Havaların iyice ısındığı bu Temmuz sıcaklarında yapacak bir aktivite bulmakta zorlanıyor olabilirsiniz. Haklısınız da. Yaz mevsimi geldiğinde, dişe dokunur kültür sanat aktiviteleri bulmak –İstanbul gibi bir dünya kentinde bile- büyük sorun teşkil ediyor. Festival filmlerinin yerini büyük bütçeli Hollywood aksiyonları, nitelikli edebiyat eserlerinin yerini vasat aşk romanları, büyük müzisyenlerin konser verdiği sahnelerin yeriniyse dünyaca ünlü pop starları alıyorlar çoğu kez. Ancak biz İstanbullular ülkenin geri kalanına kıyasla birazcık daha şanslıyız, çünkü bu kadar hırpalanmasına rağmen halen sapasağlam ayakta kalmayı başaran bu şehirde yapacak bir iki güzel aktivite bulmak hala mümkün. 

  Bugünlerde İstanbul’da biri yerli biri yabancı iki ‘’büyük’’ sanatçının önemli eserlerinden meydana gelmiş –bence gayet başarılı- sergileri ziyaretçileri bekliyor. Peki kim bu sanatçılar?

***

  Birisi Modern İngiliz Sanatı’nın büyük isimlerinden, 2003’te çağdaş sanatın en önemli ödüllerinden birisi olan Turner Prize’ın sahibi olmuş,  halı üzerine yaptığı desen çalışmalarıyla adından sıkça söz ettiren Grayson Perry. Günümüz sanatının en ikonik isimlerinden birisi olan Perry’nin eserleri, 26 Temmuz tarihine kadar Pera Müzesi’nin iki katında ziyaretçilerini bekliyor. Sergi, Pera Müzesi ve British Council işbirliğiyle hayata geçirilmiş. Peki sergide neler var? The Adoration of the Cage Fighters (Kafeste Kavga Edenlerin Secdesi), The Agony in the Car Park (Otoparkta Istırap), Küçük Farklılıkların Kibri gibi sanatçının başyapıtları olarak kabul edilen eserler dahil 6 yapıtı sergide yer alıyor. ‘’Küçük Farklılıkların Kibri’’, aklınızı başınızdan alacak kadar güzel bir eser. Karşısında dakikilarca durabileceğiniz, her bir detayını incelemek için can atacağınız denli kaliteli. Şişman figürlerin zayıf bacakları ve şişman bacaklı zayıf figürlerin zıtlığı, sizi çok düşündürecektir. Sanatçının zengin ve fakir arasındaki emek farkını böylesi zıtlıklar üzerinden ortaya koymasını ben son derece yaratıcı ve anlamlı buldum. Ayrıca eserde doğu batı çatışması da işlenmiş. Perry, halının sol kısmındaki figürleri daha net ve gerçekçi resmederken, sağ taraftaki figürleri daha bulanık ve yassı şekilde nakşetmiş. ‘’Kafeste Kavga Edenlerin Secdesi’’ ise çok sert bir kapitalizm eleştirisi. Kapitalizmin çarklarına kendisini kaptırmış küçük insanların kendi yarattıkları tanrılara tapınmalarını anlatan güzel bir sanat ürünü. 

  Grayson Perry, çağdaş sanatın önemli isimlerinden birisi. Bu önemli sergiyi bitmeden ziyaret  etmenizi tavsiye ederim. 

***

Öteki müthiş sergi ise bir Türk sanatçının eserlerine dair, Mehmet Güleryüz’ün. Aslında sergi bir retrospektif. Sanatçının yaşamı boyunca meydana getirdiği bütün eserleri tek bir ortamda bir araya getiriyor. Sergi, 27 Temmuz’a kadar İstanbul Modern’de ziyarete açık.

  Mehmet Güleryüz Çağdaş Türk ve Dünya Sanatının önemli isimlerinden birisi. İnsan figürleriyle oynaması ve onları farklı formlara sokması onun en belirgin özelliği. Tarlada çalışan işçileri de, büyük kentlerdeki burjuvaları da aynı canlılıkla ve başarıyla resmediyor Güleryüz. Sergide sanatçının ilk yaratımlarından itibaren giderek nasıl ustalaştığını görmek çok keyifli. Başlangıçta daha pastel renkler kullanan Güleryüz, fırçasını devamlı karartmış ve sonunda içe dönük, karamsar bir sanat formuna ulaşmış. Ayrıca resimleri kadar heykel çalışmaları da başarılı. Heykellerinde belirgin bir Giacometti etkisi görmek mümkün. İnsan vücudunu delik deşik etmekten hiç çekinmiyor.

  Mehmet Güleryüz Retrospektifi kaçırırsanız çok şey kaybedeceğiniz bir sergi. Tıpkı Grayson Perry sergisi gibi, Mehmet Güleryüz’ün eserlerini de mutlaka görmenizi tavsiye ederim. 

  Son bir not, Pera Müzesi Çarşamba günleri, İstanbul Modern Perşembe günleri tüm ziyaretçilere ücretsiz.