ARTIK YAŞANANLAR KONVENSİYONEL HARP!

Rusya-Ukrayna savaşının 11. ayında sahadaki gelişmeleri siz sevgili okuyucularımı ile takip etmeye devam ediyoruz. Küresel siyasetin 2022-2023 yılları arasındaki en önemli olaylarından biri olan bu savaş bölgemizi de yakından ilgilendirmektedir. Mesele ile alakalı olarak yaptığımız periyodik tahliller, gelecekte okuyucuya detayların hatırlanması konusunda yardımcı olacaktır.
Son 3 ay içerisinde Rus kuvvetlerinin Ukrayna tarafından Dinyeper Nehrinin gerisine püskürtülmesi savaşın seyrini değiştirdi. Bu gelişme bir nevi, Rusya’nın savaşı çatışma olarak adlandırılmasını anlamsız hale getirdi. Artık yaşananlar rahatlıkla konvensiyonel harp (topyekûn savaş) olarak adlandırılabilmektedir. Burada, NATO’nun ve özellikle ABD’nin sağladığı çeşitli silah ve füze sistemlerinin çok etkili olduğu gözlemlenmektedir. Alman yapımı omuzdan atılan helikopter ve füze avcısı STİNGER füzeleri, İsveç yapımı ARCHER obüsleri, ABD yapımı HIMMARS roketatar sistemleri, Türk yapımı TB2 Bayraktar SİHA’ları ve OTOKAR Kirpi askeri taşıyıcıları, İngiliz yapımı gemi savar füzeleri, Çek Cumhuriyeti’nin envanterinden çıkartılan T-72 ana muharebe tankları ve yakın zamanda verilmesi vaat edilen ABD yapımı PATRIOT Hava Savunma Sistemleri, savaşın yıkıcılığını daha ileri boyutlara taşımıştır. Ukrayna savunma bakanlığının sunduğu verilere göre, savaşın 11 aylık seyrinde Rusya tarafı 106,000 asker kaybetmiş ve bir o kadar asker de yaralanmıştır. Kısacası, Rusya’nın özgüvenle başlattığı ilk dalga saldırı neticesinde ilk 1 ay boyuncu ilerleme kaydetse bile, bu ilerlemenin Rus askerlerinin Ukrayna tarafından arzu edilen savaş bölgelerine çekilmesi olarak okumak da pek yanlış olmayacaktır. Rus kuvvetlerinin sayı avantajına güvenerek Kuzey de Kiev ve Doğuda Dinyeper yönüne başlattığı saldırı çeşitli sebeplerden dolayı bozguna uğramıştır. Bu sebepler şöyle sıralanabilir, NATO’nun istihbarat desteği, İngiltere ve ABD’den gelen profesyonel askerlerin Ukrayna tarafında savaşa katılması, Ukraynalıların ana yol ve ara sokakların tabelaları değiştirmesi sonucu Rus motorize birliklerinin yanlış istikamete ilerlemesi ve kış şartlarından dolayı çamura batan muharebe araçları Rusların planlarını altüst eden detaylar oldu.
Savaş öncesinde uluslararası basında Ukrayna’nın çok kısa zaman içerisinde Ruslar tarafından ilhak edileceği öngörüsü tamamen yanlış çıktı. Ancak yine de Rusya’nın ilk saldırıdaki başarısızlığına rağmen geri çekileceği veya barış arayışında olacağı düşünülmemelidir. Tarihi olarak bakıldığında, Rusların milli harp doktrininde savaşlar zekâ ve kıvrak manevralar ile değil sayı üstünlüğü ve bitmek bilmeyen akınlarla kazanılmaktadır. Öyle ki, Ruslar Balkan harbinde Plevne cephesinde defalarca mağlup olmasına rağmen cephe gerisinden gelen takviye birlikler ile savaşı kazanabilmiştir. Daha güncel bir örnek ise Çeçenistan savaşıdır. Ruslar Çeçenler tarafından Grozni şehrinde pusuya düşürüp mağlup edilmesine rağmen saldırıların sıklığı ve asker sayısının arttırılmasıyla Ruslar Çeçenistan savaşını kazanmıştır. Bu minvalde,  Vladimir Putin’in geçtiğimiz aylarda başlattığı seferberlik, Rus ordusuna yüz binlerce yeni askerin katılmasıyla sonuçlandı. Rus ordusunun 3 ay önce Dinyeper Nehrinin gerisine çekilmesinden beridir savaş, mahalli çatışmalar olarak devam etmektedir. Yine de konunun uzmanı birçok analist tarafından Rusların 200-300 bin kişilik bir kuvvetle 2023’ün bahar aylarında yeni bir saldırı dalgası başlatacağı öne sürülmektedir. Öte taraftan, Ukrayna’ya devam eden silah sevkiyatı ve yeni oluşturulan tahkimat hatları bu görüşleri destekler niteliktedir.