29 Mart 2024 Cuma   

BAHAR AYLARI VE ALERJİ

BAHAR AYLARI VE ALERJİ
 


Bahar ayları ve alerji

Bahar aylarının gelmesiyle havaların ısınması, çiçeklerin açması, polenlerin (çiçek tozu) ve diğer toz partiküllerinin ortamlarda daha fazla dolanmasıyla birlikte alerjik şikayetlerde ve alerji bağlantılı üst solunum yolları, sinüzit ve akciğer hastalıkları gibi şikayetlerde artmalar olmaktadır.
Alerji dediğimiz şey vücudun bir maddeyi yabancı olarak tanıması ve ona karşı reaksiyon göstermesidir. Bu gösterilen reaksiyon Kulak Burun Boğaz alanında buruna gelen alerjik maddeye karşı vücudun salgıladığı histaminin oluşturduğu reaksiyonlara bağlı olarak burun içerisinde kaşıntı, su gibi burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı veya diğer hastalıklar olarak karşımıza çıkmaktadır. Halk arasında saman nezlesi veya tıbbi olarak Allerjik Rinit dediğimiz hastalık iki şekilde karşımıza çıkmaktadır:
1. Perineal Alerjik Rinit (Yıl boyu süren)
2. Mevsimsel Alerjik Rinit (Mevsimlere göre değişiklik gösteren)
Perineal Alerjik Rinit veya Mevsimsel Alerjik Rinit tedavi yöntemleri aynı olmakla beraber süre ve zamanlama da farklılıklar göstermektedir. Mevsimsel Alerjik Rinit daha çok ilk ve sonbahar aylarında hastalarda alerjik şikayetler artmakta iken mevsim değiştiğinde şikayetlerde ciddi azalma görülmektedir. Bahar aylarının başlamasıyla birlikte burun tıkanıklığı, baş ağrısı, burunda akıntı, geniz akıntısı, boğaz ağrısı, boğazda kaşıntı gibi, hatta kulakta kaşıntı gibi, şikayetleri olan hastalarımıza Kulak Burun Boğaz muayenesi ve şikayetinin alerjiye bağlı olup olmadığının tespiti ve buna göre tedavi ve korunma yöntemleri önermekteyiz. Alerjiye bağlı oluşacak burun mukozasında ve burun etlerinde şişmelere eğer bir de burunda kemik eğriliği varsa burunda ciddi tıkanıklık ve bunun uzun sürmesiyle kafatasında bulunan sinüs denilen boşluklara yeteri kadar oksijen gönderilememesi ve bu sinüslerde oluşan havalanma bozukluğuna bağlı olarak akut veya kronik sinüzitleri çok sık görmekteyiz.
Sık gördüğümüz alerjik burun hastalıkları ayrıca astım ve diğer akciğer hastalıklarının tetikleyicisi olabilmektedir ve bir araştırmaya göre alerjik rinitli hastaların %70’ inde alerjik astım da görülmektedir. Bu nedenle bahar ayları ve alerjik ortamların artacağı şu günlerde alerjenlere dikkat etmemiz ve bildiğimiz alerjen etkenlerden korunmamız gerekmektedir. Kişi kendi yaşadığı ortamlarda kendisine hangi maddenin alerjik reaksiyon yaptığını tespit etmeye çalışmalıdır. Ev, işyeri, yolda veya bir kapalı mekana girildiğinde soluduğu havadaki partiküller alerjik şikayeti başlatacaktır. Örneğin sabah uyandıktan sonra evden çıkmadan önce kullanılan parfüm ve deodorant vs. kokulu spreyler burunda su gibi akıntı, hapşırma gibi şikayet oluşturuyorsa bunlara karşı alerjimiz var demektir. Bu örnekleri de çoğaltabiliriz bağ bahçeler, yünlü halılar, sigara dumanlı ortamlar vb.
Alerji tedavisinin başlangıcı önce kişinin kendi alerjik reaksiyonu yapan maddenin tespiti ve bundan uzak durmak olduğu bilinci tedavinin önemli bir parçasıdır. Bu yöntem denendiği halde allerjeni tespit edilemeyen ve birden fazla maddeye karşı alerjisi olan hastalar ileri tetkik ve tedavisi için ciddi çalışan bir Allerji İmmünoloji kliniğine başvuru yapacak, kan ve deri testleri ile alerjeni tespit edip ona karşı aşı ve diğer tedavi yönetimine başvurması gerekmektedir. Fakat bu söylenen yapıldığı halde veya çeşitli sebeplerde yapılamadığı durumlarda hastanın yaşam konforu ve şikayetlerinin giderilmesi için medikal tedavi yöntemi olan burun spreyleri ve çeşitli anti alerjik ajanlarla hastanın rahatlaması sağlanmaktadır.
Öncelikli olarak dikkatli nazal (burun) endoskopik muayene ile burun içindeki alerjinin yapmış olduğu patolojilerin saptanması ile başlayan ve ilaç tedavisi ile devam eden tedavi yöntemlerine ek olarak çeşitli cerrahi yöntemler uygulamaktayız.
1. Alt konkalara (Burun eti) RF (Radyofrekans) uygulaması ile şişmiş olan burun etlerinin küçültülmesi ve alerji yüzeyinin azaltılması.
2. Burun etlerine radyofrekans uygulaması yapacağımız hastalarda ek olarak burun kemiği eğriliği (iç veya dış) varsa septoplasti (iç burun kemik eğriliği düzeltilmesi) veya septorinoplasti (iç ve dış burun kemik eğriliğinin düzeltilmesi) ameliyatlarıdır.
Buruna uyguladığımız Septorinoplasti ameliyatı aynı zamanda bir burun estetik operasyonu olup hastanın burundan hava almaması düzeltilmesiyle birlikte güzel görünüme sahip bir burun oluşturmaktayız. Yani burun estetiği (Septorinoplasti) ameliyatı her zaman estetik kaygı ile değil hastanın sağlığı ile ilgili yaptığımız bir ameliyattır.
3. Bunun dışında burunda havalanma bozukluğu sonucu oluşan Akut sinüzitlerde medikal tedaviyi tercih etmekteyiz. Kronik sinüzitte ise yoğun alerjiye bağlı burun ve sinüsleri dolduran polip dediğimiz burun etlerinin temizlenmesi için veya polip oluşmamış ama sinüs kanallarını tıkayan ödemler şişmeler mukoza kalınlaşmalarının ortadan kaldırılmasını ve sinüsün havalandırılmasını sağlamamız için ESC (endoskopik sinüs cerrahisi) kamera yöntemiyle burun içinde oluşmuş polip (şeffaf beyaz jöle kıvamlı sonradan oluşan burun etleri) veya diğer patolojilerin temizlenmesi ve sinüs kanallarının açılması için uyguladığımız cerrahi yöntemdir. ESC kronik sinüzit tedavisinde bizde ve tüm dünyada oldukça başarılı bir şekilde uygulanmaktadır.

Op. Dr. Abdulkadir Kilimcioğlu
Mediworld Tıp Merkezi
Kulak Burun Boğaz Uzmanı

Tarih: 25 Mart 2020 Çarşamba    Hit: 2783

Fotoğraflar
  • #
  • #
Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol