrar çok teşekkür ediyorum bu Vefa kahvaltısı için, Allah evlad-ı fatihanı aziz eylesin” ifadelerini kullandı.

Tarih: 02 Ağustos 2021 Pazartesi    Hit: 2345

Fotoğraflar
  • #
  • #
  • #
  • #
Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol