Türk futbolu son dönemlerde yaşadığı kötü olaylar neticesinde büyük bir travma yaşarken, Kazakistan milli maçı sonrası güvenlikçilerin basın mensuplarına saldırması yetkilileri ayağa kaldırdı. Hükümet yetkilileri spor alanlarında artan şiddet olaylarına son vermek için düğmeye bastı. Bundan sonra en ufak bir taşkınlık çıkaranlar bile büyük ceza alacak.
Yaptıkları şiddet neticesinde sadece spor müsabakaları izleyememe cezasıyla yırtan taraftarlar artık en ufak bir küfür, hakaret ve saldırı gibi olayında hapis cezası ile karşı karşıya kalacak.
Türkiye A Milli Futbol Takımı kalecisi Volkan Demirel, Kazakistan maçı öncesi taraftarların, aleyhine tezahüratları ve ıslıklanması nedeniyle stadı terk etti. Ancak daha sonra ilk yarı bitmeden Emre Belözoğlu ile birlikte stada geri döndü. İki futbolcu maç sonu TT Arena'dan Milli Takım ile beraber gitmeyip özel araçla stadı terk etmek istediler. Bu sırada ikililnin çıkışını görüntülemek isteyen basın mensupları Volkan ve Emre'nin korumalarının saldırısına uğradı. Saldırya uğrayan gazeteciler olay yerinde uzaklaşmak istemelerine rağmen feci şekilde dayak yediler.
KORUMALAR GAZETECİLERE SALDIRDI
Stadı çıkışında Volkan Demirel'in yanında bulunan korumalar gazetecilere saldırarak ciddi şekilde yaraladılar. Korumaların basın mensupları bir kaç dakika sürerken saldırıya diğer gazetecilerde tepki gösterdi. Saldırılarda Star Gazetesi muhabiri Gökhan Kılınçer ve Habertürk Gazetesi muhabiri Uğraç Özyurt ciddi şekilde yaralandı. Saldırı sonrası ifadeleri alınan gözaltına alınan iki gazeteci daha sonra serbest bırakıldı.
O SALDIRGANLARIN O ALANDA NE İŞİ VARDI?
Sabah Gazetesi'nden Fatih Doğan, saldırıya uğrayan gazeteciler adına açıklama yaptı. Doğan, olayın akreditasyon kartı olmadan girilemeyecek alanda gerçekleştiğini, kendilerine saldıran korumaların söz konusu alana yetkisiz olarak girdiklerini, olayın Galatasaray tribününün görevlileriyle ilgil olmadığını belirtti.
İŞTE FATİH DOĞAN'IN AÇIKLAMALARI:
Maçtan sonra arkadaşlarımızın görev yapma arzusu vardı. Alışık olmadığımız bir olay yaşandı. Volkan Demirel'e protestolar oldu. Volkan'la taraftarlar arasında bir diyalog oldu. Futbol tarihimizde şimdiye kadar görülmemiş olay yaşadık, Volkan stadı terketti.
Daha sonra Emre'yle tekrar stada döndüğü bilgisi ulaştı bize. Doğal olarak biz gazetecilerin de ilgisini çekti. Çıkışta, biz gazetecilerin Emre ve Volkan'a bir ilgisi oldu tabi. İki futbolcu bir sorun yaşamadan araçlarına girdi. Bu alana akreditasyon kartı taşımayanlar giremezler. Dolayısıyla akreditasyonu olmayan güvenlikçilerin buraya girmesi sakıncalıdır. Burası bizim çalışma alanımız. Şunu da belirteyim, Galatasaray stadı çalışanlarının olayla bir ilgisi yok. Onların izinleri, akreditasyonları var zaten. Burada bize saldıranlar, akreditasyon kartı taşımayan insanlar. Bu alanla ilgisi olmayan insanlar. Volkan'ı ve Emre'yi korumak için görevlendirmişler belli ki. Akreditasyonu olmayan güvenlikçiler, gazeteci arkadaşlarımızın üzerine yürüdü, saldırı başlattılar. Futbolcu kardeşlerimiz gittikten sonra güvenlikçilerin gazeteci arkadaşlarımıza tekme, yumrukla saldırmaları söz konusu oldu. Kameraları, fotoğraf makineleri kırılan arkadaşlarımız var. Her şey kameralarla, görüntülerle sabittir.
Ben bu açıklamayı TSYD yöneticisi olduğum için bu açıklamayı yapıyorum. Bu meseleyi hukuki yollar içerisinde halledeceğiz.
5 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Yaşanan olayların hemen ardından harekete geçen İstanbul Emniyeti, görüntülerden yola çıkarak adli işlem başlattı. Başlatılan adli işlem neticesinde 5 kişi göz altına alındı. Savcı, gazetecilere saldıran 5 özel güvenlikçinin ifadelerini de aldı. 5 saldırgan serbest bırakılırken, Sporda Şiddetin Önlenmesine dair 6222 sayılı kanuna göre 1 yıl spor müsabakalarından men cezası verildi. Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın talimatıyla artan şiddet olaylarına önlemler alınacak. Buna göre sporda şiddet gösterenlere spor müsabakalarına seyirden men cezası haricinde ağırlaştırılmış hapis cezaları da verilecek. Gerek tribünlerde gerekse tribün dışında en ufak şiddet olayına başvuranlar hapis cezasına çarptırılacak.
VOLKAN KÜFÜRBAZLARI TESPİT ETTİ
Volkan Demirel, dün gece Türkiye-Kazakistan maçı öncesi ısınırken taraftarın protestosu ve ettiği küfürler nedeniyle sahayı terk etmişti. Tecrübeli file bekçisi, bugün küfreden taraftarları tespit etmek için Bakırköy Adliyesi'ne gitti. Emre Belözoğlu'nun da takım arkadaşına destek olmak için Demirel'in yanında bulunduğu görüldü.
MESLEK ÖRGÜTLERİ SALDIRIYI KINADI
Kazakistan ile oynadığımız milli maç sonrası Fenerbahçe Kulübü'ne bağlı özel güvenliklerin gazetecilere saldırmasına meslek örgütlerinden de tepki yağdı! Türkiye Spor Yazarları Derneği, Basın Konseyi ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti saldırıyı kınadı.
Türkiye Spor Yazarları Derneği İstanbul Şubesi, Basın
Konseyi ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye-Kazakistan milli maçı sonrası
özel güvenlik görevlilerinin gazetecilere saldırmasını kınadı.
TSYD: "VAHŞİ SALDIRI"
TSYD İstanbul Şubesi'nden yapılan açıklamada, "Spor basını başta olmak
üzere gazetecilere yönelik saldırgan davranışlar pazar gecesi TT Arena'da
oynanan Türkiye-Kazakistan maçı sonrası tavan yapmış ve meslektaşlarımız
'sözde' güvenlik görevlilerince darp edilmiştir. Değerli üyemiz Gökhan Kılınçer
başta olmak üzere çok sayıda emekçi arkadaşımıza TV kameraları önünde yapılan
vahşi saldırıyı kınıyoruz" denildi.
İlk incelemede saldırganlardan bir bölümünün gözaltına alınıp haklarında
tutuklama talebi ile işlem yapılmasının bu çirkin olayın karşılıksız
kalmadığının göstergesi olduğu belirtilen açıklamada, "Emekçi spor
gazetecilerine yapılan bu saldırının diğer failleri ve azmettiricilerinin
bulunması için de TSYD Genel Merkez Yönetim Kurulumuz, İstanbul Valiliği İl
Güvenlik Kurulu, Emniyet Müdürlüğü ve TFF ile irtibat halindeyiz"
ifadelerine yer verildi.
BASIN KONSEYİ: "HESAP SORULMASINI BEKLİYORUZ"
Basın Konseyi de gazetecilere yapılan saldırıyı kınadı.
Konseyden Türk Telekom Arena'da oynanan milli maçtan sonra kaleci Volkan
Demirel ile Fenerbahçeli futbolcu Emre Belözoğlu ve Fenerbahçe A Futbol Takımı
İdari Menajeri Hasan Çetinkaya'nın stattan ayrılışının ardından yaşananlara
ilişkin yapılan açıklamada özel güvenlik elemanlarının gazetecileri dövmesinin
kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Dün gece yaşanan olayın anlatıldığı açıklamada, Demirel ve Belözoğlu'nun
yanında bulunan özel güvenlik elemanlarının, görüntü almaya çalışan basın
mensuplarına saldırdığı bildirildi.
"Gazetecileri, kameramanları, yumruk ve tekmelerle yerlere yatırıp döven,
elindeki makineleri kıran güvenlik güçlerinin, bu gücü nereden aldıklarını
soruyoruz? Gazetecilerin örselenmesi, dövülmesi ne yazık ki alışkanlık haline
geldi. Bu durum, demokratik ülkelere de yakışmamaktadır"
değerlendirmesinin bulunduğu açıklamada, özel güvenlik görevlilerinin, haddi
olmayan davranışlarda bulunmasının kabul edilemez olduğunu ifade edildi.
Açıklamada, "Görüntülerden yola çıkılarak, gazetecilere tekme, yumruk
atan, görevlerini yapmalarını engelleyen özel güvenlik görevlilerinin, ivedi
olarak bulunup, hesap sorulmasını bekliyoruz" denildi.
TGC: "F.BAHÇE'DEN GEREKLİ YAPTIRIMI BEKLİYORUZ"
Konuya ilişkin Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nden yapılan açıklamada ise barış
ve kardeşlik dilinin hakim olması gereken spor alanlarında her gün bir başka
şiddet olayına tanık olunduğunu, kamuoyunu bilgilendirme amacıyla görev yapan
gazetecilere özel güvenlik elemanlarının saldırılarının her gün biraz daha
arttığının gözlemlendiği kaydedildi.
Dün gece yaşanan olayı öğrenmeye çalışan gazetecilere yumrukla tekmeyle
saldırıldığı, gazetecilerin fotoğraf makinelerinin parçalandığı ve haber alma
haklarının engellendiği aktarılan açıklamada, futbola egemen olan nefret
söyleminde ve şiddette bazı kulüp yöneticilerinin de büyük payı olduğunun
düşünüldüğü belirtildi.
Sahada birbirleriyle dostça mücadele eden sporcuları gerginliğe iten bu tür
demeçlerin önünün alınması gerektiği vurgulanan açıklamada, siyasetçilerin,
belediye başkanlarının, kulüp başkanlarının özel korumaları ve özel
güvenlikçilerinin özenle seçilmediğini anlaşıldığı, bu güvenlikçilerin
çalıştıkları kişileri korumakla yükümlüyken ayrıca etrafa da terör estirmekten
geri kalmadığı dile getirildi.
Açıklamada, "TGC olarak sporda şiddetin önlenmesi için yalnızca yasaların
sertleştirilmesinin yetmediğini düşünüyoruz. Bu konuda ortak bir tutum
belirlenmesi için Türkiye Futbol Federasyonu'nu, İstanbul Valisi ve Emniyet
Müdürünü göreve çağırıyoruz. Fenerbahçe Kulübü'nden de meslektaşlarımızı
darbeden özel güvenlik görevlileri hakkında gerekli yaptırımı uygulamalarını
bekliyoruz" ifadeleri kullanıldı.